(bkz: )
Kalpten gelen bütün sevgimle herkesi
selamlarım.

Ben iran asıllı şeyh ahmed el hansari 'nin
soyuna bağlı "Levin" oğlu /Behrooz.


Bostanabad , "eynedin "köyünde babam levin tarafından ve onunda hocası olan seyyid cemil ve 8 alhimaya Allah'tan huzur ve bağışlanma
dilerim.( Ruhları şad olsun.)

Not!!!(Öncelikle bu olayın kurgu olmadığını Behrooz denilen hocanın ilk ve son cin vakası olduğunu. Olayları baştan aşağı bana anlatıp siz değerli okuyuculara sunmak için geldiğimi bilin. Olayın sonunda bana PM den kesinlikle soru sormayın çünkü ben Behrooz denilen hocayı 7 yıldır görmemekteyim. Yazacaklarım benim gibi 12 kişilik bir heyette bulunup iran da bizzat kendim dinlediğim bir vakayı sunacağım. Not harici bütün sözcükler Behrooz hocanın birebir dedikleridir. Bu vakayı kendinden dinlerken benimle birlikte 9 arkadaşım iki gün boyunca baş ağrısı çekmiştir sizden ricam lütfen bunu okumaya başlamadan önce iyice düşünmenizdir . Lütfen 15 yaş altı gençlerimizin okumamasını önemle rica ederim.)

Sene 1979 iran" eynedin"

:
-Ne yazıktır o beşere, ruhi cennet yerine, bir ömür sanıp canı canandan sevene , bir aldatmadır gözü yalan görene . Bu yüzden kaybettin seni senden sevene.
Şemhüreş , aciz bir kul olma yolunda giden "Ramin" kendisine karşı algı oluşmamış, sevmemiş gencecik bir kıza aşık olup, hayatını zehir eden adımı yaptı. Hırsı ve arzusu köreltmişti onu . Asla adını bile bilmediği bir iş için dönemin en tehlikeli büyü yapıcısına iranlı "Aidin" e gitti.

. (bkz: )
!\"Ramin\" , elde edemediği ve çok sevdiğini düşündüğü kızdan karşılık alamayınca gözünü iyice siyaha bulayıp\" ne gerekiyorsa yap ben herşeye razıyım\" der. Ve büyücü ona şemhüreş büyüsünü yapar. Kısa bir süre sonra birlikte olurlar ama\" Ramin \"\'nin istediği gibi bir hayat düşündüğü gibi bir ilişki olamaz. Her gece kabus gördüğünü, birini onu izlediğini, günlük hayatını hemen hemen nasıl geçtiğini anlamamış bir şekilde yanıma gelir.
- Buyur dedim genç.(\" Gözlerinde bir korku seziyorum, seni mutsuz eden nedir diye sordum.\" ?)
-\" Ey seyid, yüce Allah senden razı gelsin ki, derdime derman ol, çünkü ben diğer alemin kapısını kendime açtım, hüsran a kapıldım.\" diye diye ağlıyordu.
Geldi ve karşıma oturttum , bana yaptığı herşeyi bir bir anlattı. Doğrusu bu benim ilk vakam olacaktı, çünkü ben sadece babam ve onun büyük zatından gördüğümü biliyordum ve Ramin \'nin söyledikleri karşısında Allah\'tan af diliyordum.
• Ramin , in bana anlattığı ilk günkü vakası gece büyük abdestini yapmak için evden kısa mesafede bulunan helaya gitmesi. Çalı tarafında birini gördüğünü cemalinin kambur, kafası bir tepsi büyüklüğünde bana bakıp sırıtan dişleri neredeyse bir bıçak gibi sivri olan bembeyaz bir adam gördüm dedi. Yanlış görmüş olabilirim diye gözümü ovuşturduğumda ortadan kayboldu. Geri dönüp helaya girmek istediğimde aniden o tuhaf kişi iki yakamdan tutup beni havaya kaldırıp\"şemhüreş\" dedi.. Korkudan bayılmışım ya seyid...

(bkz: )
ikinci günün akşamında Ramin, geçen gece gördüğü bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğuna karar veremediğini söyledi . Bu düşünceler içinde uykuya dalan Ramin , biraz sonra ayaklarının üzerine bir ağırlık çökünce uyanır. Herşey normal bir şekilde gözükürken karısının uykusunda güldüğünü görür.
• Ey Seyid , ben ömrümde bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum, yanımdaki kadınım gözleri kapalı öyle bir gülüyor ki, adeta etimi koparır gibi acı çekiyordum.
• Uyan dedim almin uyan . Biraz sarstım ama uyanmadı. Bir kez daha koydum elimi göğsüne uyan güzel cananım dedim. O gülmeye devam ederken birden eliyle boğazımı sıktı. Gülmesi durdu ve .
• Sen de bu beden de benimsiniz dedi ve uyandı. Az önce söyledikleri şeyin almin e ait olmadığını biliyordum, ne yaptığımı şimdi düşünebiliyordum .
• Ey Seyid , ben bir ay kadar bu ızdırabı çekiyorum lütfen yardım et.
• Ramin'i öyle dikkatli dinliyordum ki , çünkü emindim şemhüreşi ilk kez duymadığımdan. Bu lanet büyü öyle güçlü bir cin padişahı tarafından yapılıyordu ki neredeyse imkansız hale getirir bozmayı. Güneş kıyılarında yaşayan en güçlü Va zalim biridir o . Allah şerlerinden bizi korusun.
• Babam levin kara büyüyle ilgilenen oldukça ehli dönemin en iyi âlimlerinden seyid cemil'in tek el verdiği bir alhimaydı. Onun zamanında ben küçükken yine ramin gibi bir zat gelip şemhüreş ten bahsetmişti. Hatırladığıma eminim. O yüzdendir ki birinci şemhüreş vakasını çok iyi hatırlıyorum. Babam ve seyid cemil Hz. Bu genci çeşitli tılsım ve dualarla kurtardığını biliyorum.
• Ramin! dedim. Git ve o şimdiki karın sandığın kızı buraya getir.
işte dostlarım ben ilk vakama el attım. Rabbim yanımızda olsun.

(bkz: )
Bu söylediklerim den sonra Ramin koşa koşa eve gitti . Muhtemeldir ki 20 dakika civarı eve geldiler . Onları kapıda hanımım karşıladı. Gayet güzel bir karşılama sesleri içerden duyabiliyordum. Ramin ve almin\'i babamın tedavi için kullandığı odaya zütürdüm . Oda penceresiz ve bihayli karanlık.
Kullandığımız malzemeler tepsi, leğen, bakır tabak ve ibrik ten oluşuyordu. Babamın kitabımı önüme koyduktan sonra gözüm sürekli Almin\'e kayıyordu onun gözlerinde ki ifriti görmem zor olmuyordu. Ramin\'nin parmağından aldığım iki damla kanı önümdeki bakır leğene koyup, daha önceden bilgilerini doldurup yazdığım kağıdı birlikte koydum. Bakırın içindeki suya baktığım zaman Almin in şemhüreş tarafından ele koyulmak istediğini gördüm. Zamanında babam ve ehlinin yaptığı gibi büyüyü bozmak için zaman istedim. Yanımdan ayrılırken Ramin e korkmaması için bir muska yaptım.
Almin içinse kesinlikle onu yalnız bırakma ve karanlık ortamdan da uzak dur dedim.
Ertesi gün olduğunda gece için dere yatağındaki iki ağaç arasında kalan küçük bir mezarlık yapmak için kendimi hazırladım.
Gece olduğunda bütün malzemeleri almış ve yola koyulmuştum. Öyle bir endişe var ki içimde bunu başaramazsam ne olur diye düşüne düşüne bihayli yol aldım. Yolda giderken engebeli bir yolu olan küçük bir ormandan geçmek için yön aldım. Ormanın hemen biraz ilerisinde bir adamın oturmuş ağlamakta olduğunu gördüm. Ona her yaklaştığımda ağlamasının gülmek mi feryad mı olduğunu çözemedim. Aslında bunun bir insan olmadığını seziyordum . Elimdekileri yere bırakarak ey zat niye ağlarsın burda ne ararsın diye sorup elimi omzuna attım.
Bismillah , sen büyüksün rabbim gördüklerim beni cinnet geçirmeye yeter di sanki. Kafasını çevirdiği zaman elinde bir kesici taşı almış sol gözünü çıkarmış avucunda döndürüyor. Ağız tarafı öyle pis ve kanlı ki dona kaldım.
Ve bana söylediği söz dostlarım
\"Babanı alan da bendim.\".

Selamün aleyküm arkadaşlar. Uzun zaman sonra nihayet gelebildim. Herkese iyi bayramlar dilerim.

(bkz: )
O gece karşılaştığım varlığın bu cümlesiyle ufak bir çöküş yaşasam da , gözden kaybolması saniyelerimi aldı. Artık bu işi en kısa zamanda bitirmeyi kendime hedef kılmış varacağım yere kadar durmayacaktım.
Sonunda oraya vardığım zaman iki uzun çarşafla örtünmüş birileri öylece durmuş bana bakıyordu.
içlerinden biri konuşur gibi olmuş, ama sesi ince dalgalı bir tez gibi olduğundan zor duyabiliyordum. Bir kaç cümlesinde git burdan, başaramayacaksın, vade günü geldi gibi anlamlara gelen kelimeleri duydum.
Bunun üzerine bende;
Babamın kitabını çıkarıp onların harfini bile dinlemek istemediği özel mühürleri okudum. Bu onları rahatsız edip kaçmalarına sebep olmuştu.
Doğrusu dostlarım ben hâlâ anlamıyordum. Vade , ile neyi ima ettiler. Ben mi yanlış bir yol izliyordum. Bilmediğim, açığa çıkaramadığım başka birşey mi var bir türlü anlayamadım.
Bunları düşünürken, ufak bir mezar kazmış, içine almi 'nin ve ramin' in resimlerini ve onlara ait ayak tırnaklarını içine koydum. Toprakla iyice üstünü kapattım ve etrafına küçük gizli sembolleri olan kağıtları koydum. Ve onları yaktım.
Evime dönene kadar hiçbir şey le karşılaşmadım, ve uyudum.
işte dostlarım ben babam ve üstadının zor bir vakasını böyle rahat bir şekilde çözdüğüm için ferahtaydım..
Ama sandığım gibi değildi..