Eski çağlarda herşey s*kiş üzerine kuruluydu.

Başka eğlence yoktu. Sinema yoktu, TV yoktu, video oyunları yoktu. Kitap bile yoktu, insanlar okuma bilmiyordu. Doğru dürüst müzik bile yoktu. Enstrüman yoktu ki. Piyano, klarnet, gitar; bunlar hep 19. yüzyılda çıkmış şeyler.

O yüzden millet tuttuğuna takıyordu. Kızlar büluğ çağına erer ermez vurduruyordu.

Kızlık zarı diye bir şey var mı, yok mu; tıp alemi bunu asırlarca tartıştı. Çoğu hekim: "Ben ömrümde öyle bir zar görmedim," diyordu.

O yüzden atasözleri ve deyimler, aslında hep ciksle ilgilidir. inceleyelim:

- Kurunun yanında yaş da yanar.
Anlamı: Bugün analdan veren kız, yarın vajinadan da verir.

- iki ucu taklu değnek.
Anlamı: Analda köküne kadar saplanan penis.

- Ağaç yaş iken eğilir.
Anlamı: Boşaldıktan sonra penis yumuşar.

- Can boğazdan gelir.
Anlamı: Can adındaki bazı insanlar oral severler.

- Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.
Anlamı: Gençken mastürbasyon yapan kızlar olgunlaşınca oralcı olur.

- Kafirden hacı, elden bacı olmaz.
Anlamı: Bazı islam alimlerine göre mastürbasyon haram değildir.

- Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
Bu bir iç Anadolu atasözü. Aslı şu: "Gomşu gomşunun gülüne (aşkına) muhtaçtır."