işimden arta kalan zamanlarda şikagonun gezilip görülecek yerlerini ziyaret etmek için çıkıyor ama bulduğum bi eğlence mekanında bütün gecemi geçiriyordum. Böyle olmak amk şikagoya gelmişiz en azından Grant Park a bi gidiyip görüyüm dedim. Timin garajdan bi şevrolet çıkarıp yollara koyuldum. Ehliyetim yoktu ama nasıl olsa cebimde ki bi tomar parayla şerefsiz abd polisini satın alabilirdim.

Grant Park a ulaşmıstım. mişigın gölünün hemen yanında mükemelle bir yerdi. heryer alabildiğine yeşillikti. biyere oturup sigaramı yaktım ki arkamdan bir el omzuma dokundu. kafamı çevirdiğimde lance le göz göze geldik. ancak geçen gün gördüğüm mutlu yüz ifadesinden eser yoktu. gözleri kan çanağına dönmüştü. yanıma oturdu. anlaşılan beni takip ediyorumuş
+ daha çok gençsin ve heyecanlısın. ama bu bataklığa girmeden kurtul derim. Bak benim halime şuan kaçmak istiyorum ama yapamıyorum. trevor kardeşim seni sevdim. iyi ve sadık bir dostsun ve senin bu pislikte boğulmanı istemiyorum. fırsatın varken kaç kurtar kendini

- asıl sen anlamıyorsun lance. ben yıllarca monoton bi hayat yaşamaktan sıkılmış bi adamım. kaldı ki burada ömrüm boyunca çalışıp kazanacağım paranın daha fazlasını 1 ayda elde ettim.

+anlamıyorsun dostum para sadece bi süre seni tatmin eder. kadınlarda güçte . ondan sonra tutunacak bi dalın kalmayacak ve kendini uyuşturacaksın. peki sonra. bu dünyadan bi pislik olarak gideceksin.

- ilgin için teşekkür ederim lance ama ben yolumu çizdim. her şey için saol. üzerimde emeğin çok.

+peki dostum sen bilirsin. ben sadece uyarmıştım. para ve güç gözümü kör etmişti. etrafımda olan biteni bilinçli bir şekilde değerlendiremez olmuştum. bu da benim sonumu hazırlıyordu ama hedefe giden bu yolda her şey mübahtı.

Akşama doğru tim le buluştum. benden memnun olduğunu, yakın zamanda çetede daha iyi yerlere gelebileceğimi söyledi.
+ seni burada ki kardeşlerinden ayıran en büyük fark cesaretin ve bağlılığın. hedeflerine olan aşkın. ve biliyorum ki bizden sonra buranın varisi olabilirsin. ancak aklını bulandırmaya çalışan birileri olabilir. bunlara aldırma.
burada lance le ilgili konuştuğunu anlamıştım zira artık lance çeteye hizmet etmiyordu. devam etti
sen sadece benim sözümü dinle, hem marlanın sen bana marlanın emanetisin.

-saol tim, birlikte çok büyük işler başaracağız bundan kuşkun olmasın.
+ bu gece çocuklar diğer depolardan aldıklarını güneydeki en büyük depomuza nakledecekler. Seninde orada olup güvenliği almanı istiyorum. şimdi çıkabilirsin, yanına 5 kadar adam alsan yeterli olur, zira bu rutin bi uygulama
-peki tim nasıl istersen

5 kadar adam toplayıp arabaya bindik. yanımıza fazla cephane almamıştık zira öyle önemli bi durum yoktu. akşam 7 gibi büyük depoya varmıştık. diğer çocuklarda 11 gibi geleceklerdi. ben 2 kişiyi kapıya diktim. diğer üçüyle depoya girip kağıt oynamaya daldık.
depoya göz gezdirdiğimde kayda değer bi şey yoktu. hatta depo bomboştu. bu işte bi terslik var diyede aklımdan geçirmedim değil ancak aldığım emirleri sorgulamam gerekirdi.

saat 10 sularında silah sesleri duymaya başladık. hemen siper alıp karşılık verdik. kapıda ki 2 kardeşimizin öldüğünü gördüm, ancak adamlar çok kalabalıktı. yaklaşık 10 araba gemişti ve hepsinin ellerinde uzun namlulu silahlar vardı.

Yoğun ateş altındaydık. hemen timi aradım ama cevap vermedi. elimizden geldiğince dayanmaya çalıştık ama cephenemiz sınırlıydı, depoda ki cephanede yetmeyecek gibiydi. Düşman çete üyleri hızla depo yaklaşıyorlardı. içeride ki diğer 2 arkadaşımın kanlar içinde kaldığını gördüm işte o an yaşadığım her şey film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. annem babam, marla, okulum ve burası. sanırım burası yolun sonuydu.

son mermilerimide sıkarken karnımda bi uyuşukluk hissettim. elimi zütürdüğümde vurulduğumu gördüm ve varillerin arkasına düştüm