1. 101.
    +2
    @80 panpa şuan o zamana dönmeyi o kadar çok isterim kii amk şimdi boş yaşıyom gibi geliyo
    ···
  2. 102.
    0
    :((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((
    ···
  3. 103.
    +1
    hata yapan kaleye de vardı panpa
    ···
  4. 104.
    0
    yaşlanmışız lan biz
    ···
  5. 105.
    0
    @84 kötü oynayan genelde kaledeydi zaten
    ···
  6. 106.
    +4
    biz ufakken sokaklarda çocuk kaynardı herkes birbirini tanırdı arkadaştı. o kadar çok çocuk vardı ki 3-4 apartmanı bi mahalle sayar yolun üst tarafındaki 3-4 apartmandaki çocuklarla(yani diğer mahalleyle) mahalle maçı yapardık. o simitler, saklambaçlar, 9 aylıklar, sofiskolar, 11'ler, züt kazımacalar... her türlü oyunu mahallece oynar mahallece dağılırdık. herkesin annesi babası da yakın saatlerde eve gelir evlerin/apartmanların camlarından benzer saatlerde haykırırdı isimlerimizi akşam yemeğini yemek için eve çağıracaklarında. bizim mahallede her şey moda modaydı sonra. futbolcu kartıysa herkes futbolcu kartı oynardı sonra elektrik boruları ve elektrik bantlarıyla yaptığımız harika fişek tüfekleri, saçmalı tabancalarla mahalle çocukları olarak sinir olduğumuz mahallenin geçimsiz insanlarının camlarına saçma atıp kaçmalar, tasolar ve şuan aklıma gelmeyen onlarca şey işte... mahalle çocukları olarak organize olur mahalledeki bakkallardan dondurma çikolata işte bi çocuk neye özenirse gider aşırırdık sonra. çocukluk aklı bi de heyecan arama var tabi o yaşlarda. mahallede boş arsalar vardı. oralarda yaşlılar sonbaharda falan kışa kahvaltılık diye kazanlarda salçalar kaynatırdı gider başlarında beklerdik bize de biraz versinler diye... öyle de uzar gider işte panpalar. özlüyorum lan çocukluğumu çok güzel günlerdi amk..
    ···
  7. 107.
    +2
    Dripling diye birşey vardı ki alman usulu ve 21 diye adlandırılan gol attıkça sayı azalan futbol oyununda kan gövdeyi zütürürdü. Dripling lan dripling!! kaleci anlamazdı çünkü top havadayken vuracaksın topa. Driplingte ayakkabının topu yerle tam temas ettiği yerine vumak gibi birşeydi.. Ayak tenisini çok severdim ama

    Bir de o dönemlerde en faul şey topun bina içinde ki güllere değip patlaması. Bahçenin içinde özellikle bir gül yaprağı dökülürdü ki sormayın gitsin sanki çam ağacı aq her yer gül yaprağı.. Akşama doğru binanın yöneticisi de bir güzel haşlardı bizi.. hatta grupta o binadan birisi varsa direk şikayet aq

    edit:82 pek olmasada 85 den 92 ye kadar olan kuşak bu devrin sonudur..Ne varsa bu yaşlarda var
    ···
  8. 108.
    +2
    @87 o boş arsalar beton doldu şimdi
    ···
  9. 109.
    +2
    panpa akşam ezanında eve dağılmayı unutmuşsun
    ···
  10. 110.
    +1
    @87 o tüftüf leri çok şekilli yapardım lan. cepanelik eklerdim kenarlarına http://bit.ly/WPrZOb bu tarz bişe benim yaptıklarım bundan daha afilli ve sağlamdı. bi de ucuna iğne takardık (ben takmazdım tabi * bi kere arkadaş ucu iğneli bi külahla birinin gözünden vurmuştu amk. çok korkmuştuk o zaman..
    ···
  11. 111.
    +1
    @90 panpa çok şey var daha aklıma gelmeyen onu da yazan yazıyo işte eyvallah
    ···
  12. 112.
    0
    @92 benimde tuzum bulunsun dedim. verdim zaten şukunu. gece gece duygulandırdın
    ···
  13. 113.
    +3
    bi de şu gerçek var beyler unutmayalım mahallenin abileri gelir ben de oynayacam deyip maçın içine sıçardı

    (bkz: at babanın kıllı göğsüne)
    ···
  14. 114.
    +2
    Plastik mermi atan tabancalar..Elektrik tellerine konan kuşları vururduk... Şunu fark etmiştim yalnız silahı yan yatırınca sanki daha torklu ve daha düz giderdi... Mermilerin birde renk skalası vardı.Bende inanır mısınız 1 kavanoz dolusu mermi vardı.Yeşil,siyah,beyaz,kırmızı,pembe çok acaip gelirdi o renkler,silahım güzel olsun mantığı

    http://inci.ca/uj4de8k7o7
    ···
  15. 115.
    +2
    @89 doğru diyosun kardeşim o boş arsalar müteahhitler tarafından binalarla dolduruldu. daha çok insan oldu sözde mahallelerde. o büyüdüğüm mahalleden taşındık sonra biz. müsait oldukça gider hala orda yaşayan arkadaşlarımla görüşürüz her defasında o güzel günleri yaad ederiz. işte şurda veli abi bizi nasıl dövmüştü şurdaki direkten ali düşüp nasıl kolunu kırmıştı ne bileyim şu ağacın altında oturur karpuzcudan aldığımız kırık karpuzla evde yaptırtığımız peynir ekmeği nasıl yer neler konuşurduk diye anlatırız hala.. muhabbetini yapmak bile nasıl mutlu ediyo insanı. şimdi o bizim tozu dumana kattığımız sokaklara bakıyorum da bomboş. şimdiki çocuklar ekran başında büyüyo. düşüp kalkmayı öğrenmeden onlarca insanla eğlenmenin ne olduğunu bilmeden dahası paylaşmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu tatmadan.
    ···
  16. 116.
    +1
    @94 ahahahah verdim şukunu panpa. efsanedir amk
    @95 bayramda alırdık bunlardan bi ara tüfeği gelmişti ne satıyodu la
    ···
  17. 117.
    +2
    olum gözlerim doldu lan harbi çocukluk yaşamışız..
    ···
  18. 118.
    +2
    ağlattın bin
    ···
  19. 119.
    +3
    hiç mi olmadı beyler inşaat borularını kesip üstüne dürbün yapıp 4-5 sayfa defter yaprağı kopartıp fişek yapıp çatıya atmaya uğraşanınız? felaketti ya. dürbün ne amk tebessüm ettim.
    ···
  20. 120.
    +1
    gece gece ağlattın oçe
    ···