karadeli'k

samanyolunun façalı kollarında 'dönüp-duruyorum'
nasıl görünür olur bi kara delik
leziz bi sarhoşluk gibi içinden geçerken çekiminin,
her zerrem birbirinden ayrılıp, teslim oluyor karanlığına
çukurunun içinde paramparça akıyor, söylemek istediklerimi yutkunuyor susuşum
yutkunduklarımı seviyor susuşum
bi ilk tadılıyor cezalı dilimden
tartıbozuk yaşanıyor siyahında
kelimeler hileli
hazın kahrı doğuyor kalbime
gözlerine bakamıyorum, 'bu nasıl bi sevgi'
az'ın yetmiyor tenime
seni o biçim seviyorum, hoşgeldin tehlike

(izini bırakır arkasında geceler... )

Yolcu

deniz kenarı bi pansiyonda,
hiç sevmediğim tek kişilik bazalardan birinde uzanıyorum
biramdan yudumluyorum yatarken
yanaklarımdan süzülüp gövdeme,
oradan da yatağa akıyor yudumumun bi kısmı
kirli ve özgür hissediyorum
rahatsız ama keyifli
tek kişilikte çift kişilik hayal ediyorum
çift kişilikte tek kişilik yaşıyorum
sular kegib diye kirliymişim sanıyorum
ayaklarımda ege kumu,
kirletiyorum düzenimi
hoşuma gidiyorum, 
gitmeleri seviyorum..

https://agzibozuk . blogspot.com/2020/11/yolcu. html

Prenses

gözlerini kapattın
hayalinde beni gördün
çok güzeldim
huysuz bi ateş topu
dalga dalga, kıvrım kıvrım
huzurla uyuduğu sonsuz denizini bulamayan
avuç avuç göğe dilenen

bir kabus gibi uyandırıldım güzel uykularımdan
ben prenses değilim !
öfkem susuzluğuma senin rüyanda

beni ne çok yalnız bırakmışsın biz iken,
tutuşmuşum defalarca

insanlar kırmızıyı seviyor
içinde kan gül şarap ne ararsan var
benim mavim koca bi boşluk onlar için
dolduramayacakları kadar suya aşık ateşim !
oysa huzurum uyumda,
huyumda diil..
ben'i göremediniz..

senin hayalindi,
ben olsam böyle olsun istemezdim
ben olmadığım için güzel değildi bu senin suçun
suçlanamayacak kadar uzakta bi denizdim ben halbuki.. masmavi..
hayalin kırmızıydı ben değil..
kafanı toplamadan kafamı toplayamazsın sen,
çünkü dağinık olan renklerdi ben değil
ben güzeli görürüm, gösterirse kendini
bu resim güzel değildi
şimdi, topla ve zütür kendini

gülümse

özledim..
geri yok, full ileri ))
gülümsedin şimdi, biliyorum
gülümsemeni seviyorum
seviyorum deyince,
yine gülümsedin bak ))
gülümserken güzel görünüyorsun
yalan söyleyebildiğini sanarken de
gözlerini gözlerime kilitlediğinde de
beni öperken de
bi başkasıyla yürüyüp benden uzaklaşırken de
bizi ima ederken hikayemizi ucuzlaştırdığında bile
bizi ima eden şarkılar seçerken de
bi çocuk gibi küstüğünde
beni kızdırdığında
beni özlediğinde..
en çok da özlediğinde
sen hep güzel görünüyorsun !
güzel görüyorum yahut..
görüşüm iyi halâ, ama öngörülerim değil
hiç yanılmıyorum ama yine de
yine de anlamsız bir sadakatle özlüyorum..
şimdilik..
şimdilik gülümse )

hep bilirsin

tam aks-i'mdin nasıl buluştu yollarımız ?
içimden peşpeşe 'asla olmaz, asla olmaz, asla biliyorsun, asla... ' dediğim an, aslımda olmuşuz. çok biliyorsun aslı, aferin!
elim kolum arkamdan bağlı, öfkesini başımın üstüne koymuşum, gönlümde bayram havası olmuşum.
içerlerde heyecan, heyecan sarhoşluktan, sarhoşluk aşktan değilmiş, aşk olsun..
deli kanlı mıyız ?
yalancısın nedenini bilmiyorum, yalan söylemiyorum.
seni özlüyorum, nedenini bilmiyorum..
heyecanlanıyorum, nedenini bilmiyorum..
sarılmak, elini tutmak istiyorum biliyorum..
çok bilince hırçınlaşıyorum, hiç bilmeyince kaçıyorum.
nedenini bilmiyorum seni istiyorum.
içimde istediğimi görüyorum ordan biliyorum.
(gördüklerime duyduklarıma inanamıyorum..)
seni içimden seviyor muyum ?
sen benim için misin, içim misin bilmiyorum
nasıl olur da seviyorum ?
(doğrusunu bulacak hele hele... )

https://agzibozuk . blogspot.com/…2/hep-bilirsin. html

Happy Together

bir yıldız kaydı tam içimize, gördüm, sendin dileğim
sen söylemesende duydum, sen de istedin
uyumuyordum, dinliyordum, beni seviyordu sessizliğin
gözlerime hapsolmuş çığlık çığlığa beni düşünüşlerin
resimler içinde güzelimi seçtim, sen istedin
huysuz ve tatlı yanım, şarkılar bizi söylesin
aslımda uyumluyuz, ben de söylemiyordum
yanıbaşımda rüyaların, tam uyuyordum
karanlığı yaktım bir avuç sıcağı için
elimdeyken elin, içimden söyledim
aslında içindeyim, kollarında bedeninin
saçlarımdan iç çekişin, ispiyoncu nefesin
sırtımda göğsünün sıcağı, labirentte fare gibiyim
soğuk, sarılmaya bahanem
ıslanmışsın (sevgilim), bırak yaşını sileyim
gökyüzümde gölgem var, yüzünde ateşim
gök yüzünde gölgem var, aklımda ateşin

(itiraf edeni gibsinler)

jüpiter

gözlerim gözlerinin kapısını çaldı. gülümseyerek açtın kapılarını, öptün bakışımdan. bi oyun başlamıştı kaçamak bakışından, hep yek çarpışıyordu sevişen zarlarım, yeniliyordum tavlanışımdan. emre şarkıda 'gitme' dedi, senin kucağına düşeştim. (hem sen gelsen ben hiç gitmezdim).
aklımın oyunları aklına kurulu, dünya çok kalabalık, gel beraber gidelim, bozalım bu soruyu..
bi veda anı aldım kokunu, görünür oldu gülümseyişim. cümle alemim anladı bişiirler oldu gelmeyişin, cümle alemin gülümsedi bi oyundu istediğin. sana uydum seni uyudum, beğendim boy boy rüyalarından. beni uyandın, bana uydun, bi yol yaptın rüyalarımdan.
(sonra sonra, sonra sorma..)
bi film döndü, dna lar testi geçti. bi öpücük kondu, sözleri kırdı geçti, sustum dudağından.
kalbim bi oda bi yorgan, kalbim çıplak, uzanık, kalbim ateşten bi organ.
bi ışık yaktın, gözlerin baktığına pişman.. kalbin çıplak, kalbin uzanık, kalbin bi jüpiter bi toz duman.
bi film döndü, gece içinden geçti, bi gün döndü elim eline dübeşti.
dönüp durduk gidemeyişlerden, ölüp durduk gelemeyişlerden
şeytanlar olduk, zehirledik birbirimizi, bitmek tükenmek bilmedi
sen gittin ben gitmedim, yalanından bi mektup geldi.

bağzı dağ başlarında
bağzı deniz eteklerinde
bağzı sabahlar
bağzı pencerelerden bağzı çatılardan
bağzı çadırlardan bağzı açılardan
güzel görünen bir sis olur
tekrar tekrar güzel görünür birşeyler

Alışıyorum

aşığın değilim
seni özlüyorum..
kokun sarılıyor hayalimde
güvenle uyunmuyor
huzurla uyuyor ardımda
huzurla uyunuyor
aşığın değilim
seni seviyorum giderek
gidişlerimden dönüyorum
dönüşlerimden tanıyorum sevesim var'ları
aşığın değilim
alışıyorum..
beni sevişlerinin güzelliğine kapılıp
yaşımı başımı çarpacağım ben demiştimlere
(Hiç yanılmıyorum)
alışmamaya çalışıyorum ama
insan sevmelere tutunuyor biliyorum

Öp

içimde değişik coşkular besliyorum
Seni gördükçe büyüyen
Sesinden anlamlar çıkarıp
gözlerine imalar süren
Bakışlarından aşk çıkarıp
Dalışına dalıp giden
içimde yanlış anlamalar doğuran senler görüyorum
Senlerden hayallenen benler
'Avuçlarında aklım,
Başımı uykulara ellerinde yatır
Avuçlarında kalbim
Ellerinde bedenimi soğuklardan sar'
Avuçlarında hayranlığım
yer aradığın, nereye koyacağını bulamadığın
Kokunu arıyorum kokumu bırakıp
Heyecanını kokluyorum
Kokunu alıyorum omzuna yatıp
Heyecanımı duyuyorum
Aklımda soru işaretlerin, yastığımda başın, dudaklarımda terin
Kafamı karıştırıyor bu kadar güzelliğin
"Şimdi ben kendimi nasıl tutucam"

so what (nebu-la)

tanrı görünmez, herşeyi görür
adem ve havva birbirini yeterince gördüklerinde tanrıyı görmezden geldiler
görünür olan yeterince güzeldi
(pis yılan..)
elma bahane,
ayan beyan birbirleri için yaratılmışlardı
saklanacak kimse yoktu iddia sahibinden başka
elma güzel görünüyordu
tanrıdan korkmadılar
kul olmanın teşekkürünü seyrettirdiler hediye olarak
mental başrolden rolünü çaldılar
sonra tanrı şair oldu
insanı kıskandı, yazdı
ölüm yazdı ayrılık yazdı savaşlar altınlar ağaçlar kuşlar elmalar cennetler cehennemler ve adem oğulları ..
görünür olan yeterince güzeldi
güzeli yasakladı, yine korkmadılar
güzel sevdiler
bi elma uğruna cenneti sattılar
tanrı oyuncağına aşık olmuştu
aşk sevmek değil, sevilmek istemekti
bi elma uğruna dünyaları yaktı
içlerinde ilahi bi tatminsizlikle yandı ademoğulları
tanrı kendine varıncaya dek hepimizi bir bir kaybetti
herşey görünmez oldu
elma kazandı

Yolcu

deniz kenarı bi pansiyonda,
hiç sevmediğim tek kişilik bazalardan birinde uzanıyorum
biramdan yudumluyorum yatarken
yanaklarımdan süzülüp gövdeme,
oradan da yatağa akıyor yudumumun bi kısmı
kirli ve özgür hissediyorum
rahatsız ama keyifli
tek kişilikte çift kişilik hayal ediyorum
çift kişilikte tek kişilik yaşıyorum
sular kegib diye kirliymişim sanıyorum
ayaklarımda ege kumu,
kirletiyorum düzenimi
hoşuma gidiyorum,
gitmeleri seviyorum..

12 yi geçti değil mi ? doğum günüme girdim..
arkama bakıyorum, tüm bunları ben mi yaşadım ?
beni en çok ve sadece yanlış anlaşılmış olmak üzmüş olur bu hayatta. en korktuğum şey bu olduğu için olsa gerek... mörfi öyle buyurur..
(benim için neler neler söyleyecekler bir gün.. hiçbiri değildim oysa... )
insanlara değdikçe tüm renklerimi yutan bi karanlığa teslim oluyorum sanki. Yaş aldıkça içim kararıyor giderek.. iyi ki doğdum da ben oldum ama hayat bana başka davrandırıyor .. herkese belki, ama ben ütopya kovalıyorum..
zor olanların artık kolay görünmesi ve kolay olanların tamamen zorlaşması, herşeyin bütünüyle zıttına dönüşmesi, beni benimle çeliştirmesi kendi yüzüme baktırmıyor aynalarda, cümlelerde.. benden vazgeçip ben oluyorum yeniden.. yeni beni buluyorum. yaşayıp dahiyanece hayattan çıkardığım anlamları insanlar hayranlıkla seyrederken, kendime içten içe aksini ıspatlıyorum, sonra başka bir aks.. anlamlarım anlamsız artık. Anlamlar da değışken çünkü.. hem de insandan insana.. zamandan zamana..
En sevdiklerim en sevmediğim şeylere dönüşüyor. Yeniyi severken, yeni yeniler buluyorum. Bi seviyor bi sevmiyorum papatya gibi..
Dünyalıyım ama bu insanlığa ait değilim hissediyorum.. Üstten bakmıyorum en alttayım belki de.. yada altı üstü olmayan bi boşluktayım.. boşluktayız..
Değişiyoruz büyüdükçe.. bütünüyle..
iyi ki doğdum.. kozmos gönlüme göre versin, hiç anlamasalar da olur, yanlış anlamasınlar kâfi..

Yanım

içimde değişik coşkular besliyorum
seni gördükçe büyüyen
sesinden anlamlar çıkarıp
gözlerine imalar süren
bakışlarından aşk çıkarıp
dalışına dalıp giden
içimde yanlış anlamalar doğuran senler görüyorum
senlerden hayallenen benler
'avuçlarında aklım,
başımı uykulara ellerinde yatır
avuçlarında kalbim
ellerinde bedenimi soğuklardan sar'
avuçlarında hayranlığım
yer aradığın, nereye koyacağını bulamadığın
kokunu arıyorum kokumu bırakıp
heyecanını kokluyorum
kokunu alıyorum omzuna yatıp
heyecanımı duyuyorum
aklımda soru işaretlerin, yastığımda başın, dudaklarımda terin
kafamı karıştırıyor bu kadar güzelliğin

Kirli

Sevmekten korktun
Ben zaten sevilmek istemiyordum
Bazen şiir sevesim tutuyor
Bütün şairler yalancıdır
Sen güzel masal anlatıyordun
Bu sefer diline düştüm
Dilinde güzeldim
içine düştüm
Kalbindeki o kocaman boşlukta
Duvardan duvara vuruldum
Utanmaz oldum
Utanacağım yeri bilirim ben
Utanmadan utanabiliyorum
(Hemen arkasına saklandım gövdenin
içinin
Gözlerinin göremeyeceği bir yerdeydim
içimden geldim içinin hissetmediği.
Sen daha bilmezken ismimi
Korktuğum bir şey vardı
Bir öfkeyi gördüm ďüpedüz güpegündüz
Gözlerinin ateşinin arkasındaydı)
Kollarımda uyurken huzuruma emanet kokun
Ateşi kapanıyordu öfkeli gözlerinin
Bi hayal kurdum
Bir varmış, bir yokmuş
Sert bi dokunuşun acısından başka acılar da oluyormuş
Sevmekten korktum.

Vampis

içine düştüm gözlerinin suçu
Bi baktım oldu.
içini gördüm
Bakıyordun..
Benim içim bakıyordun
Güzel bakıyordun
Gülümsüyordun
Güzel gülümsüyordun
Adım gibi biliyordun
Bir hayalimde görmüştüm;
Beyaz tenli, kıvırcık kahverengi saçlı, sakallı ve kısa boyluydun
Öylede gülümsüyordun
Şarkı söylüyordun yataklarla ilgili
(Meyve de soyuyor muydun?)
Gerçekle ilgin yokmuş
Gerçekle başka bi güzelmişsin
Siyah, gökte de çukur
Derin bi bakışın içine düştüm
Başka bi gözle baktım öylede güzeldin güzelliğinin suçu
Bu kadar güzel olunmaz ayıp oluyordun !
Bi hayalimde görmüştüm en içimdeydin
Bir baktın oldu
Oldulu bittili filmler gibi olmasa olur mu ?
Oluru var mı sevmenin..
Bi kara delik gördüm senden bi uçurum
içine düştüm karanın suçu

https://agzibozuk . blogspot.com/2020/06/vampis. html

Lusifır

Bi kokunun güzelliğine teslim oluyorum ellerim yukarımda.. hanımeli kadar davetkâr ve balı kadar yetersiz. Asla tatmin olamayacağın güzellikler içinde, güzele güzelliğinden bahsetmenin imkansızlığı..
asla anlaşılamayacağın derin bir nefesin can verişi mevsime..
mevsimler değişir.
Bi başka baharın başkalığında bi başka kokulara aşina hanımellerim..
sen harika falan mısın ?
Değiliz..

https://agzibozuk . blogspot.com/2020/06/lusifr. html

sarhoşlar dırvar !

seni düşünyorum..
her zaman diil, bazen
ama benim için güzel olan bazenlerde
özlemeli işler baş ağrıtır
özleyince öfkelenen kaç kişi vardır ?
korkmalar, üşenmeler..
seni özlüyorum
her zaman diil, bazen
ama benim için özel olan bazenlerde
düşünmeli işler baş ağrıtır..
düşünmekten yorulan kaç kişi vardır ?
aklımı yitiriyorum..
her zaman diil, bazen
ama unutmaktan diil, hatırlamaktan
üç isimli tanışmada takılı kalan bakışlar yıllar sonrasını görür, akla kokusunu bırakarak
üç beş saniye kâr bazı sahneler capcanlı taptazedir
su içmen gerektiğini iddia eden bi gece yarısı olur biri, sarhoşluğun nedenine dönüştüğünü bilmeden
kimi koltuklar kimi sarılmalara uygunca
masadaki biraları ve oynanmamış satrançları terk eder
sence de sarılırken güzel görünen bi sırt, giderken de aynı güzellikte görünür mü ?
büyüyünce alzaymır olsam mesela ,
nezaman'ım gerçek olurdu ?
peki, en azından bi kişi üzülür mü hep ?

kafanı çevirdiğin yönde, bi apartmanın herhangi bi penceresindeki hayat olmak istemiyorum artık. bir avuç gökyüzü varken yaşamak ölmeye değer mi?
pencereden çıkınca; ayağımda yeryüzü benim, gözümde gökyüzü benim büsbütün. yüzümü dünyaya döndüm...

Güneş (karantina)

sensiz sevdiğim, sevmekten sıkıldığım şarkılar oldu. sensiz günbatımları.. görmeliydin, çok severdin.. kimi günleri doğurdum sensiz.. çok güzellerdi..
bazı akşamlar mektuplar arıyorum evimde.. dokunduğun eşyalarıma dokunuyorum.. beni sevdiğini arıyorum fotoğrafların ardında.. beni uyurken bile özlediğini bulmak istiyorum gün ay yıl saat..
an'ımda yoksun..
seni özlüyorum.. çünkü "sen en güzelsin"
ben senle de sensiz de hep ölüyorum, güzel olamam..
bazen gülümsüyorum,
"keşke sadece ikimiz ve ikimize yetecek kadar yiyeceğimizle beraber bi evde ölene kadar kalsak" ... demiştin )
belki tanrı bi güzellik yapıyordur ?