1. 74.
    +1
    Takunu yerim
    ···
    1. 1.
      +1
      Aşkın metafiziğinde karıları itin zütüne sokuyor ama
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        Olsun. Mevlananın gğzel bir sözü var. "Doğru ve yanlış ötesinde bir yer var" diye. işte o doğru ve yanlışın olmadığı evrende ben onu seviyor olacağım.
        ···
    2. 2.
      +2
      Mevlana dini kendi çıkarına kullanan şarlatandır kur an inanan insana yetmeli başka kaynağa ihtiyaç duymamalı
      ···
      1. 1.
        +1
        😃insanları o kadar önemsemiyorum. Arthur ia kadın düşmanı fuko pid0fili diyorlar. Gerçi bunları ben de diyorum ama kaynaklarından yararlanıyoruz ne yapalım.
        ···
    3. 3.
      +1
      Oku yararlan ama kendi fikrin son noktan olsun onlar düşünüp bulabildiyse sen de yaparsın. Zaten akıllısın bunları öylesine laf olsun diye söylüyorum :D
      ···
      1. 1.
        +1
        Estağfurullah pampa. Hiç ole deme. insan kendisinin farkına varamıyor. Haklısın ben de bazen abarttığımı düşünüyorum. Hakikat arayışımız kişilerden bağımsız olmalı 🖐️🖐️
        ···
    4. diğerleri 1
  2. 73.
    0
    Soyadını elle 3 kere yanlış yazdım

    "Dünya bizim mutlu olmamız için tasarlanmadı." diyor
    ···
  3. 72.
    +1
    "Kadınlar, yalan söylemeye karşı iflah olmaz bir temayüle sahiptirler."
    ···
  4. 71.
    +1
    "En büyük huzur, karakter sahibi olmaktır." demiş.
    ···
  5. 70.
    0
    kendisi allahım olur
    ···
  6. 69.
    0
    Bilge insan.
    ···
  7. 68.
    0
    Alman filozof.
    ···
  8. 67.
    +3
    Nadiren karşılaşılan istisnalar dışında bütün kadınlar savurganlığa meyyaldir, dolayısıyla mevcut her servet onların ahmaklığından korunmalıdır; bu serveti kendilerinin kazandığı ender durumlar hariç elbette
    ···
  9. 66.
    +2
    Aşkın metafiziği adlı şaheserini mutlaka ve mutlaka okuyun, 200 yüzyıl önce yazılmış olmasına rağmen bugüne de yarına da ışık tutacak hakikatler ile dolu. Gerçi üzerine durduğu konu homo sapiens sapiens'iin var olduğu günden, doğal seleksiyona uğrayacağı güne kadar geçerli bir konu.

    --spoiler--

    Bir erkeğin bir kadından veya bir kadının bir erkekten hoşlanması-aşık olması diye bir şey yoktur.
    Tek olan şey, ilerde erkeğin-kadının neslinin devam ettirme arzusudur. Bu yüzdendir ki, insanlar kendine ekgib buldukları fiziksel-duygusal özellikleri her kim de bulursa onu arzular.

    --spoiler--
    ···
  10. 65.
    0
    insan esasında vahşi, korkunç bir hayvandır. biz onu evcilleştirilmiş ve dizginlenmiş haliyle tanıyoruz ancak ve onun bu durumuna uygarlık diyoruz. bu yüzdendir ki ara sıra gerçek tabiatı her nasılsa ipten kurtulacak olsa dehşete kapılıyoruz. her ne zaman, her nerede kanun ve düzenin prangaları ve zincirleri çözülüp yerini kargaşaya bıraksa, kendisini bütün çıplaklığıyla ele verir o.
    ···
  11. 64.
    +1 -1
    Okurken bir başka kimse bizim için düşünür: Biz sadece onun zihin sürecini takip etmekle yetiniriz. Nasıl ki yazmayı öğrenirken talebe öğretmen tarafından kalemle çizilmiş çizgileri takip eder: Okurken de tıpkı bunun gibidir; düşünme işinin büyük bölümü zaten bizim için bitirilmiştir.
    Bunun içindir ki kendi düşüncelerimizle meşgul olduktan sonra elimize bir kitap almak her zaman bizi bir parça rahatlatır. fakat okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir; ve sonunda onlar bizden ayrılır, geriye kalan nedir? Ve dolayısıyla öyle olur ki çok fazla-yani neredeyse bütün gün okuyan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder. tıpkı at üstünden inmeyen bir adamın sonunda yürümeyi unutması gibi. Birçok eğitimli insanın durumu bundan pek farklı değildir: Okumak onları ahmaklaştırır. Çünkü her boş vakitte okumak ve sürekli olarak sadece okumak zihni mütemadiyen elle çalışmaktan daha fazla felç edici bir etkiye sahiptir. zira bu ikinci durumda uğraş kişiye kendi düşüncelerini takip edebilme imkanı sunar. Nasıl ki yabancı bir cismin ağırlıgı üzerinden hiç ekgib olmayan bir çelik yay sonunda esnekliğini kaybeder; başka bir kimsenin düşünceleri sürekli olarak üzerinde bir baskı yahut tazyik unsuru olarak varlığını koruyan bir zihin de körelir. keskinliğini kaybeder. Sürekli yiyerek bir kimse midesini bozar ve böylelikle bütün bedenine zarar verirse, zihin de düşünce malzemesiyle lüzumundan fazla beslenerek boğulabilir. Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır: Zihin üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur, ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir, nasıl ki aldığımız gıdalar bizi yemekle değil sindirimle beslerse. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz. büyük bölümü itibariyle kaybolur. Gerçekten de bedensel gıdalarımızla zihinsel gıdalarımız arasında durum hemen hemen aynıdır: insanın yediklerinin beşte biri ancak hazmedilir, geri kalan buharlaşmayla terlemeyle ve benzeri şekilde kaybolup gider.
    Bütün bunlardan kağıt üzerine dökülen düşüncelerin kumsaldaki ayak izlerinden farklı olmadığı sonucuna varılabilir:
    Doğru, adamın yürüdüğü yolu görürsünüz, fakat yolda ne gördüğünü bilmek için onun gözlerine ihtiyaç duyarsınız.


    dahice düşünceler. gerçekten ufku arttıracak şeyler yazmış-söylemiş üstad.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 63.
    +1
    Felsefenin babası, nietzsche'nin akıl hocasıdır. Yazdığı kitaplar kutsal kitap niteliğinde okunmalı ve saklanmalıdır.
    ···
  13. 62.
    +2
    Büyük acılar daha önemsizlerinin hissedilmesini engeller ve tersine, büyük acıların yokluğunda en küçük dertler ve sıkıntılar bile bize büyük acı verir."

    şu sözü de beni inanılmaz etkilemiştir dıbınakoyim. sürekli bunu düşünürüm ben büyük, adamakıllı bir derdim olsa da küçük şeylerden dert yanmayı bıraksam diye
    ···
  14. 61.
    +2
    "Birisi sizin için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin. Bu hoş bir şey değildir ama doğrudur. Çünkü, bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.
    "
    ···
  15. 60.
    +3
    "Hayatın, önemsiz şeylerde olduğu gibi, önemli şeylerde de, sürekli bir yalan olduğunu kabul etmek zorundayız. Verdiği sözü tutmuyor hayat; tutsa bile, özlediğimiz şeyin özlenilmeye değer olmaktan ne kadar uzakta bulunduğunu göstermek için yapıyor bunu. Kimi zaman umut, kim zaman da umulan şey aldatıyor bizi. Bir eliyle verdiğini öteki eliyle alıyor. Uzaklığın büyüsü, cennetler gösteriyor bize. Ama büyülenir büyülenmez, bu cennetlerin uçup gittiğini görüyoruz. Demek ki, mutluluk ya gelecekte ya da geçmişte; şimdiki an, güneşli ovanın üzerinde dolaşan bir küçük buluta benziyor; önü arkası pırıl pırıl bu bulutun; ovaya yalnız onun gölgesi düşüyor."

    arthur schopenhauer
    ···
  16. 59.
    -1
    bu adami kim uzduyse onun ben anasini, avradini gibeyim. tribe girdim aq
    ···
  17. 58.
    +2 -1
    bu gavat niye intihar etmedi ki
    yaşam çok rererö diye kafa giben bi filozofumsu
    ···
  18. 57.
    +4
    yalnızlığın dezavantajlarından birisi vardır ki, bilincine varılması ötekiler kadar kolay olmaz. bu dezavantaj; sürekli evde kalmak yüzünden, dış etkilere karşı çok duyarlılaşan bedenimizin en küçük bir hava akımında bile hasta olmasıdır. sürekli köşeye çekilmişlik yüzünden ruhsal durumumuz öyle duyarlı olur ki, en önemsiz olaylar, sözcükler ve hatta salt tavırlar yüzünden huzursuz olur, hastalanır ya da inciniriz. oysa sürekli kalabalığın içinde kalan biri, bunları dikkate almaz bile.

    arthur schopenhauer

    vay amk.
    ···
  19. 56.
    +3
    “hiçbir olay karşısında büyük sevinç ya da büyük üzüntü duyulmamalıdır; bunun bir nedeni, bu olayı her an yeniden biçimlendirebilecek olan tüm şeylerin değişebilirliğidir; bir başka nedeni de bizim için yararlı ya da zararlı şeyler hakkındaki yargımızın yanıltıcılığıdır; bu yanıltıcılık yüzünden hemen herkes bir defa, sonradan kendisi için çok iyi olduğu ortaya çıkan bir şeyden yakınmış ya da en büyük acıların kaynağı olacak bir şeye sevinmiştir.”

    arthur schopenhauer
    ···
  20. 55.
    +5 -1
    Taşşaklarindan kolye yapılıp boyna asılası adam.

    "sıkılan insanlar, madem yalnızken sıkılıyoruz, buluşup birlikte sıkılalım der. birlikte yapılan şeyler insanı mutlu etmeye yetmez. bu yetersizliklere zevk demek mümkündür ama gerçek zevkler üstün algıya hitap etmelidir onlar da yalnızken yapılan şeylerdir. yalnızken yapılan en güzel şey ise kanımca uyumaktır ki bu üstün bir algıya hitap eden üstün bir zevk midir? bence evet. sizce ne olduğu umurumda değil."
    ···