1. 1.
    +23 -4
    deli birşey hocu. demek anarşizm gelse şu an ne hissediyorsak onu hissedicektik. bakınız, ortada bir düzensizlik var, küfürler havalarda uçuşuyor ama herkes kardeş gibi. kimse kimsenin anasına sövmüyor. kimse diğerini aşağılamıyor. kimsenin tabusu kompleksi yok. hiç bitmesin lan bu sözlük.
    ···
  2. 2.
    +14 -2
    inancımızın terimleştirilmiş hali. Savaşımızın nedeni. Özgürlük istiyoruz lan o.ç'ları.
    ···
  3. 3.
    +10
    soluk gri bir gökyüzü altında mutlu olmaktır anarşizm.

    dürtülerinden kurtulmuş, medeniyetin teknolojinin köleliğinden kurtulmuş; yeniden insan olmuş insanların yaşadığı bir dünyadır.

    kesin olarak devlet ve din tamamen ve istisnasız olarak zararlıdır insan için. bu sebeple de gereksizdirler istenmemektedirler ve insanın insanlığına dair her ikiside gerici bir faaliyet oldukları için her iksininde öncelikle ortadan kaldırılması gerekir.

    anarşizm genelde radikal aşırı uçlu sol bir görüş olarak bilinir ayrıca da sağı solu yıklarım yakalım tarzı bir anlayışla algılanır. oysa her iki yaklaşım da yanlıştır. ve her ikisi de belirli sebeplerle ortaya çıkmışsa da amaç bir şeyleri gizlemek ve karalamaktır.

    anarşist ekonomi yönetimi ve anarşist felsefe sosyalizm komunizm vs. gibi kapitalizm ve kapitalist devlet karşıtı düşüncelerle benzer ve aynılık taşıyan içeriğe sahiptir. ama yine de aşırı uç bir sol görüş değildir. anarşimzin bireyci anlayışı her zaman daha ön plandadır ve sol görüşlerle de en büyük ayrılığını bu noktada yaşar.

    anarşizmin kelime kökeni aslında herşeyi anlatmak için gayet yeterlidir.

    anarcho - yunanca - lidersiz, yönetimsiz demektir. ve de tamamen anarşizm bunu hedefler.

    anarşizm şiddeti desteklemez. bunu tamamen rededer. şiddetle içiçe olan anarşist topluluklar vardır. ama bu yine de bir genelleme yapılamayacak kadar azdır.

    sosyalist sol düşünceden en önemli farkı, insanlık için devrim yapmayı değil, insanları devrimle değiştirmeyi sözün tam manası ile devrim olmayı amaçlamasıdır.

    anarşizm insanın hakikati ve doğruyu kendisi için araması ve nitlendirmesi için seçtiği yoldur. bu yolda devlet, din, ahlak vs gibi insanın içinde yaşadığı doğduğu zamandan çok önce kurulmuş oluşturulmuş kararlaştırılmış anlamsızlıklar yoktur.

    bunu biraz açalım. ne demek ahlaka gerek yok. ahlak kelimesi ve o toplumsal direngenlik; insanları hatalı şeyler yapmaktan alıkoymaz koyamaz. bireyin yapıp etmeleri kendisinin kararındadır her zaman.

    daha açık ifade etmek gerekirse, yanyana duran bir erkek ve kız arkadaş düşünelim; erkek olanın kıza tecavüz etmesinin önünde hiç bir engel yoktur. sadece bireyin kendisi vardır. ve toplumda varolan ahlak kuralları da bu tecavüze engel olamaz. tam tersi içinde aynı şey geçerlidir. yani kız için.

    bir başka örnek verelim; bir bireyin hırsızlık yapmasına ne ahlaki değerler ne de kanunlar engel olur. yapar yapacaksa. yada bir katil. birini öldürmesine ahlak engel olamaz. öldürecekse öldürür. ne din ne devlet ne de ahlak engel olmaz. olamaz. olmadı da zaten. üstüne üstlük dinlerin hepsi ve devletlerin hepsi ölüme ve öldürmeye izin verir.

    benim birisini öldürmeme engel olan diye başlayan bir cümle kurulamaz, kurulsa da sona ermez. sonu din devlet kanunlar ya da ahlak değildir. kişi bunu yapmamaktadır kısaca.

    toplumsal ahlak hiç birşeyi çözmez. çözmemekle de kalmaz, zamanla ekonomik etki ile de birlikte toplumun sınıflarının oluşmasında bir payı olmuş bu manada insanlığın gerilmesinin işbirlikçisi ve suçortağı olmuştur ahlak.

    anarşist birey kendi kendisinin efendisi olmalıdır. insan için doğrusu budur. yüzyıllar önce kararlaştırılmış devlet anlaşması, yüzyıllar öncesinden beridir kurumsallaşmış din ve zamanla yoğrulup gelen ahlak bireyin kendisi ve geleceği ve insanın insanlığına karşı bir gerici düşüncedir ve yok edilip yerine bireyin kendi kendisinin efendisi olacağı bir devrimi gerçekleştirmesi gerekmektedir.

    soldan farkı da buradadır en çok. kapitalizm ve onun yıldız çocuğu demokrasi halkın kendi iktidar hakkını devretmesidir. sol düşünce halkın iktidar hakkını kendi eline almasıdır.

    anarşizmde iktidar yoktur.

    anarşizmin ütopya varsayılmasının sebebi, kendisini din devlet kanunlar ahlak teknoloji vs gibi gerici olan faaliyetler olmadan düşünemeyen bireyin "nasıl olacak ya" demesidir.

    oysaki bunların hiçbirinin var olmadığı bir dönem insanlık tarihinde yaşanmıştır. ve sonrasında bulunan tarım faaliyeti ile de hem ekonomik ilişkilerin başlaması hem avcı toplayıcının kendine yettiği kadar yiyecek anlayışından tarımla birlikte üretim ve biriktirme evresine geçmesi ile ortaya çıkan artık değerin paylaşılması ve ortada biriken artık değerin toplumdaki herkesin çalışmasına gerek kalmayıp paylaşılması aşamasında birilerinin karar verme yetkisine sahip olup, toplum için çalışıyor yanılgısı ile ekonomik hakkını bu artık değerden alıp önce din adamı-şaman- sonra kabile reisi ile ortaya çıkan bir iktidar yolu yaşanmıştır.

    insalık hala şamanları ve büyücüleri olan hala onbinlerce yıl öncesindeki gibi kabile savaşları yapan bir gruptur. sadece artık büyücülerimiz de reislerimiz de daha büyük kalabalıklara seslenebiliyorlar.

    bu mana da insanlık tarihi ve insanın inanlığına karşı yapılmış en gerici faaliyet tarımdır. belki de mağaramızdan hiç çıkmamalıydık.

    insanın konuşan tek varlık olması, kendi hemcinsine yalan söyleyebilme yetisini de ortaya çıkarmıştır. mimiklerle yalan söylenemez. bu sebeple diller ve konuşmakda bir gerici faaliyettir.

    işte anarşizmin en büyük iki paradoxundan biri budur. dil gericilik ise nasıl insanlara anarşimzi anlatabiliriz.

    bir diğeri de iktidarsızlıktır. anarşizm din ve devlet karşısında aldığı her zaferden sonra zaferin kruumsallaşması sonucu ortaya çıkacak iktidar olgusu kaçınılmazo lduğu için kendisini redetmek durumundadır. bir anarşisti bekleyen en büyük sınav budur. var olan toplumsal düzenlerin tamamı kötüdür ve bozuktur. buna din devlet ahlak herşey dahildir. dünya üzerinde herhangi bir devlette herhangi bir toplumda ve herhangi bir dinde işlerin iyi gittiğini iddia edebilecek hiç kimse hiç bir zaman olmamıştır olmayacaktır. öyle ise din devlet ve diğer toplumsal düzenlerin hiçbirine gerek yoktur.

    direnmek, bir anarşist için yeterli bir erdemdir. ne olursa olsun direnmek. zafer kazandıkça kendisine direnmek. isyanın ateşini sonsuzca hissetmek.

    insanın kendisini bir birey olarak tanımlayan şey; ne devletidir ne dini ne de ahlakı. insanı tanımlayan tek şey düşleri için yaptıklarıdır.

    ve evet soluk gri bir gökyüzü altında mutlu olmak mutlu kalmak mümkündür.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +8
    nerde bu devlet monakoyim
    ···
  5. 5.
    +7 -1
    anarşizm ve vandalizm aynı şey değildir
    hiç okumadan , sağdan soldan duyduklarıyla : anarşizm gelirse sokaklar fayt kılab gibi olack amk herkes metin2 deki gibi vs atıcak sanan andavallar ,az araştırıp öğrenin dalağınızı gibmeyeyim
    ···
  6. 6.
    +6
    inci krallığı'nın resmi dinidir.
    ···
  7. 7.
    +4
    ---

    Her emir özgürlüğün suratında patlayan bir tokattır.
    - Bakunin -
    ---

    Devlet her zaman bir takım ayrıcalıklı sınıfların mirası olmuştur. Papazlık sınıfı, asiller, burjuvazi ve nihayetinde, tüm diğer sınıflar kendilerini tükettiklerinde, bürokrasi sınıfı sahneye çıkar ve ardından devlet bir makine konumuna düşer. Bu yüzden devlet olmamalıdır.
    -Bakunin-
    ---

    Toplum ve devlet, baskı uygulayarak özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar. Özgürce davranabilmem için, devlet ve ahlak da dahil, tüm değer sistemleri yıkılmalıdır. Ahlak, devletin ve güçlü olanların, halkı daha kolay yönetmek için uydurduğu kurallardan başka bir şey değildir. Görmüyor musunuz, kurallar tarafından çepeçevre kuşatılmış durumdayız. Sınıfta, evde, toplumda… Her yerde kurallar var. Hiçbir kural ve kontrolün olmadığı doğal durumda yaşayabilseydim , kendimi daha rahat ortaya koyabilir ve daha iyi bir yaşam sürebilirdim.
    -Proudhon -
    ---

    Hiçbir hükümet faşizmi yok etmek üzere savaşmaz. Burjuvazi, güç elleri arasında kayıp gittiğinde, ayrıcalıklarını tekrar kazanmak için faşizmi diriltir.
    -Durruti-
    ---

    Anarşi , otoritesiz ve örgütlenen toplumdur. Otorite , iradesine rağmen kişiye dayatılan iktidardır.Her kim nesneler üzerinde iktidar kurarsa kişiler üzerinde de kurar.Her kim üretimi yönetirse üreticileri de yönetir ve onların efendisi olur.
    MALATESTA
    ···
  8. 8.
    +3
    devlet hırsızdır-Kropotkin
    ···
  9. 9.
    +3
    Merkezi otoriteyi kabullenmeyen bir idoloji yapısıdır. Devletten tut sinif baskanina kadar hic bir otoriteyi kabul etmez nedense ülkemizde hep holiganlik gibi gorulmektedir.
    ···
  10. 10.
    +3
    Düzene değil, düzenin bi güç tarafından uygulanmasına garşı çıkar
    ···
  11. 11.
    +3
    bunun için yaşadık, ölmezsek ananızıda gibeceğiz
    (bkz: yazılı olmayan inci sözlük kuralları)
    ···
  12. 12.
    +3
    dünyaya yakışan tek görüş...
    ···
  13. 13.
    +2
    anarşi!
    ···
  14. 14.
    +3 -1
    anarşi gelecek ananızı gibecek CcC
    ···
  15. 15.
    +3 -1
    Proudhon ve Kropotkin toplumsal devrimden yana düşünürlerdi ve devrimin kansız olamayacağının bilincindeydiler. Ama gene de örneğin Proudhon’un politik devrimi reddetmesinde şiddetten duyduğu tiksinti ve politik olmayan bir devrimin şiddetsiz gerçekleştirileceği yatar. Bütün anarşistlerin bağlandığı "genel grev" efsanesi kansız devrim hayalinden köken alır. Anarşizmin yıkıcı yönüne en fazla vurgu yapan, bu yüzden de en fazla şiddet taraftarı olarak bilinen Bakunin bile bu konuda şöyle diyor:
    "Kanlı devrimler genellikle zorunludur; insanoğlunun aptallığına teşekkürler, bu zorunlulukta şeytani, devasa bir şeytani yan, büyük bir felaket gizli; yalnızca kurban açısından değil, aynı zamanda uğruna gerçekleştirdiği amacın saflığı ve mükemmelliği açısından da bu böyle."
    Anarşizmin Avrupa çapında bir hareket olarak örgütlenmesinde büyük katkıları olan Bakunin, Brotherhood (Kardeşlik) adını verdiği 160’dan fazla örgüt kurmuştur. Nerede bir barikat varsa, Bakunin oradadır. Bakunin ’in anarşizm çerçevesinde açıklanamayacak ilişkileri de vardır. Bunlardan biri de Rus teröristi Naçayev ile kurduğu karanlık ilişkilerdir. Ancak bunu hayatını sosyal devrime adamış bir sosyal devrimcinin sürçmelerinden biri olarak algılamak gerekir. iş yapan hata da yapar. Şiddet taraftarı olarak bilinen Bakunin’in taraftar olduğu şiddet bireysel terör eylemleri değil, devrim için ayaklanan yığınların devleti yıkmak için zorunlu olarak kullanmak durumunda kalacakları şiddetti. Buradaki şiddet savunusu, yeni bir toplumsal düzeni amaçlayan herhangi bir toplumsal güçten, örneğin sosyalistlerden, milliyetçilerden hatta despotizme karşı demokrasiyi hedefleyen liberallerden farklı angümanları içermez. Kimse liberalizmle terörizm arasında anarşizmde olduğu gibi paralellikler kurmuyor.
    Anarşist gelenek içinde Ravachol, Emile Henry gibi gerçek teröristler de vardır. Ancak bunlar eylemlerini topluma ayna tutmak olarak adlandırırlar. Terörist anarşistler bile şiddeti yüceltmezler. Emile Henry’nin mahkemede kendisine "ellerin kan içinde" diyen hakime verdiği cevap ilginçtir. "Hayıt ellerim temiz" demez; "Aynen sizin cübbeniz gibi" diye cevaplar. Yapılan iş ayna tutmaktır. Terörist anarşistler, eylemlerinin gerekçesini, burjuvazinin güç tekeline karşı denge oluşturmak olarak açıklarlar. Gene Emile Henry’nin deyişiyle, "burjuvazi, savunmasız grevci işçilerin üzerine ayrım gözetmeksizin ateş açabiliyorsa, bunu sonucunu eğlendiği restoranda patlayan bir bomba olabileceğini de hesaba katmak zorunda olmalıdır". Amaçları sınıf mücadelesi içerisinde ezilen sınıflara moral destek sağlamaktır. Oysa yaşananlar, bu tür silahlı küçük eylem gruplarının organize devlet karşısında hiçbir şansı olmadığını ve böylesi devrimci terör gruplarının her yenilgisinin ezilenlerde derin moral bozukluklarına yol açtığını göstermiştir.
    Pasifist olmayan anarşistlerin şiddet konusundaki tutumlarını bir kez daha özetleyelim. Anarşistler ahlaki olarak, tahakküme maruz kalan her insanın kendini ve kişiliğini savunmak için şiddet kullanma hakkı olduğunu kabul ederler. Bu bağlamda terörizmi halka yönelmediği sürece kınamazlar. Ancak, toplumsal devrimi hedefleyen örgütlü bir anarşist hareket, bireysel terörü reddeder, hedefleri adalet ilkelerine göre çok iyi saptamak, zamanlaması ve dozu genel toplumsal devrim hedefine uygun olmak koşuluyla şiddeti politik bir yöntem olarak benimserler. Hedefleri adalet ilkelerine göre çok iyi saptamak ne demektir? Bir; hedefi belli olmayan (otobüse bomba koymak türünden) eylemlere asla girişmemek. iki; kimseye özellikle de muhaliflerine siyasi fikirlerinden dolayı şiddet uygulamamak. Üç; karşıdevrimin şiddetinden ancak birinci derecede sorumlu olanlara yönelmek. Bu liste adalet ilkesi, vicdan ve gönül gözüyle istendiği kadar uzatılabilir. Dozunu ayarlamak ne demektir? Örneğin anarşistlerin çalışma yaptığı bir yerde uyuşturucu dağıtan bir kişi, dövülmeyi ve oradan kovulmayı hak ediyor ama öldürülmeyi hak etmiyordur. Burada kıstas anarşist vicdandır. Zamanlama ve politik yara ilkesi de anarşistlerin politik yeteneklerine bağlıdır. Son olarak şiddetin kabulü anarşistlere çok ağır ahlaki sorumluluklar yükler. Şiddet sıklıkla geri tepen bir silahtır, yeteneksiz anarşistlerin uygulayacağı uluorta şiddet sadece uygulayanların değil, diğer anarşistlerin ve düzen karşıtlarının da yaşdıbını tehlikeye atar. Bundan daha önemlisi, şiddeti politik bir araç olarak kabul etmek; kişiye öncelikle bir yargıç, zaman zaman da bir cellat rolü yükler. Özgürlük ve yaşam tutkunu bir anarşist için dayanılmaz bir durumdur bu. Hele bu rollerin kurumlaşması, en rahat şiddet uygulayabilen anarşistin en iyi anarşist sayılması, anarşi idealini iyice lekeleyecektir. (Ne yazık ki bu olasılık da güçlü bir biçimde vardır.) Öte yandan pasifizmin handikapları da daha az değildir. Pasifist anarşist, bu yolu seçmekle yargıç ve cellat rollerinden kurtulur, ama bu kez, kendisini bekleyen kurban rolüdür. Yeterince kurban verdik. Verilen her kurban bizi anarşi idealine daha fazla yaklaştırmıyor.

    Parantezi kapatıp, Bakunin’in toplum projesine dönelim. Bakunin, anarşist olmadan önce de tanınmış politik bir kişilikti. Önce sol Hegelci ve Çarlık karşıtı, uzun yıllar Herzen’in etkisinde devrimci yöntemleri ve çelik disiplinli, hiyerarşik bir örgütün uygulayacağı anayasacı- demokrat- devrimci diktatörlük yanlısı, Slavlar’ın birliğini sağlayarak onları Rus, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı otokrasilerinin boyunduruğundan kurtarmayı amaçlayan Pan-Slavist, özgürlük mücadelesini Slav halk gelenekleri (köy komünleri) doğrultusunda sosyal devrime yöneltme çabaları. Bu perspektifte Polonya milliyetçileriyle ittifak çabaları, özgür, birleşik, aynı zamanda sosyal devrimini tamamlamış bir Avrupa için başta Garibaldi, John Stuart Mill vb. liberaller ile dirsek temasları ve en sonu Marks’la birlikte oluşturdukları 1. Enternasyonalde anarşizm temelinde işçi sınıfı örgütlenmesi ve özgürlükçü sosyalizm mücadelesi. Gençliğinde bir ara felsefe profesörü olmaya niyetlendiyse de Bakunin görüşlerini okuyarak değil, hayat içinde şekillendirmiştir. O önce devrimci sonra anarşistti denilebilir. (Bu yönüyle Proudhon’un zıddı bir süreç izlemiştir.) içinde büyüdüğü aristokrat çevrenin olanaklarını elinin tersiyle iten Bakunin, başlangıçta Herzen aracılığı ile tanıştığı sosyalist düşünceleri reddetmişti.
    Fransız sosyalizminin iki kanadı olan, başta Fourrier gibi ütopyacı sosyalistlerin otoriter görüşleriyle Proudhon’un özgürlükçü sosyalizmi arasındaki ayrımı algılamadan sosyalizmin eşitlik dayatmasını özgürlük için bir engel olarak nitelendirmişti. Ancak zaman içinde her namuslu devrimci gibi özgürlükle eşitlik arasında kopmaz bir bağ olduğunu ve bu bağı ancak anarşist düşüncenin kuracağını görmüş ve barikatların arkasında kazandığı deneyim, dostluk ve ilişkileri de taşıyarak anarşizmin fiili bir güç haline gelmesinde kilit bir rol oynamıştır.

    http://www.khaos.info/anarsizm/13731-anarsizm-nedir/
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +2
    "Kontrolsüz, Aşırı romantik, Gerçek dışı, Örgütlenemeyen" gibi suçlamalara karşın ispanya iç savaşında, Bolşevik devrimi öncesinde ve 1, dünya savaşı Avrupasında egemenlerin zütünü uçuklatmış; Esasen tak kokan komünlerde ot çekip düzüşmekten fazlası olan cesur, enerjik, insana olan inancı tavan yapmış DEVRiMCi irade...
    ···
  17. 17.
    +2
    burda anarşist varsa ben zütümü bedavaya verceğim
    pm yeter
    ···
  18. 18.
    +3
    Anarşizm, (Yunanca an (-sız, olumsuzluk eki) archos (yönetici)'dan türetilmiştir, yönetcisiz anldıbına gelir). toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.

    Bu hareketler genellikle, merkezi politik yapılar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve ekonomik kurumlar yerine toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve özyönetimi savunur, özgürlük ve otonomi ile karakterize edilen bir toplumu arzular. Bu felsefeler, anarşi terimiyle özgür bireylerin gönüllü etkileşimine dayanan bir toplumu, bireylerin ve toplulukların alınan kararlardan etkilendikleri ölçüde söz sahibi olması düşüncesini ifade eder.

    Zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olmak anarşizmin asli ilkelerindendir ve ayrıca anarşizm gönüllülüğe dayanan bir toplumun nasıl işleyeceği konusunda olumlu bir görüşü ifade eder. Anarşist felsefeler arasında hatrı sayılır bir çeşitlilik vardır. Şiddetin anarşizmdeki yeri, ne tür bir ekonomik sistemin olması gerektiği, çevre ve endüstriyalizm hakkında sorular ve diğer hareketlerde anarşistlerin rolleri gibi farklı alanlarda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Anarşist akımlar bu nedenlerle birbirlerinden çok farklı ve hatta karşı olabilirler. Örneğin anarşist komünizmin yanı sıra Hıristiyan anarşizmi gibi anarşist akımlar da mevcuttur.
    ···
  19. 19.
    +2
    maalesef bu ülkede anlaşılamayan öğreti. bak ideoloji değil dikkat. bunu hala anlamayan huur çocukları utanmadan olum türkiye anarşi partisi kurulsun ona oy atıcam diye gezer, adamı deli eder, bakunini mezarında ters döndürüp giber.
    ···
  20. 20.
    +2
    Olası bir halde, büyük gruplardan birinde bulunmama halinde kişinin yannan yiyebilitesini maksimuma taşır
    ···