1. 1.
    +6 -7
    beyler kısa başlığımda upuzun 4 yılımı ve benim her fırsatta canımı yakan bi kaç olayın özetini geçicem saat 01:30 civarında ilk partı yazıcam ama harbi yazıcam hiç biyerden kayıt falan olmadan nası geliyosa öyle yazıcam. Kimseye özenmek ya da birilerinin elde ettiği başarılardan sebeplenmek gibi bir niyetimde yok.

    edit: gitmesek mi panpama teşekkür ederek sadece partların olduğu link beyler buyrun

    http://inci.sozlukspot.com/w/4-yıl/@bibiradabanaver

    edit 2: hikaye bitti. önü arkası yok artık. saygılar sevgiler

    edit 3: devamı çıktı beyler (bkz: sonra ne mi oldu)
    ···
  2. 2.
    0
    işim erken biticek gibi 01:00'de burdayım.
    ···
  3. 3.
    0
    ilk partı giriyorum beyler hazırsanız.
    ···
  4. 4.
    +6 -2
    t** üniversitede 2. sınıftaydım. ev arkadaşlarımla bir akşam toplanmış, içmekte idik. Nevalemizin bittiğini farkedip almak için dışarı yöneldiğimde ev arkadaşlarımın bir tanesi "hacım bu gece kuzenim gelicek arabayla gider alır mıyız?" dedi. Bende "tabi ki neden olmasın" dedim. Ben bunun kuzenini ilk başta erkek sanıyordum. Otogara gittik, kırmızı bankta oturan boyu 1.65 civarı beline kadar saçları üzerinde siyah kahverengi elbisesi, dizine kadar siyah çizmesi ile oturan bi kız vardı. Gözüm ona takılmıştı. Bizim eleman "aha orda işte" demesiyle irkildim. Bir baktım o çıktı, karşımdaydı. "Merhaba ben Neslihan" dedi. Sesi o kadar güzel tınladı ki kulağıma konuşamadım. Ben Seko diyemedim. Ela gözlerine bakmaktan nutkum tutulmuştu, kokusu tüm benliğimi benden almıştı. Birazcık durduktan sonra Kuzeni "bu da bizim Seko" dedi. elini uzattı elini tuttum "ben bu eli bırakmak istemiyorum" diye espri yaptım, bizim elemanda "bırakma o zaman hacım" dedi. Eve geldik hazırda olan nevaleden devam ettik. Gece uzun muhabbet önce omzuma yaslandı. sıcacık eliyle elimi kavradı. "Biliyor musun" dedi. "Neyi" dedim. "Kalp atışlarını burdan duyabiliyorum" dedi. Hiç bir şey demedim. diyemedim. orda uyuya kaldı. Sabaha kadar bi kere bile kıpırdamadım. Elemana üzerini örtmesi için birşeyler getirmesini söyledim. Sabah uyandıgında onu seyrediyordum. Gözlerime baktı "hep böyle başlasın isterdim." dedi. Hiç bi ciks içeriği olmayan sadece saf duygularla beslenen gecenin ödülüydü benim için bu cümleler. Gözlerine baktım "kaç gün burdasın?" dedim. "9" dedi. "Tamam, 9 gun bize ne getircek görelim" dedim. Sabah gitmem gereken bir işim vardı. Kalktım hazırlandım. Ailemin durumu iyi olmasına rağmen onlardan para aldığım 14 yaşından sonra görülmemiştir. işte sürekli mesajlaşmalar falan derken akşam oldu ama ömrümden ömür gitti. Eve girdiğimde ışıklar yanmıyordu.
    ···
  5. 5.
    +2 -1
    içerden süzülen mum ışığıydı, titrekliğinden belliydi. Alışmamıştım böylesine müthiş bi süpriz lan diyodum kendime... içeri girdim sadece 2 mum vardı yerde yanan dedim, sıç seko niye bu heves noluyor sana nedir bu heves. Hayal kırıklığına uğramıştım ceketimi omzuma attım, odama yürüdüm odanın kapısını açmamla içerisinin mumla döşenmiş oldugunu gördüm. salondakiler sadece dikkatimi çekmek ve asıl süprizi bozmamak için yapılmıştı. kapının arkasına saklanmış olduğu yerden çıkıp "beğendin mi?" diye sordu. Olmamış dedim. Dudaklarını büktü senin güzelliğinin yanında bunlar hiç dedim. vestiyere bıraktığım çiçekleri ona verdim sımsıkı sarıldım. Hayatımda hiç bi kıza sarılırken bu kadar heycanlanmamıştım. Değişik birşeydi bu, anlatamadığım kadar farklı. O gece yanıma yattığında dünyalar benimdi artık. Sevgilimdi hayatımı kavrayan insandı benim için, ki ben kimseye bu kadar çabuk güvenmezdim babamın söylediklerini bile neden diye sorgulardım. Ama hepsini unutmuştum. Sadece o vardı. Daha aylardan eylül olduğu için ve ege bölgesinde olduğumuz için denize de gidebiliyorduk. 9 gün adeta cennetten bahşedilmiş gibiydi. akşamları terasta rakı balık gibi aktiviteler yapardık. Sarılırdı şarkılar falan derken, 9 gunun sonuna yaklaştıkca beni bi telaş sarmaya başladı acaba dedim. Ya beni gidince giblemezse, unutursa napardım bu kadar hızlı gelişen şey bu kadar çabuk biter miydi? Korkum ona da yansıdı tabi ki.. Neyin var dedi. Dedim sen gidiceksin, başkalarını tanıyacaksın beni unutucaksın sallamayacaksın ben ise burda senin yolunu bekliyo olacaktım. içtiğim rakının şişe dibi sen olacaksın dedim. Bu kadar çabuk mu? dedi. Evet dedim bu kadar çabuk, bi anda avına saldıran aslan gibi kavradın beni, bi anda sensiz napıyormuşum dedim. Bende aynı şeyleri hissediyorum dediğinde az da olsa rahatlamıstım. iyi geceler öpücüğümü verip yattım.
    ···
  6. 6.
    +4 -1
    9. gun gelip cattıgında artık veda etmem gereken bir sevgilim vardı karşımda, çalıştığım için benim gidip gelmem imkansızdı. O da ben gelirim merak etme diyor bi yandan gözyaşları yanaklarını ıslatıyordu. Ağlayınca çok çirkin oluyomuşsun sen dedim. Öyle mi gerçekten dedi gülmeye çalışırken... Otobüse bindi istanbul yolcusu kalmasın dedi muavin otobüs hafiften hareketlendi. elim ayağam kaldı orda, nolduğunu anlamaya algılamaya çalışıyordum. arabaya oturdum. Kullanamıcagımı anladım bizim elemana verdim anahtarı gidelim eve hadi dedim. evde t shirtlerimin birinin ekgibliğini farkedip, aradım aradım en sevdiğimdi hemde en sonunda buldum hiç bakmayı akıl edemediğim yorganın içinden çıktı bi notla...

    "Sevgilime... " diye başlıyordu.

    "Geçen gunlerde bahsettiğim sevgi sözcüklerinin hepsi yalandı. Hepsi kocaman söylediğim yalandı. Çünkü seni o kelimelere sığdıramayacak kadar çok seviyorum."

    Oturup ağladım. günlerce hemde t shirtünü bana bırakmıştı. onu koklayıp, geceleri öyle uyur olmuştum. insan rahata çabuk alışıyormuş bunu öğrendim. ılk 4 -5 ayımız sıkıntısız geçti. özledimler seni seviyorum vs. vs.
    Sezon geldi artık tam zamanlı çalışıyordum. Ailesine sölediğinde ailesi de gelsin tanışalım dediğimde konuyu bana yansıttı. bende hayır diyemedim tabi ki... gün belirlendi izin aldım uçakla soluğu istanbulda aldım. Babası kıdemli askerlerden... yemeğe oturduk direk çünkü eve vardığımız saat yemek saatlerine tekabül ediyodu.
    ···
  7. 7.
    0
    Babası dedi ne iş yaparsın evlat? Dedim ki X otelde rezervasyon departmanında çalışıyorum efendim. ( bu arada X otel Türkiye'de bulunan en büyük zincir otellerden bir tanesi) Hımmm yaşın bu işler için küçük değil mi? dedi. Turizm lisesi çıkışlıyım efendim, liseden beri aynı şirkette çalışıyorum dedim. Amca bey'i ikna etmiştik. Annesi sordu baban ne iş yapar evladım? Mobilya üzerine çalışıyo efendim. Marangoz mu? dedi. Hayır dedim kendine ait bir fabrikası var amcalarımla ortak izmir'de. Annen peki dedi. Eczacı efendim dedim. Kaç kardeşsiniz falan filan diye giderken muhabbet annem aradı napıyosun dedi. Dedim anne hayatımı kurtardın. Vaziyet böle böle, ah be oğlum keşke gitmeseydin dedi seni bu kadar çabuk aldılarsa aile içine o işin sonu yaş dedi. Ya anne kırma şevkimi dedim kapadım telefonu, salona döndüm. Amca bey soruyor. Sigara kullanıyor musun? Hayır efendim. Alkol? çok nadir efendim yalana bak hele fdedi. Senin tipin hafta 2 içer bi tip dedi. Doğrudur efendim dedim. Gülüştük hafif. Bayanlar siz bi kahve yapın dedi. Neslihan'la annesini yolladı mutfağa. Kaldık başbaşa, cümleye girişi çok tırstırdı beni ama sonrasını iyi bağladı. Aynen söyledikleri burda; "Bak evlat temiz bi çocuğa benziyorsun, nerde nasıl tanıştınız falan sormuyorum ama kızımı üzersen bütün Kenan Evren kışlasının aletlerini tek tek tatmak zorunda kalırsın." dedi. Hızımı alamayıp emredersiniz komutanım dedim. Güldü üzerine "tamam korkmana gerek yok" diye sırtımı sıvazladı. o arada kahvelerde gelmişti.
    ···
  8. 8.
    0
    beyler bi kahve alıp geliyorum kendime az mola.
    ···
  9. 9.
    +3 -1
    Kahvelerimizi içerken annesi sordu, kaç gün burdasın oğlum? Yarın döneceğim efendim dedim. Herkes bir bakıştı, o arada o sessizliği kapının açılma sesi bozdu. Gelen Neslihan'ın abisiydi benden 1 yaş büyük asıl fikrini merak ettiğim adam beni gördü. Bu ne dedi 70 yaşında mısınız? Hadi yürüyün bi yere gidelim dedi. Kurtarıcım oldu adeta, Bostancı'da bi mekana gittik. Abisi sadece gerekli gördüğü 2-3 soru sordu zaten sonra kanka modundaydık. 2 bu süreçten sonra ertesi gün ben işimin başına döndüm 2 defa abisiyle neslihan geldi, 3 kezde ben gittim. Ilk kavgamızı ben Bodrum'da olduğum için Bodrum piyasa kızları yüzünden yapmıştık. partyler kopmalar face'te fotoğraf etiketlemeler falan derken, anlatamadım burası bodrum sürekli evde mi oturayım diye. Ama elim hiç bi kızınkine değmemiş olarak bodrum'daki sezonumum başarıyla tamamlamıştım. Yaz sonunda okul zamanı Neslihan tekrar geldi yazın ki tartışmalardan eser kalmamıstı. Yine bizdik tektik. sımsıkı sarıldım bedenine yeniden balayı yaşayan çiftler gibiydik. bu sefer babasından haberli 1 ay için gelmişti. Anneme sölediğimde al gel kızı dedi. Tamam dedim. Onlar daha yazlıktalardı o dönemde, Özdere'yi bilen varsa ne kadar şirin ve güzel bi yer olduğunu bilir izmir'e bağlı kuşadasına 50 km uzaklıkta bi Ege kasabası. Biz yola çıktık Neslihan'ın babası direk beni aradı. Ben Neslihan'a verdim telefonu açması için, araba kullanırken konuşmama gibi adetim var kuraldan falan değil konuşamıyorum bilidiğiniz, neyse açtı telefonu babası beni istediğini söylemiş olacak ki telefonu bana uzattı, buyrun efendim dedim. Evlat napıyorsunuz dedi. Araba kullanıyorum efendim şu an dedim. çek kenara da beni dinle o zaman dedi. Söylediği gibi yaptım. Bak evlat dedi. Geziyprsunuz yiyosunuz içiyosunuz çok güzel ama dedi beni bi arkadasın olarak gör şu anda dedi. Buyrun efendim dedim. Yeterli paran var mı? Kızım orda seninle eminim hiç birşeyini ekgib etmezsin ama sıkıntıya düşme dedi. Siz merak etmeyin efendim dedim. Konuşmayı bitirdik. Tabi ki ben neslihan'a bundan bahsetmeyip saçma sapan konulara bağlıyarak geçiştirdim. Eve vardığımızda, annem bizi kapıda karşıladı. Köpeğimizin yavruları da doğmuş tam 4 tane bıcır bıcır koşuyorlardı ortada.
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    annem misafir ağırlama konusunda şu ana kadar ki gördüğüm bütün otellerden daha şıktır ikram konusunda. Hiç üşenmemiş börekler pastalar falan yapmış. Onları atıştırdık. sonra annemi de alıp dışarı çıktık. Gezdik işte ne kadar gezilirse bi sahil turu falan, ama nasıl salınıyorum özdere'de... Beni tanıyan bi kaç teyze vardı mahallede aaa gelin bu mu soruları falan. Telefon çaldı baktım ki dedem. Açtım lan hıyar dedi. Efendim dedecim dedim bozmadan. Bizi atladın anana mı zütürdün ilk gelini dedi. Yok dedim dede dönerken uğrucaz size. Dedemler Söke'deler, söke aydın'ın alışveriş bazında gelişmiş bi ilçesi. Nese kapadıktan sonra telefonu gezmemizi tamamlayıp eve geldik. Babamda gelmişti eve. Babamın sesini duyar duymaz Neslihan kızardı zaten... Babam geldi vay dedi bizim oğlana bak sen büyüdü eve kızda getiriyor dedi. Bir gülüştük. saat akşam 8'e doğru yemek hazır dedi annem yine donatmış masayı bi tek kuş sütü ekgib. yemeğimizi yerken babam dedi ki yarın sizi tekneyle denize çıkartıyım ister misiniz? Ben tabi ki direk walla mı? dedim. normalde sezon kapanışı yaklaşınca pek çıkmaz. Vay be dedim Gelininiz 20 yıllık oğlunuzdan kıymetli olmuş. Gülmeceler falan derken bu seferde aynı baskı neslihanda vardı. Abimin geleceğimden haberi yoktu annemde söylememiş kapıda benim arabayı görünce hızını alamayınca eve girer girmez lan züt gelcen niye haber vermiyon diye bağardı. Salona girdiğinde Neslihan'ı gördü özür diledi. selamlaştı. Aga yarın denize açılıyomuşuz dedim. Vay dedi olaya gel ben geçen istedim çıkmadık dedi. nese annem ben hazırlarım birşeyler dedi. Abim kız arkadasına haber verdi. Çok güzel bir pazar günü bizi bekliyordu. akşam yatma vakti gelmişti. odama yatak acılınca çok heycanlandım. Aynı odada mı yatacaz nası lan vay amk falan oldum kendi kendime ta ki neslihana kızım sen serhat abinin yatağında yatacaksın üst katta serhat sen sekoyla seko'nun odada kalırsınız dedi. Şarrr bi kaynar su boşaldı kafamdan. Ama abim önlemi almıştı. Ben hatunda kalcam dedi. tamam o zaman dedi babam. Seko ayak sesini duyarsam gece bacaklarını kırarım dedi. Bende peki baba dedim. Nitekim benimkileri duymadı. Ama neslihan aşağa geldi sabaha kadar oturduk balkonda güneş doğana kadar.
    ···
  11. 11.
    +1 -1
    Sabah oldu herkes hazır denize açılmaya abimlerde geldi. Yengem poaça falan yapmış. Açıldık denize babam tekneyi kullandırıyor bize falan arabamı lan bu diyo gülüşüyoruz, neyse yemek vakti geldi masa hazırlandı babam çıkardı 100lük rakı off dedim kralsın. biraz içtikten sonra yine telefon, neslihan'ın babası yine aynı sorular babam anladı tabi haliyle, versene telefonu dedi. Verdim. Nasılsınız falan filan derken kızınız bize emanet hiç merak etmeyin dedi kapadı. hiç bi sıkıntı olmadan pazar günümüzü de bitirdik. pazartesi babam ve abim işe gittiler. Bizde yola çıkmak için hazırlanıyorduk. Annem yolluk diye tabir ettiği yaklaşık 2 civarındaki börek torbasını elime sıkıştırdı. sonradan farkettim ki torbaya da 3 tane 100 tl koymuş istemem dediğim halde oraya atmış. Babam aradı 400 attım hesabına dedi. arkasından abim 200 yolladım seko diye allah dedim. Ne diyosunuz siz 900 tl vardı kendimi de yokladım bi 200 de benden çıkar hadi dedim ananemlerden sonra antalya ya gidelim güzel bi tatil yapalım. yok falan dedi sonra boş zamanda bizim elemanı arayıp dedim ne var la antalya da. Eski sevgilisi orda okuyormuş. Görsün istemiyomuş çok saçma ayrılmışlar falan tamam dedim. Neslihan wcdeydi biz bu konuşmayı yaparken benzinlikteydik. çıkar çıkmaz dedim sökeyi biraz uzatalım ordan gökovaya gecelim. Gökova da muğlaya bağlı şahane bi körfezdir. o uyar bak dedi. Yol aktı gitti sökedeydik. ananemin de annemden pek farklı oldugu söylenemez kapıda karsıladı o da bizi ama komsular teyzemler falan tam kadro orda herkes gelin merakı içinde. Dedem dedi bak kambersiz düğün olur mu tam kadro karşılıyoruz sizi dedi. Orda da neslihana soru yağmuru tabi. Akşam yemekte dedem yayla'ya gidelim dedi. iyi dedim. Kim içcek kim içmicek kavgası başladı tabi aramızda, dedem bi içeyim sen kullan arabayı dedi. En son onun dediği gibi bitti zaten. Yayla söke kuşadası arasında tepede tüm ada manzarasını gören tandır falan yapılan restorantların oldugu bi yer dönüş yolunda polis pusuya yatar bekler alkollü avlamak için. Neyse güldük eğlendik canlı müzik falan derken saat 1 civarlarında eve döndük. Dedem sen ayarlarsın deme yatak işini dedi ayarlarım dedim. onlar yattı bizde salonda tv izlerken battaniye falan getirdim içeri odaya neslihana diye salona da kendime diye yatak hazırladım. Sabah olduğunda neslihanın yatagı bozmama ragmen dedem anlamıstı. Kızmadı da zaten rahat edelim diye aksam öyle bi jest yapmıştı.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +1 -1
    sabah uyandık kahvaltı bile hazırdı hiçte girilmemişti üstelik salona gece kapının arkasına koydugum pantolonum koydugum gibi duruyordu. Yani beraber yattığımızı biliyorlardı. Neslihan bu durumdan rahatsız olmuştu. Ama bizimkiler rahat insanlardı. Bahsetmiceklerini konusunu bile açmıcaklarını söyledim. Kahvaltıya oturduk elinde büyüdüğüm ananemin alt komşusu teyzede vardı. En korktugum soruyu sordu. "Nasıl gece rahat uyuyabildin mi istanbul güzeli?" dedi. neslihana baktımk kıpkırmızı oldu, benimde kulaklarımdan ateş çıkıyodu. Dedem bi anlık hareketle sanane be kızım nasıl uyudularsa uyudular dedi. Teyzede anlamıstı o da bi kızardı kapandı konu orda. Öğlen piknik sepetleri hazırlandı. Sevgi plajına gidilecekti. Dedem dedi ki, teyzenlerde geliyomuş siz ananeni de alın önden basın bende onları alayım dedi. ben tamam dedim ananem arabada inanılmaz kombo sorular soruyor ikimizi de utandırıyordu bilerek yavaşladım dedemin yetişmesi için nitekim yetişti. Basar kendisi zaten ben görünce gecmesine izin verip selektor yaptım. durdu. kostum hemen dedim ananemi al kuzenleri ben alayım ananeme lastik inik dicem böyle böyle dedim. Tamam gönder dedi. yer deişimi oldu biz benzinliğe saptık onlar devam etti 5 dk sonra bende bastım arkalarından yetiştim zaten. Piknik alanı çok ailesel nezih bi yer. Bulamazsınız istanbul da böyle yerler. Mis deniz kokusu söğüt ağaçlarının altı. Nese mangal yakıldı. Kuzenler dedi 2 frizbi atalım hadi sahile dediler. koştuk hemen sahile oyun falan derken telefonu hiç duymamışım. 4 kez annem aramış 6 kez de neslihanınkiler en sonunda dedem bagırdı anan arıyoo diye koştum hayırdır dedim. Dedi Neslihanın ailesine haber vermemişsiniz merak etmişelr dedi. konusurken kafamdaki tatil planı bi anda değişti.
    ···
  13. 13.
    0
    dedim niye biz hep güneyi düşünüyoruz ayvalık falan o tarafa yardıralım seni de istanbula bırakırım dedim neslihan'a aaa süper olur dedi. Ertesi gün ayvalığa doğru yola çıktık. Ayvalık'ta çok sevdiğim bir arkadasım vardı. Otel rezervsayonunu onun haletmesini istedim. Haletmiş sağolsun. Sarımsaklı da buluştuk onla otelde sarımsaklıdaydı zaten, eşyaları bırakıp hemen denize attık kendimizi. aksam yemegi falan derken eglence saatine geldik. Gossip var ayvalıkta bilen bilir sağlam bi mekan. Neyse sezon sonu oldugu için çokta yoğun deildi. içip eğlenmeye başladık. karşıda oturan 2li sap bizim hatunlara göz dikmiş belliydi. Hiç teredüt etmeden yanlarına gidip hayırdır birader dedim. Noldu kardeş dedi. Dedim ne ayaksınız bi saattir bizim hatunları kesiyosunuz. He az sonra sapsapa kalacagınız için az daha tadını çıkarın ona bakıyoz dedi. Vay dedim kendinize bu kadar güveniyosunuz. tabi dedi bak şimdi napcam dedi kızlarda olayı farketmiş hadi gidelim falan yapıolardı. elemanın biri neslihanı kolundan tuttu bebegim işin var mı demesiyle yumrugu yapıstırmam bir oldu zaten. daldık biz bunlara orda haliyle atıldık clubtan dısarı çıktıgımzda 15 kişi kadar bizi bekliyodu. Bizim elemanda boş durmamış yerlisi tabi ayvalığın toplamış elemanları. Nese tanıdıklar falan çıktı tatlıya bağlandı muhabbet ama sağlam patakladıydık zaten biz elemanları içimde kalmadı o yüzden. neslihan devam edelim sabah kalmayalım daha dedi. Tamam dedim. Sabah güzel bi kahvaltıdan sonra yolumza devam ettik. elim acıyodu anlayamadıgım bi sebepten bursa'da bi hastaneye ugradık, incinmiş dedi krem verdi falan ordan devam.
    ···
  14. 14.
    0
    az bi mola beyler. 03.00te devam
    ···
  15. 15.
    +1
    biraz daha yazıp gidicem beyler maç var.

    istanbul'a vardığımızda, bir durgunluk çöktü üzerimize, artık sonuna geliyorduk, ayrılıcaktık. Hayat tekrar bizi ayrılıklara sürükleyecekti. bir iki gun istanbul'da kaldıktan sonra yine gözyaşları yine veda. Ve tek başına geri dönmenin verdiği inanılmaz acı. Toplam 11 saat sürecek bi yol vardı önümde herseyi düşünebileceğim. Ama arabaya bile sinmişti kokusu. çok özlüyordum daha şimdiden. Dönerken çok sık mola verdim normalde tek başımaysam hele hiç durmadan giderim. yolda bir kaç otostopçu ögrenci gördüm benim yaşlarımda, onalrı aldım nereye gidiyosunuz falan filan derken, kafam biraz dagıldı izmir'e gidiyorlardı. Çok şanslılarmış tek araçla bursa dan izmir'e hemde gayet rahat bi araçla ben ne zaman otostop çeksem ya tır gelirdi ya kamyon. Neyse muhabbet falan derken durduk kahve içtik, birşeyler yedik devam. Bunlar 2 erkekti. yolda arkadaşlarını aradılar flaan lay lay lom gitti muhabbet bir de baktık izmirdeyiz. Anlaşıldı telefon numaraları alındı görüşücez falan denildi ayrıldık ben yola devam ettim.
    ···
  16. 16.
    0
    bu gece saat 01.00 civarı yazmaya başlayacağım beyler.
    ···
  17. 17.
    +1
    Eve vardığımda bomboştu ortalık bomboştu yatağa attım kendimi öyle bir uyumuşum ki çocuklar gelmiş yemek hazırlamışlar falan hiç duymamışım. uyandırdılar masa da muhabbet falan ama olmuyordu onsuz yapamıyordum işte, yediğim yemek, aldığım nefes haramdı onsuz. Fotoğraflarımızı astım bi kaç gün boyunca onun planlarıyla uğraştım. Oda duvarları görünmez hale gelmişti. bi an dedim ki lan ne kadar çok fotğraf çekilmişiz. En sevdiğim fotoğrafı vardı. Ağaca yaslanmış ellerini beline koymuş çok muzip ifadeli bi fotoğraftı onu büyüttürüp yaklaşık 1 metre boyunda yatağımın karşısına astım. Her gece uyumadan önce onu görüyorum sabah uyandığımda ise günaydın diyordum. Arkadaşlarımla irtibatımı da kesmiştim artık. sadece o vardı hayatımda msnden konuşuyorduk sürekli uyurken bile açıktı kameralarımız. Arada atlayıp uçağa gidiyordum istanbula bazen o geliyordu. Bi süre sonra seyrekleşmeye başlamıştı gelip gitmeler artık alışkanlık olmuştuk birbirimize ve bunu beni rahatsız ediyordu. Birşey vardı ters giden ben hala böyle pervane iken karşıdan aynı yanıtı alamıyordum. Ve birgün tak diye sordum. "Hayatım" dedim. "Efendim bebegim" dedi. "Hani hep böyle sevgi sözleri falan derken monoton bi hale geldik farkındasın deme? Artık beni eskisi kadar göremeye çalışmıyorsun" dedim. "kafanda kuruyosun hayatım" diye geçiştirmekle yetindi. Ama bu cevap bana yetmemişti. Birşeyler vardı ters giden ben çözemiyordum. Neydi sorun bulmam lazımdı. Atladım uçağa ertesi gün vizem olmasına rağmen istanbulda aldım soluğu. Önce abisinin yanına gittim geldiğimden haberi olmadığını ve durumu izah ettim. O da anlayamadığı bir sebepten durgun olduğunu belirtti ama ona da söylememiş. Akşam yemek vakti geldi. Dedim gitmeyelim eve emirvaki yapmak istemiyorum. Amcabey'i aradı. Seko gelmiş neslihan'a süpriz yapmak için onu almaya gidiyorum havaalanına nesli'ye sölemeyin dedi. bu bize 1 saat kazandırmştı. Yemek çoktan yenmiş ve bitmiş olurdu. evin önüne geldik abisi nesli'yi aradı. "Aşağıdayım hadi gel traffic'e gidelim" dedi. 5 dk sonra aşağıdaydı beni gördü çok sevinmişti boynuma dolandı öpücükler geldi ardı ardına elini kavradım, süpriz dedim. Çok şaşkındı senin yarın sınavın dedi. boşver finalden 100 alır geçeerim dedim.
    ···
  18. 18.
    +1
    Daha sonra sessiz bir yerde konuşmak istediğimi söyledim. Abisi arabanın anahtarını verdi ben yorgunum siz gidin nereye istiyosanız dedi. dönüşte beni traffic'ten alırsınız dedi. Tamam dedik çıktık yola adresimiz belli olmadan kurtköye doğru sürmeye başladım uygun bi yerde kenara çektim arka koltuğa geçtik, sarıldım sımsıkı "bebeğim" dedim. "söyle hayatım" dedi. "Noldu" dedim. "Kafam karışık" dedi. Demesiyle benim beynimde oluşan tilki kat sayısı bir anda milyonlara ulaştı. "Noldu" dedim. "Hayatında başka biri varmış?" dedi. Şoktaydım sevdiğim kadın bana bunu söyledi nolduğunu anlamadan 2. şok "bizim yatağımızda mı yattınız" dedi. "Ne diyosun sen?" dedim. Yarın benle gel nolur dedim. izinler alındı komutandan yarın evimize gidicektik. Yolda bana hiç bi arkadasımla konusmadıgımı odam çıkmadıgını ve bi kızın üst üste 4 gun bize geldiğini söyledi ( Fotografçı kız nasıl ne istediğimi anlatıyordum ciksapel hiç bişe yok yani) gidince görürsün tanıştırırım seni dedim. iyice kızdı resmen camdan dışarıyı seyrediyordu. ilk güven sarsılmasıydı bu. Eve gidince pişman olacaktı ama bi kere güveni sarsılmıştı. Tehlike çanlarını hissediyordum artık. Havaalanına indik abim aldı bizi arabamla o bırakmıstı bizi havaalanına yine alan o oldu haliyle eve gittik bişeler yedik ordan kendi evimize doğru yola çıktık 2.5 saat süren yol hiç konuşmadık elini bile uzatmadı tutmam için. eve vardık kızın kartını gösterdim odaya sokmadım kızı aradım çağardım. Ağlıyordu ne düşünüyordu da ağlıyordu. Kız geldi merhaba ben serpil dedi. Gözyaşları akıyordu artık tutamıyordu. Beğendiniz mi odayı dedi. Daha görmedi dedim. Benim yatağımda yattınız bi de şimdi bana mı göstereceksiniz diye bi feryat geldi. Hiç bişe sölemedim. Serpil Hanım nasıl yani sizin haberiniz yok mu? odayı görmediniz mi falan dedi. Ama ağlamaktan yüzü gözü şiş sevgilim hiç birşeyi dinlemiyordu.
    ···
  19. 19.
    +1
    Tuttum belinden kaldırdım. bir yandan sağımı solumu tırnaklıyordu. bir tanesi gözümün çok yakınından geçmişti hatta, odaya geldiğimizde gözü kapalıydı gözünü aç beni seviyorsan gözünü aç dedim. Gördü odanın halini gördüğünde serpil hanımın fotoğrafçı oldugunu idrak etti. odanın halini görünce bi sakinleşti sonra bana baktı yaptıklarını gördü yine başladı ağlamaya özür dilemeceler falan. Ama benim kafam hala neden bu güvensizlikteydi. Sebebini öğrenmem lazımdı. Ama nasıl niye benim sevgilim bodrumda geçtiğim sadakat sınavında muaf olmuşken böyle şeyler düşünüyordu. Serpilden özür dileyerek uğurladıktan sonra, odaya döndük bakıp bakıp ağlıyodu nasıl süphelendim senden diyerek içindeki güvensizlik yerini pişmanlığa bırakmıştı. Ama o güvensizlik nedendi hala öğrenememiştim.
    ···
  20. 20.
    +2
    neslihan 2 hafta kaldı bizim vizeler bitti. Onlarınkinin başlama zamanı geldi, biraz abi desteği ile parayı yeterli miktara denkleyip bastık istanbula yolda tekrar yine 1. elden sevgiliydik. 3. balayı modu yani. O zaman çıkan bi parça vardı. The Guru Project - Infinty radyo numberone da sürekli çıkardı. Cıstak cıstak yolumuza o biçim devam ettik susurlukta mola verdik. Bir çocuk vardı oldugumuz yerde 1 - 2 yaşlarında sapsarı (ki neslihanda bende öleyiz) çocugu severken teyzenin biri yanaştı. "allah bağaşlasın anası güzel babası güzel çocukta masallah" dedi. O kadar hoşuma gitmişti ki bu, dedim evlenip çocuk yapalım 2 tane olsun. isimleri bile hazırdı. Derin ve Deren. Gören vay be der maşallahlı dualara boğardı. Faarkına varmadan güven meselesini de unutmuş oldum. Yola devam ettik. istanbul'a girer girmez trafiği boğmaya başlamıştı bile zaten, merhametli adamımdır. Sokakta aç falan gördüğüm zman para vermem ama yemek yediririm. Böyleleri istanbulda çok denk geliyor. içim acıya acıya bıraktım, neslihan'ın hoşuna gitmiyordu çünkü. işte bu ilk alışkanlığımı bıraktıgım zamandır. Bundan sonrası zaten pekte mutlu geçmedi.
    ···