Sabah okula gidebilmek için sıcacık yatağımızdan kalkıyoruz, güzel bir kahvaltı yapıyoruz. Akşamdan çantamızı hazırlamadıysak, koştur koştur çantamızı hazırlıyoruz. Bazen kitap ya da defterlerimizden birkaçını unutabiliyoruz, öyle değil mi? Sonra okula yetişmeye çalışıyoruz. Derslere giriyoruz, teneffüs yapıyoruz…

Ah o teneffüsler… Hiç yetmiyor bize. Tam da oyunun en heyecanlı yerinde zil çalıyor… Öğretmenimiz bir sürü ödev veriyor. Eve geldiğimizde onları yetiştirmek için uğraşıyoruz. Galiba bazen ödevlerimizi yaparken “Yetişmiyooooor!” diye hayıflanıyoruz yani mırın kırın ediyoruz işte…

itiraf etmeliyim ki aynı yollardan ben de geçtim. Bazen ödevlerimi yetiştiremeyip ağladığım bile olmuştur. Ben bir ödevi bile yetiştiremiyorum. Peki Allah o kadar şeyi bir anda nasıl yapıyor? Arkadaşlar; Allah hakkındaki sorularımızın pek çoğu, Allah’ı kendi sınırlarımız içinde düşündüğümüzde aklımıza gelir.

“Ben aynı anda iki şeyi yapamıyorum. Âlemlerin Rabbi olan Allah, nasıl bir sürü şeyi aynı anda yapıyor?” Allah, bizim zihnimizin ulaşamayacağı kadar büyük bir güce sahiptir.

insanlar aynı anda iki ayrı kelimeyi söyleyemez, aynı anda iki farklı yerde olamaz. Hatta aynı anda iki farklı şeyi düşünemezler. Bedenimizin ve aklımızın sınırları vardır. Ama kâinata bir bakalım…

Bahar geldiğinde, milyarlarca çiçek bir gecede açıyor. Sayısız kuş, yumurtanın içinden çıkıyor, değil mi? Bütün bu işler, milyarlarca iş, Allah’ın yapması ve yaratmasıyla aynı anda oluyor.

Kafanı kaldırıp bak! Çevrende olup biten işler, Allah için çok kolaydır. Aslında Allah için kolay ve zor diye bir şey yoktur. Kolaylık ve zorluk insanlar için vardır. Bakara suresinde de geçtiği gibi;

“O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde; ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir.”