almanya

tamamen kurallar bütünü olan ülke.. aslında başta zor geliyor ama o düzene alışınca insan aslında o kuralların hepsinin insan hayatını daha kaliteli kılmak için dizayn edildiğini anlıyor. bir iki madde madde yazayım;

• barınma.. gerçekten pahalı. bulunduğum semt almanya'nın biraz elit kesiminde olduğu için kiralar min 1300-1400 € duyduğuma göre diğer yerlerde de buna benzermiş kiralar. ayrıca bu almanya'da ev tutmak, taşınmak gerçekten başa bela. milyon tane belge hazırlamayı geçtim, ev sahibi sizi dibine kadar araştırıyor. çünkü almanya'da kiracınız o evde bir suça karışırsa ev sahibide suça ortak olmuş gibi bir kanun var. adamlar o yüzden dibine kadar araştırıyor seni. ha ama yardımcıda oluyolar. evi tuttuktan sonra sık sık adam çay kahve getirdi, sıcak su da sorun vardı onu yaptırdı, bir tane köpeğe bahçemde bakıyodum gitti ona klube aldı falan iyi adamdı. benim önerim türk mahallelerinden uzak durmanız. çünkü almanya'da türkler yer yer mafyalaşmış tarzda.

• yeme içme.. almanya'da pahalı ama öyle abartıldığı gibi değil. tabi bizim memleketteki gibi ver ordan 5 kilo domates, tart şuradan 3 kilo muz gibi bir durum yok hiçbir avrupa ülkesinde (eğer milyoner falan değilsen). misal o akşam omlet mi yapıcan kendine? 3 tane domates 2 yumurta alıp çıkıyosun marketten. benim önerim almanya'dan değilde hollanda'dan sebze-meyve alışverişi yapın. hem ucuz hem güzel. 20 günde bir hollandaya geçip topluca alıp geliyordum.

• kanunlar kurallar.. böyle sıkı bir ülke yok amk. ama başta dediğim gibi o kurallara alışınca herşey çok kolay halledilip mutlu mesut yaşıyosun. daha geldiğimin 2. günü trafik cezası yedim amk. sebebide arabada sigara içmek.. ulan sigara içmenin cezası mı olur dedim. polis oturup 25 dakika bana brifing verdi amk. sigara içmenin hem kendi sağlığını etkilediğini hem arabada içersen dikkatin dağılacağını bununda diğer trafikte bulunanlara risk olduğunu vs vs adam oturdu anlattı. bir cezai işlem yaptı ama oturup doğrusunuda anlattı.. polisler genel olarak sertler ama hepsi çok bilgili kibar adamlar aslında. bir suç, ceza işlemediğiniz durumda size sonuna kadar yardımcılar.

• ulaşım.. çok kolay. zaten araba fiyatları falanda oldukça uygun. şirket bana araba vermişti ama ben kendimde bazen araba kiraladım. araba kiralama işi çok uygun. misal günlük 30 euro ya 2017 model mercedes kiraladım bir haftalığına falan.. onun dışında metro, otobüs her yere ulaşım çok rahat.

• iş hayatı.. çok ciddi ve kuralcılar. ama şöyle birşey var; adam mesaisi 8-17 ise saat tam 8 de gelir 5 dakika bile geç kalmaz. işte bulunduğu sürece tamamen iş ile ilgilenir başka hiçbirşeyle ilgilenmez. sigara içmeye, çay kahve içmeye çıkmaz, sohbet etmez. ve saat tam 17 dedimi elinde ne varsa bırakır ve çıkar. 17 yi 5 geçe isterse patron gelsin giblemez basar gider. doğru sistem budur aslında. ve burada insan temelli işler ciddi çok pahalı. misal bir çilngir 100 € dan aşağıya gelmez. bir fayans ustası dünyanın parasını ister. yani insan temelli işler oldukça pahalı. o yüzden çoğu kişi kendi evinin içini kendisi yapar.

• maaşlar.. yer yer değişiklik göstermek ile birlikte bence tatmin edici. asgari ücret 1500 € (5500 tl civarı) ama tl olarak düşünmeyeceksin. şirketlerin maaş dışında çok güzel avantajlarda veriyolar. senelik check up (bu arada sağlık sektörü pahalı baya sigorta olun mutlaka), hediye çekleri, araba kiralamada özel indirim vs vs

• gezme-tozma.. haftasonu genelde hiçbir alman şirketi çalışmaz. o yüzden bütün herkes biryerlere gezmeye gider. genelde yeşil alanlara giderler. ben ikinci dünya savaşı meraklısı biri olduğum için dresden, auschwitz falan oralara gittim hep.

• dil konusu.. almanca bilmek tabiki işinizi çok kolaylaştırır. ama özellikle genç nüfusu ingilizce biliyor. orta yaşlı olanlar bilmiyorlar ama yardımcı oluyorlar her türlü.

Sevdiğim hatta hayranı oldum ülkedir. Nedeni ise herkesin bildiği sebeplerdir. Adamlar hiç bir savaş kazanamadan 2 büyük dünya savaşını kaybedip, ülkede taş taş üstünde kalmamış bir halden şu an dünyanın sayılı süper güce sahip ülkeleri arasındadırlar. futbol, mühendislik, sanat, mimari, sanayi ,insan hakları, hukuk bakımından avrupada ki büyük nüfuslarına rağmen lider ülkedir.
bu adamları yakından gözlemledim. alman dediğiniz insanlar robot gibi yaşıyorlar. bir arkadaşımdan örnek vereyim. ismi hans olsun. hans çarşamba günü sabah 9dan 5'e kadar işinde çalışır. çalıştığı sırada öğle arası dışında eline telefon, pc almaz. işinde yapılması gereken herşeyi yapar ve 5 te ayrılır. evine gider. yemeğini yer. akşam bizimle buluşmaya gelir. saat sabah 5e kadar bizimle eğlenir zoom olana kadar alkol alır. evine taksi ile döner ve uyur. saat 7de uyanır hazırlanır ve sanki hiç içmemiş gibi tüm verimliliği ile işine başlar.
adamlarda gerçek anlamda insana, işe, doğaya, yasalara, hayvanlara herşeye bir saygı var. işin ilginç tarafı ise bu adamların çoğunluğu müslüman değildir. almanyada uzun bir süre geçirdikten sonra bir gün yolda yürürken yanımda ki bir bayan yere kağıt mendil attı. arkadan gelen biri geldi ve onu uyardı düşürdünüz heralde diye kadın teşekkür etti ve kendi kendine amk onu nasıl gördün hemen dedi ben şok oldum. yere tek bişey atan kişi bu gördüğüm kadındı.
almanyada ne dexer var, ne trafik var, ne de birbirini çekemeyen, birbiriyle kavga etmeye yer arayan insanlar var. herkes kendi hayatına bakıyor. birisi birine başka birisiyle ilgili bişey söylediği zaman benim işim değil neden anlatıyorsun diye bir tepkiyi anında veriyor. tabi ki arada arızalar vardır ama bana hiç denk gelmedi.
kızları desen, kızların çoğu güzel bakımlı. aklınıza hemen merkel gelmesin. orta yaş kadınların çoğu öyle ama kızlar bir harika. eğer o kızlar türkiyede olsa çocuk yapma oranı dibe vurur çünkü o kızlar türk olsa heralde burnundan kıl aldırmazlar. kimse kimseyi terslemiyor herkes almanca bilmesenizde sizi anlamak için çaba sarf ediyor.
hiç bir yerde sizi insanlar dolandırmaya çalışmıyor. birşeyin fiyatı neyse o? işsiz kaldığın zaman devlete başvuruyorsun geçinmen için azami yardımı sana sağlıyor. sokaklarda köpekler kediler dolaşmıyor ve kimse onlara zarar vermiyor. hepsi onlar için en uygun yer olan barınaklardalar.
yolda kız arkadaşınla sarılıp öpüştüğün zaman kimse dönüp bakmıyor. bunlar ne yapıyor lan yolun ortasında diye düşünen yok. örneğin türkiyede en modern şehirde sevgilinle öpüş bakalım linç edilmeniz kaç saat sürüyor.
bim ve a101 gibi belli başlı indirim marketleri var. örneğin lidl kaufen veya aldi gibi. buralarda türkiyede aldığınız ürünleri euro kuruyla bile yarısından ucuza alabiliyorsunuz. belki bi konserve sarma bulamazsınız ama türkiye'de 50'lik tuborg 5.20 tl iken burada 25 cent yani 75 kuruşa alabilirsin. veya 70lik jack'i 12 euroya alabilirsin. 300 gramlık ton balığını 1 euroya alabilirsin veya 1 kilo kıyamayı 5.50 euroya alabilirsin. düşün ki biz bu fiyatları günlük kur olan 3.40 ile çarpınca bile ucuz geliyor. adamlar zaten euro ile para kazanıyor. sadece ev kiraları çok yüksek.
uzun lafın kısası beyler almanya'da insanlar birçok şeyi aşmışlar. bizde bataklıkta brbirimizi aşağıya çekmeye uğraşalım.