/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 42551.
    +1
    hacker bloglarına girip “***(no name no cry)website accounts data (password, photos…) for sale !! select user, contact me ->***@***.com(no name no cry)
    zaten benim gibi onlarca ilan vardı. daha çok facebook hesabı kırıyorlardı. ben de bir farklılık yapayım dedim. ukrayna’dan deep webe girecek pek kişi olduğunu sanmıyordum fakat yarım saat geçmeden ilk mail gelmişti. bir kızın profilinin şifresini istiyordu. her türlü ücreti karşılayacağını söyledi. 500 bitcoins istedim. kabul etti ve parayı yolladı anında. admin paneline ilk adımımı atmıştım. çok karmaşıktı ve lanet olası rusçaydı. 2 saat süren cebelenişim sonucunda kullanıcılar bölümünden bulmuştum kişiyi. bilgilerinin hepsi karşıma döküldü ve herife ilettim. “thanx man” dedi. “ı always change the mail adress. so follow my announcement.” dedim. yaptığım şey her iş sonrası yeni bir mail adresi açmaktı. !! önce güvenlik !! güvenliğimi bir nevi bu yöntemle sağlamaya çalışıyordum. fakat hemen yapamazdım. ilanımdan yavaş yavaş mailler gelmeye başladı. her birisinin işlerini sırasıyla yaptık. gün sonunda yaklaşık 1200 bitcoins elde etmiştim ve bunu hesabıma aktardım. bu böyle giderse çok iyi olacaktı. ama devam etmesi zor gözüküyordu…
    ···
  2. 42552.
    +2
    ukrayna’da deep webe girecek çok fazla kişi olduğunu düşünmüyordum. bu yüzden bu kadar kişinin gelmesi bile büyük bir başarıydı. artık daha fazla kişinin geleceğini düşünmüyordum. arkama yaslandım, acıkmıştım evde hiçbir şey yoktu. kemiklerimin ağrısı biraz dinmişti, ama hala ağrıyordu. cüzdanımı yanıma alıp dışarı çıktım. markete doğru ilerlerken yerde bir şey görmüştüm. mide bulandırıcı bir şeydi. yemekti sanırım, bozulmuş olduğundan dolayı dökmüş olabilirdi ama neden dışarı döksünler ki diye düşündüm. biraz daha yakınlaşınca anladım. birisi kusmuştu. kokusu çok kötüydü, kendimi biraz kötü hissettim, hemen yoluma koyuldum. marketten ihtiyacım olan şeyleri aldım, çoğu abur cuburdu ve aldıklarımın çoğunun ne olduğunu bilmiyordum. ilk defa deneyecektim. kasadan geçtikten sonra eve gitmek için yola koyuldum, başka bir yoldan da gidemezdim, daha yeni taşındığım için kaybolabilirdim, en iyisi kusmuğun olduğu yerden hızlıca geçmekti, öyle yaptım. eve gelmiştim. hemen birkaç abur cuburu çıkarıp yedim. tadı oldukça kötüydü, hiç beğenmedim. türkiye’deki abur curburların neredeyse hiç biri yoktu. bu yüzden yeni bir tat keşfetmek için her birinden 1 tane almıştım. yedim ve uyumaya çalıştım, kulaklarım ağrımaya başlamıştı, nedenini bilmiyordum fakat uyumamı engelliyordu. zar zor uyudum. sabah kalktığımda yanağımın arkaları hafiften şişmişti ve iyice ağrıyordu. büyük ihtimal kabakulak geçiriyordum. küçükken geçirmemiştim, bu yüzden şimdi geçirebilecek olmam gerçekten can sıkıcıydı. 1-2 güne geçer olmasını umdum. biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra bilgisayarı açtım. mailime baktım , 3 kişi daha hesap isteğindeydi. işlerini hemen hallettim. biraz haber sitelerini okuyayım dedim. pek bir şey yoktu. zaten türkiye’ye kıyasla ukrayna’da hiçbir şey olmuyor demek mümkündü. çok sıkıcı diyebiliriz. bu sırada yanaklarımın arkası iyice şişmişti ve ağrıyordu. evet kabakulak olmuştum…
    yanaklarım iyice şişmişti. ağrısı devam ediyordu. günü yatarak geçirmeye çalıştım, zor oldu ama başardım.
    ···
    1. 1.
      0
      kusmuğu yemeğe benzeten ilk insan amk
      ···
  3. 42553.
    +1
    saat akşam 7-8 gibi kalktım. kendimi biraz daha iyi hissettim. biraz dışarı çıkıp hava aldım. eve tekrar dönüp bilgisayarı açtım. deep webe girmedim. uzun zamandır facebook’a girmiyordum. bir bakayım dedim. 26 bildirim, 2 mesaj , 5 tane de arkadaşlık isteği vardı. bildirimlere tıkladım. çoğunun oyun isteği olduğunu gördüm. mesajlara tıklayamadan kusacağımı hissettim, tuvalete koştum, zaten boş olan midemden biraz sıvı bir şeyler çıktı. çok kötü hissediyordum. bu sefer hiç kalmayacaktım. uyudum, gece 2 sıraları bir ateşle uyandım. sanki evim yanıyordu. gözlerimi açtım, evin yandığı yoktu.

    acilin yolunu tuttum
    ···
  4. 42554.
    +2 -1
    hastalık dönemim üzerinde fazla durmak istemiyorum, bu dönemi hatırladıkça gerçekten üzülüyorum. şunları söyleyebilirim, 1 hafta boyunca özel odada yattım, gözetim altında oldum. bu sırada geri döndüğümde yapacağım şeylere ilişkin planlarım vardı. en sonunda taburcu olmuştum, fakat her ay kontröllere gidecektim. menenjiti atlatmıştım, her hangi bir hasar bırakıp bırakmadığı konusunda testlerde yapmışlardı (geri zekalı olabilirdim). neyse geçmek istiyorum bunları.

    aradan 1 hafta geçmiş ve seri katil işini geciktiğinden hala haber yoktu adamdan. insan bir arardı ama. ne yaptın benim işi diye? aramadı, durumu bildirmek için ben aradım (zaman kazanmak istiyordum) telefon çaldı çaldı çaldı. en sonunda bir kız açtı.
    “alo” dedi.
    “alo , siz kimsiniz tanıyamadım?” dedim.
    “ben h***(no name no cry)’ in kızıyım” dedi. daha önceden konuşmuş olduğum kişinin ismini öğrenmemiştim. no name no cry felsefesiyle ilerliyordum çünkü. konuştuğum herif büyük ihtimal h*** olmalıydı. bunları hızlıca düşündükten sonra kıza döndüm.
    “bu telefon h*** ‘ nın telefonu mu ?
    “evet de siz kimsiniz?”
    “h*** orda mı onunla görüşmek istiyorum?”
    “kendisi 4 gün önce vefat etti”
    “ne , nasıl yani?”
    “trafik kazası geçirdi”…
    "kaza mı ama nasıl olur?"
    başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. sevinmiş miydim üzülmüş müydüm pek anlayamadım.
    "arabasıyla giderken bir kamyonun altında kaldı" dedi. fakat bunu söylerken ses tonu hiç de iç açıcı değildi. sm (sosyal mühendislik) konusunda bilgiliydim. yalan söylediği hissene kapıldım.
    "başınız sağolsun" deyip kapattım.
    ···
  5. 42555.
    0
    Hadi aq
    ···
  6. 42556.
    0
    panpa elim gibimde bekliyorum hadi yaz artik
    ···
  7. 42557.
    0
    Rezervasyon
    ···
  8. 42558.
    +2
    düşündüm, "bu adam neden ölür, nasıl ölür, bu kadar kolay mı, komplo mu"
    sonunda bir yargıya vardım "gibtir et amk işim rahatladı oh be"

    çok sevinemedim, telefonum çaldı ve tehlikenin farkına vardım.

    numara türkiye'deki bir şebekeye aitti. tereddütle açtım.
    "hello" dedi karşıdaki ses. arkadan garip garip sesler geliyordu.
    "hello" diye yanıt verdim. "what's problem?"
    "mr *** (no name no cry) ??? "

    adımı duyar duymaz kapattım. ne oluyordu lan, nooluyor . bu kim , ismimi nerden biliyor, arkadan gelen sesler ne, nooluyor amk dememe fırsat kalmadan yeniden çaldı telefon. aynı numaraydı. soğuk kanlılığımı korumalıydım. telefonu açtım ve

    "sorry, low battery."
    "no problem mr. *** ." buralarda hatırlayamadığım bir kaç şey söyledi. sonra da:
    "we are reserach a topic."
    "what's about this topic?"
    "ıt's about h*** (no name no cry)"

    bahsettiği herif şu bizim ölen adamdı. acaba aramızdaki ilişkiyi mi anladılar diye iyici tereddüte kapıldım. kötü düşünceleri uzaklaştırmalıydım. ama bu kimdi ki amk ? nerden anlayacaktı?

    "who are you?" dedim.
    "turkish police"

    e yok artık ebenin amı ? film mi çekiyoruz lan? (diye içimden geçirdim)

    "nasıl" diye haykırdım, ulan geri zekalı, türk olduğunu niye belli ettin, beynini gibeyim diye kendime saydırdım.
    "türk müsünüz?" dedi polis. hiç dikkat etmediğim nokta ise telefonda bir bayan vardı. bunu şimdi farketmiştim.
    "ee şey ee evet" diye geveledim.
    "bakın *** bey. h*** hakkında sizinle konuşmak istiyoruz."
    "evet, de kendisi ölmemiş miydi?" oha, bu nasıl soru lan. iyice sıçtığımı farkettim. her kelimemde batıyordum.
    "evet, bundan nasıl haberiniz oldu?"
    "kızı söyledi, fakat neden bunu araştırıyorsunuz? trafik kazası geçirmedi mi? ne var bunda?" diye aslında benim de şüphelendiğim konuyu çaktırmamaya çalıştım. trafik kazasında ölmediğini ben de düşünüyordum. polisin bu telefonu üzerine emin olmaya başlamıştım."
    "eee yani şey ölmedi, öldü de yani, size trafik kazası olduğunu kim söyledi?" diye geveledi bayan. benim bilmediğim düşüncesine kapıldı. olayın ne olduğunu bilmiyordum ama bu telefon görüşmesi derhal sonlanmalıydı.
    "kızı söylemişti fakat şu an acelem var, bir toplantıya gireceğim sonra konuşursak iyi olur."
    "yurt dışında mısınız?"
    "evet de gerçekten acelem var, sonra arasınız olmaz mı?"
    "bu önemli bir mevzu"
    "neresi önemli, trafik kazası geçirmiş ölmüş işte."
    "ee peki sonra konuşsak iyi olur fakat bu konu hakkında mutlaka konuşmamız gerek."
    "sonra ararsınız" dedim ve kapattım. kadın kararsızlığa düşmüştü. çünkü gerçek ölüm sebebini açıklamak ya da açıklamamak konusunda bir fikri yoktu. bu yüzden de onun için de kapatmak daha iyi olmuştu.

    "neyse olayı sentezlemeyi sonra yaparsın" dedim kendime. bir süredir deeep webe girmiyordum. biraz kafa dağıtmalıydım. açtım laptopu.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 42559.
    0
    panpa az daha seri at lutfenn
    ···
  10. 42560.
    +2
    irc kanallarında geziyordum. "tr hacker z" diye bir kanal gördüm. "gir anasını satayım" dedim. muhabbet derine benziyordu. kanal da 7 kişi vardı ve hararetli bir tartışmaya girmişlerdi. fazla zaman geçmeden garip nickli herifin teki mesaj attı.

    "***.edu.tr hacked !"
    şaşırdım, edu.tr ler den database sızdıranı gördüm fakat hackleyeni hiç görmemiştim.
    "oo adamsın" felan diye mesajlar geldi. şu garip nickli heriften 2. bir mesaj daha geldi.
    bir link atmıştı. linke tıkladım, yüklenmesini bekledim, bekledim bekledim ve "ahan da girdi" dedim.

    sitenin database si

    ne işime yaracakki diye düşündüm. irc kanalına tekrar baktım.
    "you are banned"

    gibtiri çektim. ne diye banlarlar ki diye düşündüm.

    "yoksa, hadi be olamaz??"

    database de hocaların, öğrencilerin, çalışanların bilgileri ortadaydı. bu kişisel bilgilerle bir kişinin hayatını karartmak çok kolaydı. sahte şirketler, hayali ihracatlar... bir de bulunduğumuz yıla bakarsak daha da kolaydı.

    ulan neden banlarlarki diye yine düşündüm. sadece tanıdık herifleri felan mi tutuyorlardı ki?

    neyse ipnelik değil mi,
    aradım üniversiteyi. normalde gibsen böyle bir şey yapmazdım. o an ki kafamı hayal bile edemiyorum.

    telefon çaldı, açıldı ve o arada tam tam tam diye kapının yumruklanma sesi geldi. daha hiç konuşmadan telefonu yüzüne kapayıp kapıya gittim. bir binlik seziyordum. kimseyi tanımıyordum, kapım niye çalınsın ki?

    "belki de dayımdır" düşüncesiyle delikten baktım.
    "hassssssssss"
    polisti.
    aklıma o an her türlü şey geliyordu. acaba şu ölen herifin şeyi mi? yoksa deep web de başıma açılan bir bela mı? kapıyı açmak zorundaydım. delikten bakarak evde olduğumu belli etmiş oldum. çünkü ışık kesilmişti.

    açtım kapıyı.

    hemen eve girdiler ve alt kattaki evin balkonuna inmek için benim evi kullanmak istediklerini söylediler. sebebini sordum.
    "evde silahlı bir hırsız bulunuyor" tarzında bir şey dediler. tam olarak böyleydi herhalde. çünkü o anki heyecanım ve ödümün takuma karışmasıyla bir şey anlayabilecek modda değildim.

    5 dakika sonra polis evimden ayrıldı, 15. dakikada apartmandan adamla çıktılar.
    "helal olsun, adamlar işi biliyor" diye içimden geçirdim.

    hiçbir şey olmamış edasıyla odama gittim. ne yapacağımı hatırladım.
    ···
  11. 42561.
    0
    devam panpa
    ···
  12. 42562.
    +1
    neyse şu üniversiteyi yeniden arayayım dedim.
    "*** üniversitesi *(burada birşeyler söyledi*"
    "merhaba, web sitenize girmek istediğimde bir indexle karşılaşıyorum. siteniz hacklenmiş."
    "evet beyefendi bu durumdan haberimiz var. şu anda siteye erişimi kestik"
    "yalnız sitenizin database i internette yayınlanmakta.
    "nasıl?"
    "sitenizin veritabanı, öğrenci bilgileri, hepsi internette."
    "lütfen hattan ayrılmayın" dedi kadın.

    bir ipnelik sezdim, telefonu kapattım. aramasa mıydım acaba?

    telefon çaldı.
    ···
  13. 42563.
    +2
    "alo, merhaba ***(no name no cry) bey."
    "merhaba" diye temkinli bir şekilde konuştum. yanılmıyorsam yine şu polis kadındı.
    "bugün içerisinde *** üniversitesiyle iletişim kurmuşsunuz. toplantınızdan sonra sizinle görüşecektik."
    "evet, haklısınız. bir bilgi öğrenmek için aramıştım, ancak gerek kalmadı" diye doğaçlama takıldım.
    "peki, h*** olayı hakkında sizinle yüz yüze görüşmek istiyoruz"
    "hasssgibkktirrrrrr" diye içimden geçirdim.
    "eee şey yalnız ben çok yoğunum bu aralar" diye geveledim.
    "bu önemli bir mevzu ve sizinle görüşeceğiz.
    "şey peki, tamam. benim oraya gelme ihtimalim yok. sizinle burada görüşmek istiyorum." dedim.
    "bizim için bir sakıncası yok. ekibimiz en yakın zamanda sizinle görüşmek için yola çıkacaklar."

    bu laflardan sonra bir buluşma ayarladık. *** hotelinde buluşmayı tercih ettim. evimde konuşmak çok sakat iş.
    gizlilik önemli diye düşünürken laptopu kucağıma aldım ve tr den haber sitelerine baktım.

    şimdi sıçmıştım.
    "esrarengiz ölümün arkasındaki sır"
    manşet aynen böyleydi. küçük yazı olarak da "iş adamı h*** (no name no cry) ölümü aralanıyor"
    zütüm çok pis tutuşmuştu. büyük bir heyecan ve korkuyla habere tıkladım. tam olarak haberi hatırlamasam da genel mevzuyu anlamıştım. h*** trafik kazası sonucu ölmüştü. h*** nın aracı, duvar ile kamyonet arasında ezilmişti. oldukça hızlı gelen gelen kamyonet arkadan çarpmış, ve olay yerinden hızla ayrılmıştı. haberde bahsedilen konu ise bir mafya hesaplaşmasının olduğuydu. bu herifin bana öldürtmek istediği herifte büyük ihtimal mafya liderlerinden birinin çocuğuydu. olayı yavaş yavaş kavramaya başlamıştım. haberin ayrıntılarını incelerken şok oldum.

    "polis, ondan şüpheleniyor.
    h*** nın son görüşmeleri incelenediğinde ukrayna' da yaşayan birisine ulaşılıyor. polis, olayın bu kişiyle doğrudan alakası olduğunu düşünüyor." tarzı bir yazı vardı.

    faka bastığımın farkındaydım. hazırlanmalıydım, hiç bir çelişki bırakmamalıydım polis ile olacak konuşmamda. önümde 2 gün vardı.

    lanet olası 2 gün.
    neler yapabilirdim ki ? acaba kaçmalı mıydım? hiç arkama bakmadan yeni bir başlangıç mı?
    ···
  14. 42564.
    0
    anasini oldureyim cok fena sardi yaz panpaaaaa
    ···
  15. 42565.
    0
    panpa devam
    ···
  16. 42566.
    0
    neler yapabilirdim ki ? acaba kaçmalı mıydım? hiç arkama bakmadan yeni bir başlangıç mı?

    gönderecekleri ekibin oldukça profosyonel olduklarını biliyordum ya da öyle düşünüyordum. soracakları sorularlarla istedikleri bilgileri alacaklardı ya da izin ben buna izin vermeyecektim.

    kendimi korumalıydım. ama elimden ne gelirdi ki? belki de bir şeyler gelebilirdi, evet evet. hemen laptopu aldım ve deep web de bir e-book sitesi buldum.
    "lying" terimini arattım. karşıma yanlış hatırlamıyorsam "the best way of the lying" tarzı bir sonuç çıkmıştı. bu ne olduğu belirsiz şeyi açtım. yeni bir web sayfasında kitabın içeriği metin olarak kaşrıma çıkmıştı. başladım okumaya.

    bir yerden gelişmeye başlamak lazım değil mi?

    yararlı bir kaynağa benziyordu.
    sadece yalan söylemeye değil, yalanın anlaşılmaması için fiziksel bazı taktikler de vermekteydi. aslında bir nevi sosyal mühendisler için gerekli bir kitap diyebilirim. kısaydı, 1 saatte bitirdim.

    gözlerimin ağrıdığını fark ettim. ekranın parlaklığından dolayı gözlerim yorulmuştu. ama artık hazır gibi hissediyordum kendimi. karşımda nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum fakat evet, hazırdım.

    2 boyunca sürekli pratik yaptım. kendi kafamdan senaryolar uydurdum. bunları akıcı bir şekilde ayna karşısında kendime anlattım. bunları kendime de inandırdım. eğer inanmazsam bazı fiziksel etmenler yüzünden kendimi ele vermiş olurdum.
    kitabı iyi okumuştum.

    evet evet hazırdım.

    saat tamamdı.

    • **(no name no cry) görüşmeye hazır...
    otele girmiştim. otelin lobisinde aval aval dolanırken ***(no name no cry) ismini duydum. hemen döndüm. ekibi görmüştüm. beni çağırmışlardı. yanlarına gittim ve oturdum, görüşme başlamıştı.

    --
    --daha önceden bir polis panpamız güvenirlik için polisle görüşmelerini aktarma demişti. sadece biraz değineceğim--
    --

    görüşme iyi geçmişti. çoğu şeyi (tamamı değil) olduğu gibi anlatmıştım. aslında bir adam öldürtmek istediğini, benim yardımcı olduğumu falan filan. ellerinde benim görüşmelerime dair bir veri var mıydı bilemem ama kendimi doğrulatmıştım.
    benden iş çıkmayacağını anlamışlardı ve gitmişlerdi. hakkımda yasal bir prosedür uygulana bilirmiş, bu konuda da bilgilendirme yaptılar.

    rahatlamıştım. kendimi eve atar atmaz cehennem ateşi sıcaklığında bir suyla duş almıştım(sıcak suyu severim).

    düşünüyordum, ne yapabilirdim. param da yoktu. şu h*** herifiyle sözde anlaşmıştım. ulan adam parayı yollayacaktı ne güzel, adresimi iletmedim. harbi büyük malım. kendime saydırmaya devam ederken laptobumu aldım.

    deep webi açtım. yeni işler bulabilirdim değil mi?

    hidden wiki de gezerken general bir forum gördüm. bir konusu yoktu, her şey bulunuyordu diyebilirim. buradan para kazanabilirdim. ne yapabilirdim, . . . . yapabileceğim en iyi şeyi tabiki de!
    hack...

    açtım konuyu. web hacking, account hacking yapabileceğimi belirttim. fiyatı bitcoin cinsinden veremeyeceğim ama 100$ gibi bir meblağa denk geliyordu. bu da oldukça iyi bir rakamdı. 5-6 iş alırsam ayımı rahatlıkla çıkarırdım.

    elimde kalan son paraya baktım. az kalmıştı. biraz alışveriş yapmalıydım.
    son paramla yiyecek stoklamalıydım (dışarı çıkmayı fazla sevmezdim ben) .

    yarım saattlik bir alışveriş sonucu eve varmıştım. yiyecekleri yerleştirdikten sonra laptobuma yöneldim.
    başlığı açtım
    yükleniyordu site
    sanki yüklenmesi biraz uzun sürüyormuş gibiydi
    aklıma büyük bir teklif aldığım düşüncesi geldi
    içime doğdu diyebiliriz

    ve site açıldı.

    evet evettttt...
    ovv shit man. what happened ! what is this ovv yeah.

    amk herifin teki 52 tane account hacklememi istemiş. parayı bitcoin cüzdanıma yolladığını söylemişti. taşak geçiyor olmalıydı. daha adamla anlaşmamıştık bile.
    hemen cüzdanı kontrol ettim. evet yatırmıştı tüm parayı. dıbına koyayım bu para 1 yıl yeterdi bana. daha herifin işi bile halletmemiştik. yeah.

    verdiği accountlar bir sosyal paylaşım sitesinin accountlarıydı. 1-2 tanesini inceledim. normal sıradan kullanıcı hesabı gibi duruyordu.

    ya da ben öyle sanıyordum ?
    adamın işini hemen halletmek istedim.
    bu kadar hesabı keylogger, fake ya da trojen ile hacklemek mümkün gözükmüyordu.
    sitedeki bir açığı kullanmalıydım. daha önceden bu sitede account hacking yapmıştım. gizli soru üzerinde bir bug vardı. acaba hala duruyor muydu?
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42567.
    +2
    sitede account hacking yapmıştım. gizli soru üzerinde bir bug vardı. acaba hala duruyor muydu?

    hemen kullanıcı adını yazdım. mail adresini doğruladım. gizli soru bugunu denedim.

    olmadı.

    aklıma hiçbir şey gelmiyordu. başka bir açık bilmiyordum bu site üzerinde. sosyal mühendisliğimi konuştursam 1 yılımı alırdı o kadar hesap. gerek yoktu.

    aslında para da yatmıştı.
    ne gerek vardı hacklemeye ?

    aslında biraz bekleyebilirdi. yeni bir açık keşfedersem bunun üzerinden işi halledebilirdim. ama dediğim gibi para yatmıştı. uzun zaman sonra elime böyle yüklü bir mebla geçmişti. harcamak istiyordum bu parayı. bitince yeni iş alırdım amk ne var.

    düşüncelerle adeta beynimi gibiyordum. aslında beynim zaten gibilmişti. sanki yaşamıyor gibiydim. mastürbasyondan zevk almayı bırakalı yıllar geçse de beynimi gibmek için devam ediyordum. ama yetmiyor gibiydi sanki.

    ---
    ---
    --

    • ** markete girdim deep webde. marihuanalara baktım. evet alıcaktım bundan. bu kafayı yaşamak istiyordum.
    verdim siparişi. 1000$ küsür bir şey tutmuştu. bitcoin cinsinden herifin wallet a yatırdım.

    nasıl geleceği hakkında bir fikrim yoktu.
    "ama herkes alıyordu, elbet adamlar bir yol bulmuştur" diye düşünüyordum.

    sorularımı gidermek için adamla iletişime geçtim.

    ---
    ---
    --

    nasıl dıbına koyayım, normal kargo mu !!!
    tepkim aynen böyle olmuştu. işin aslını öğrendim.
    herif normal kargoyla yolluyormuş. malı oyuncak statüsünden gönderip magic küplerin (şu zeka küpü işte) içine koyuyorlarmış. şu ana kadar bir sıkıntı çıkmadığını söylemişti.

    tabi her aksilik beni bulur ya !!!
    yanılmamıştım.
    ne halt olduğu gümrükte belli olmuştu ya da ben öyle düşünüyordum. ama başıma hiçbir zaman böyle bir şey gelmemişti. 2 gün gümrükte beklediğini hiç görmemiştim. anlalışmıştı işte başka açıklaması olamazdı.

    lan mal gibi zaten evimin adresini vermiştim. sıçmıştım.
    hemen kaçmalıydım. buradan kurtulmalıydım.
    hay dıbına koyayım lan kargo adıma gelecekti hem de.
    kurtulmalıydım buradan.

    kaçmalıydım uzaklara, kurtulmalıydım bu ülkeden. yakalanmak istemiyordum. sadece kullanıcı olduğum için bir şey olacağını düşünmüyordum.
    ama daha önce hiç kullanmamıştım. yırtabilirdim.
    lanet olsun bu da bir işe yaramazdı. ne yapacağım şimdi ben.
    hesaplamalara koyuldum. eğer kargo anlaşılmışsa büyük ihtimal akşama kalmaz benim evdeydiler. parama baktım. elimde nakit para da yok, gibtir.
    hemen deep webi açtım. bitcoini eft yapan herifler vardı. bu işten komisyonda alıyorlardı ama nereden güvenebilirdim tüm paramı almayacaklarına.

    güvenmek zorundaydım. zorundaydım !!

    yolladım parayı.

    ---
    ---
    --

    1 saat geçmişti. 1 saatin her dakikası, her saniyesi, her salisesinde heyecan, korku, adrenalin tavan yapıyordu.

    kaçmalıydım buradan. hem de olabildiğince erken bir şekilde.
    sürekli banka hesabımı kontrol ediyordum.

    ---
    ---
    --

    gibtir
    oça bak. herife yolladığım paranın %60 ı sadece hesabımdaydı.
    vaktim de yoktu. yapacak bir şeyim de yoktu. ama bana para lazımdı.

    ---
    ---
    --

    yeni bir sekme açtım...

    bana para lazımdı. kaçacaktım ulan. para lazımdı bana.
    çıldırmıştım. gözlerimin yandığını hissediyordum.
    terlemiştim. alnımdan, ellerimden, ayaklarımdan adeta su boşalıyordu.

    açtığım sekmeden hemen tefecilere bakıyordum.
    kaçıyordum dıbına koyayım. bütün parayı tıkayacaktım.
    fazla bir şey de alamazdım.
    4000$ banka hesabına.

    banka hesabına para yatıramayacaklarını söylediler. bitcoin takip edilemediğinden "only bitcoin" diyordu bin herifler.

    ne yapacaktım.
    düşünürken toparlanmaya çalışayım dedim.
    1-2 eşya mı sırt çantama koydum. biraz su ve meyve koydum.

    laptobun başına geçtim. heriflere bitcoin cinsinden alamayacağımı söyledim.
    anlamıyordu oç lar.

    kalbim yerimden çıkacaktı.
    ağlıyordum. gözlerimden yaşlar boşalıyordu. ağlıyordum lan
    aklıma annem geldi.
    keşke
    keşke hiç ayrılmasaydım evimden.
    başlarım ailevi sorununa.
    ya da keşke hep dayımlarda kalsaydım.
    ne diye bunlar olurki

    ağlıyordum.
    kalbimin her atışında kapı çalıyor sanıyordum.
    ağlıyordum.

    evet fark ettim.
    her şey bitmişti.

    kapı çalmıştı...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 42568.
    0
    çok sardı mk bide bildiğim mekan
    ···
  19. 42569.
    0
    Ellerine sağlık kardeşim film izlesem daha az sarardı
    ···
  20. 42570.
    0
    ya giberim nasil bitti bitemez aq :(
    ···