/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +76 -14
    Hayatımızın pamuk ipliğine bağlı olduğu anlar vardır. Hiç başınıza geldi mi?

    01.05.2008

    Bugün de alarmdan önce uyandım. Yüzümü yıkayıp bir kahve aldım. Kahvaltı yapamazdım sabahları. işe gitmeden önce notlarıma son bir kez baktım. Üstümü giyinip çıktım. Acıkmasam da yolda satılan simit kokusu bugün de etkiledi beni. Yine erkenden gittim ofisime. Masanın üzerindeki dosyalar imzalanmayı bekliyordu. Biraz göz attım. Bir iki tanesini imzalayıp toplantı salonuna geçtim. Herkes bir şey söylüyordu. Fazla dikkatimi veremedim. Dalmışım. Patronumun Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? demesiyle irkildim. Konuyu bilmediğimden Kesinlikle çalışanlarımın fikrine güveniyorum. deyip geçiştirdim. Toplantı bitince ofisime döndüm. Dosyalara bakındım. Öğle arasında arkadaşlarla dışarı çıkardık. Bugün de öyle yapacaktık. Arkadaşlar ofisime geldi. Çıkmaya hazırdık ama Rıza yoktu ortalıkta. Sabah gördüğümü de hatırlamıyordum zaten. Bizde onsuz gittik. Sıradan geçti günümüz. Ama aklım takılmadı da değil. Kimseye haber vermeden işe gelmemezlik yapmazdı ki Rıza. işe geri döndük. Dosyalardan kafamı kaldırdıkça aklıma Rıza'yı aramak geliyordu. Sonra da hastadır rahatsız etmeyeyim deyip vazgeçiyordum. Eve gidince dayanamayıp aradım. Cep telefonuna cevap vermiyordu. Ev telefonunu da açmadı. Duymamıştır diye düşünüp rahatlamaya çalıştım.

    Edit: Hikaye bitmiştir beyler okuyanlara teşekkürler. Beğenenler şukularsa beğenmeyenler çükülerse sevinirim.

    ...
    ···
  2. 2.
    +12
    02.05.2008

    Bugün ilk kez alarmdan sonra uyandım. içimde bir huzursuzluk vardı. Alelacele işe gittim. Ofisime girmedim Rıza'ya bakındım, sordum. Bugünde yoktu. Ofisteki dosyalara göz gezdirip birkaç saatliğine izin aldım. Rıza'nın evine gittim. Kapıyı açan yoktu. Kapıya not bırakıp işe döndüm. Ama merak içindeydim. Kafamı hiçbir şeye veremedim. Rıza bu kadar zaman haber vermeden ortadan kaybolmazdı. işten erken çıkıp eve gittim. Aramaya devam ettim. Ulaşamıyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Dogum gunum o gun mk
      ···
    2. 2.
      -3
      testere 8 senaryosu gibi aq
      ···
  3. 3.
    +12 -1
    03.05.2008

    Hayır. Bugünde yok. Evine gittim tekrar. Notu kimse görmedi anlaşılan. Hala oradaydı, zili çaldım açılmadı. Omzumla kırmaya çalıştım. En sonunda açmayı başardım. Girişteki eşyalar dağılmıştı. Salona koştum. Rıza cansız yerde yatıyordu. Hemen polis çağırdım. Bir saat sonra gelebildiler. Bildiklerimi anlattım. Rıza gidiyordu. Belkide dün kapıyı açsaydım hala yaşıyor olacaktı. Ne zaman ölmüştü acaba ? Yapacak bir şeyim yoktu.

    Evime gitmek için arabama bindim. Tam anahtarımı çevirdim telefonum çaldı.

    Alo? Buyrun. dedim. Ses gelmedi. Alo , Alo

    Tam telefonu kapatıyordum ki

    ...
    ···
  4. 4.
    +14 -1
    Bir oyuna var mısın?

    Kimsiniz?

    Kim olduğumu ancak oyunun sonunda söylerim. Karşılığında hayatını ve arkadaşının katilini kazanırsın.

    Ne oyunu?

    7 gün içinde bulduğun şifreleri çözmen lazım. Eğer yapabilirsen hayatın senin. Yapamazsan tüm organlarınla şehri süslerim.

    Saçmalık. Git başkasını bul.

    Kapatırsan seni şimdi öldürürüm. Şifrelerle aran iyidir umarım. Olay mahalline geri dön !

    Fazlasıyla korkmuştum. Polisler gitmişti ama ev mühürlüydü. Mecburen kopardım mührü. Salona girdim. Cesedin olduğu yere , eşyaların altına...

    Salonda bir şey yok gibiydi. Tüm odaları 5 defa aradım. Hiçbir şey yok. Evden çıktım. Olay mahalli. Acaba başka bir yeri mi kastediyordu?
    ···
  5. 5.
    +17
    Evime gittim. Haberlere bakındım. Bir halt yoktu. Acaba sadece bir şaka mıydı? Kaç saat geçti ki aradan? Rahatlamak için erkendi. Uyumayı denedim. Tam dalacakken telefon çaldı. Uykulu bir şekilde

    Alo.

    Beni hatırladın mı? demesiyle yerinden fırladım.

    Ne istiyorsun?

    Çabuk vazgeçtin. Vazgeçmek sana göre değildi.

    Kimsin lan sen?

    Şifre. Olay mahallinde.

    Umurumda değilsin. Cehennemin dibine git.

    Sana yakışmıyor bu laflar. Olay yerine baktın mı?

    Olay yerinde bir şey yok.

    Olayın orada işlendiğini de nereden çıkardın?

    Nerede işledin lan?

    Bugün banyoya gitmedin mi hiç?

    Ne diyosun lan sen?

    Git , bak.

    Koşarak banyoya gittim.
    ···
  6. 6.
    +28 -1
    beyler hiç ilgi yok gibi ya bi kişi bile okusa yeter de yazma heyecanım kaçtı ara vereyim ben. yine de bitiricem ilerki zamanlarda dönüp dönüp bakarım
    ···
  7. 7.
    +15
    Banyonun kapısını korkuyla açtım. Kanlar içindeydi. Donup kalmıştım. Telefondan gelen sesle kendime geldim.

    Artık ciddiyetimi anladın mı? dedi ve telefon kapandı.

    Hemen banyoyu temizlemeye başladım. Kurumuş kanın kokusu da kendisi de çıkmıyordu. Temizlik bitince şifreyi aramaya başladım. Nasıl bir şey olabilirdi? En sonunda küvetin kenarına yapışmış bir kağıt buldum ve okudum.

    Hayatımda okuduğum en saçma cümleydi.

    Hanedeki katip ki kül tüp.

    Çok saçma. Şifreyi tahtaya yazıp sayısal değerleri denedim (ne alakaysa) Bir şey çıkmadı. Gerçekten çok saçma bir cümle. Hiçbir anlam çıkaramadım. Ama hala 7 günüm var. Bulacağıma inanıyorum.

    Edit: Geri geldim beyler biraz geç oldu kusura bakmayın devam ediyorum 5 dakikada yeni entry gelir en geç 7
    ···
  8. 8.
    +6
    04.05.2008

    içimden kelimeleri tekrar edip durdum. Çok saçma geliyordu kulağa. Uyumaya çalıştım fakat yatakta bir sağa bir sola dönmekten uyuyamadım. Uyuyamayınca internetten araştırma yapmak istedim. Pek başarılı geçmemişti.

    Güneşin doğmasını bekledim. Banyomun Rıza'nın kanıyla dolu hali gözümün önünden gitmiyordu. Ama kan olduğu nerden çıktı? Belkide başka bir şeydi. Ya değilse? Düşüncelerimin arasına sıkıştım. Aramayalı 5 saat oldu. Acaba tekrar arar mı?

    Kütüphanede şifreler ile ilgili bir şey bulabilirdim. Tam çıkıyordum ki telefonum çaldı. Arayan patronumdu. izin vermeden lafa girdim

    Ben de şimdi çıkıyordum efendim.

    Zahmet etme. Erken çık, işe gelme... iyiymiş.

    Özür dilerim. Şimdi geliyorum.

    Gelme. Bu yaptığın kaçıncı sorumsuzluk. Kovuyorum seni.

    edit: imla
    ···
  9. 9.
    +9
    Dedi ve telefon kapandı. Aslında bu işime bile gelirdi. Bir hafta kendimi şifreye vermem lazım. Oturduğum sokağın biraz aşağısında bir kütüphane vardı. Şifreler ile ilgili bir şey aradım ve işime yarayacak bir şey buldum. Anagram... Bu şifre bir anagram olabilirdi.

    Kelimeleri değiştirmeye çalıştım. Pek işe yaramadı. Daha anlamsızlaştı. Biraz daha bakındım kitaba. En mantıklısı bu gibi geldi. Eve gidip birkaç deneme daha yaptım ve şifreyi çözdüm.

    Verdiği kelimeler Hanedeki katip ki kül tüp. Aslında çok kolaymış. Kütüphanedeki ilk kitap.
    ···
  10. 10.
    +9
    Peki hangi kütüphaneydi? Araştırmaya başladım. Ayrıca o evime girebildiğine göre tanıdığım biri olmalıydı. Rıza ile ortak tanıdığımız biri belkide. Sokağımdaki kütüphaneye gittim. ilk kitap. Kütüphanenin ilk kitabı falan mı acaba?

    Kitapta ne olabilirdi? Kütüphaneyi araştırdım. En eski kitapları, eskiyi anlatan kitapları.. Bir şey yok. Sonra diğer tarzda kitaplara da bakmaya başladım. Sıra polisiyeye geldi. Tam incelemeye başlayacaktım ki telefonum çaldı. Arayan iş arkadaşımdı.

    ''Alper işten çıkarılmışsın. Rıza'ya ne oldu? Benim neden hiçbir şeyden haberim yok.

    Fırsatım olmadı Hamdi.

    Hamdi iş yerinde Rıza ile benim en yakın arkadaşımızdı. Bu sefer biraz sinirliydi.

    Fırsatın mı olmadı? Rıza'nın öldüğünü bu kadar sonra mı söyleyecektin? O patron bozuntusu da hemen yerinize buldu birini.

    Kim?

    Ekrem. Şirket kimin eline kaldı ya.

    Ekrem tanıdığım en rekabetçi kişiydi. Yerimi almasına hiç şaşırmadım.

    Yapacak bir şey yok. Benim şu an çok işim var. Aslında iş çıkışında şirketin karşısındaki cafe ye gelebilirsen iyi olur. Çok kötü şeyler oluyor.

    Tamam görüşürüz.'' dedi ve telefonu kapattım.
    ···
  11. 11.
    +9
    Kitapların ismine göz attım. Fazla zamanım yoktu. Hamdi ile görüştükten sonra tekrar gelecektim. iş yeri biraz uzaktı.

    Cafeye gittiğimde Hamdi gelmişti bile. Hatır sorma faslını geçtik. Konuya girdim.

    ''Rıza'nın katili benim peşimde.

    Ne diyosun ya?

    Rıza'nın cesedini bulduktan sonra bir telefon geldi. Bir şifre çözmem lazım. Şifreyi çözdüm ama çok mantıksız.

    Şifre ne?

    Kütüphanedeki ilk kitap.Düşünceli bir ifade kapladı yüzünü.

    Hangi kütüphane sence?

    Bilmiyorum.''
    ···
  12. 12.
    +10
    'Evinin yakınındakine baktın mı?'

    'Eski kitaplara bakındım biraz. Ama bir şey bulamadım.'

    'Belkide gerçekten bir kütüphaneyi kastetmiyordur.'

    'Ne?'

    'Sonuçta bu adam seni tanıyan biri.' Sözünü keserek

    'Beni tanıdığını nasıl anladın?'

    'Adam Rıza'yı öldürdü. Onu tanıyordu. Sonra sana bulaştı. ikinizin ortak bir düşmanı var mıydı?'

    Düşündüm biraz ama yoktu. Aklıma kimse gelmiyordu.

    'Herneyse' diyerek sözünü devam ettirdi.

    'Evinde bir kütüphanen var değil mi?'

    Mantıklıydı aslında son dediği. Devdıbını dinlemeden kalktım masadan.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez yuzde yuz bu yemek yedigi ipne katil çıkacak
      ···
  13. 13.
    +12
    Hemen bir taksiye atladım ve evime gittim. ilk kitabım neydi benim? Kitaplarıma göz attım. Aslında uzun zamandır kitap okumuyordum. Kitaplarımı görünce aklıma geldi polisiye sevdiğim. En yıpranmış kitabımı aldım elime. En eskisi budur herhalde. ismi Bunu Okuyorsanız Artık Çok Geç 'ti. Gençken almıştım bu kitabı. Sayfalarını karıştırmaya başladım.

    336.sayfası işaretlenmiş. Sayfa bir bölüm geçiş sayfasıydı. Tersten gidiyordu. 2. bölüm yazısının altında bir kutu üzerinde de Buluntu yazıyordu. Ne anlatmak istiyordu bu manyak. Kitabı biraz daha karıştırdım. Kitapta bahsi geçen gizemli kişiyle söyleşi vardı. Ve bir kısım işaretlenmişti. Soru: Birlikte yemek yemeyi en çok istediğiniz ölü insan?

    Cevap: Ölü insanla yemek yemek istemezdim. Cevabın altına yeşil bir kalemle ismimi yazmış. Mal herif. Çok geç oldu. Uyumak istiyorum artık.
    ···
    1. 1.
      +2
      Yardır usta
      ···
    2. 2.
      +5
      Aynı kitap bendede var öyle birşey yazmıyor
      ···
  14. 14.
    +9
    05.05.2008

    Sabah bir telefonla uyandım. Tanımadığım bir numara.

    Merhaba Alper. Beni hatırladın mı?

    Manyak herif.

    ''Ne diyosun sen. Ben Rıza'nın sevgilisi Aslı.''

    Bunu ilk kez fark etmiştim. Aslı'nın sesi çok erkeksi. Yada bu olaylardan sonra paranoyak oldum.

    Özür dilerim Aslı. Nasılsın?

    Pek iyi değilim. Onu sen bulmuşsun öyle mi?

    Evet.

    Kim yapar böyle bir şeyi?

    Bilmiyorum.

    Acaba seninle konuşabilir miyiz? işin yoksa sana gelmek istiyorum.

    Tabi. Gel. dedim ve telefonu kapattım
    ···
  15. 15.
    +10
    Biraz evi topladım. Yarım saat sonra zil çaldı. Gelen Aslı'ydı. Gözleri biraz yaşlı gözüküyordu.

    Hoşgeldin. içeri girsene. Diyerek çekildim ve içeri girmesi için yol gösterdim.

    Nasılsın Aslı?

    iyi değilim. Olayın şokunu üzerimden atamadım. Nasıl oldu?

    ''Bilmiyorum. Polis araştırıyor. Rıza'nın bir düşmanı var mıydı?

    Onu herkes severdi. Birine kötülüğü dokunduğunu sanmam. Ama... Geçen hafta cuma patronuyla kavga etmişti. Başka biri gelmiyor aklıma.

    Patronla herkesin sorunu vardı.

    Neyse benim gitmem lazım. Fazla vaktim yok.'' dedi ve gitti.
    ···
  16. 16.
    +10
    Birkaç saat sonra Rıza'nın evine gittim. Kitaptaki kutu burada olabilir diye düşündüm. Ama bir şey bulamadım. Yanlış düşünmüşüm. Komşularla görüşmeyi düşündüm. Ama iyi bir fikir olmayabilirdi. Vazgeçtim ve evime döndüm. içeri girip koltuğa oturdum ki zil çaldı. Kargo şirketinden biri geldi.

    Alper Dincel

    Evet benim.

    Size bir kargo var. imza atıp kargoyu teslim aldım.

    Cemre Dinle adında birinden geliyordu. Bu kimdi şimdi? Daha sonra kutuya baktım. Kutunun üstünde Buluntu yazıyordu.

    Kutuyu açtım ve...
    ···
    1. 1.
      +2
      Kesim senin yerine geçen erkan mı ne adamın ismi o işte
      ···
  17. 17.
    +7
    Şok oldum. Kutunun içinde yamuk yumuk kegib kanlı parmaklar vardı. Kimindi bunlar? Aklıma kimse gelmiyordu. Hamdi!! Hemen Hamdi'yi aradım.

    Alo Hamdi orda mısın?

    Evet. Bir sorun mu var?

    Hemen gelmen lazım.

    Evde misin?

    Evet.

    Tamam geliyorum.

    Polisi arasam mı? Tabi ya. Cemre denen kadını da bulurlar.

    Alo. Bir ihbarda bulunmak istiyorum. Evime bir kargo geldi. içinde kegib parmaklar var. Lütfen gelin.

    deyip adresi verdim.
    ···
  18. 18.
    +9
    Hamdi bir süre sonra geldi. Beraber kutuya bakmaya başladık. Sonra parmakların arasında bir kağıt buldum. Tam bakacaktım ki polisler geldi. Kağıdı cebime sıkıştırdım ve kapıyı açtım. Polislerden iki tanesi benim ve Hamdi'nin ifadesini aldı. Diğerleri kutuyu inceledi. Cemre denilen kadını araştıracaklarmış. Polisler gidince Hamdi:

    Alper. insanın aklına gelmiyor değil. O adamın ailesi olamaz mı? Bunları duyunca Hamdi'ye bir yumruk attım.

    O olay hakkında konuşmuyoruz.

    Düşün bi. Başka ne sorunumuz olabilir ondan başka.

    Beyler olayı bir sonraki entry anlatıyorum
    ···
  19. 19.
    +11
    28.04.2007 ( Rıza'nın ölümünden 1 yıl önce)

    Rıza, Alper ve Hamdi üç yakın arkadaştık. Hep birlikteydik. Bir gün eğlenmek için bara gitmiştik. içkili olduğumuz için eve yürüyerek gittik. Karşımıza yaşlı bir adam çıktı. Ellerinde torbalar falan. Sersemlik işte. Adama sataştık. Torbadaki kitapları yerelere döktük. Adam çok sinirlendi. Tam bize vuracaktı ki üçümüz beraber adama saldırdık. Adam ağır yaralandı. Onu yolun ortasına koyduk ve bir araba gelirse onu hastaneye zütürür veya onu ezer ve suçu üstlenir diye düşündük. Adamı bırakıp kaçtık.

    Ama adam evsizin tekiydi. Kimsesi olamazdı. Hamdi'ye dönüp

    Geçen hafta Rıza müdürle kavga etmiş. Acaba patronla konuşsak mı ?

    Olabilir. Yarın beraber gideriz. Geç oldu. Ben kalkayım.dedi. Bende arkasında ona kapıya kadar eşlik ettim. Tam çıkıyordu ki arkasına döndü ve o da bana bir yumruk attı.

    Yarın görüşürüz.''

    edit: imla
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzers
      ···
  20. 20.
    +9
    06.05.2008

    Sabah işe gidecekmiş gibi uyandım ve ardından Hamdi geldi. Birlikte iş yerine gittik. Sekreterle konuştum.

    Çok önemli. Patronla görüşmem lazım.

    Bir saniye. deyip patronu aradı ve geldiğimi söyledi.

    içeri buyrun. dedi patron ve hemen içeri girdim.

    Fazla vaktim yok. Seni işe almam için mi yalvaracaksın?

    Rıza ile neden kavga ettiniz. Şaşırmış görünüyordu.

    Ne kavgası?

    Cuma günü tartışmışsınız.

    Evet. Senin yaptığını yaptı. Telefonlarla ilgili beni suçladı.

    Telefonları nerden biliyorsun?

    Tahmin ettim. Fazla vaktim yok demiştim. Artık git.

    Sinirle çıktım odadan. Telefonum çaldı...

    Beyler kısacık bir ara vericem 15 ila 40 dakika arası bi zamanda gelirim. Okuyanlara teşekkürler
    ···
    1. 1.
      0
      rezervasyon
      ···