1. 1.
    +4 -15
    evet doğru duydunuz , 24 yaşında olupta bunlara sahip olmak biraz zor dimi, üstelik bunların yanında, çalışmadan yıllar boyu size yetecek miktarda para ? tabi arkanızda taşşaklı bi babanız varsa yada mısırdaki dedenizden miras kaldıysa olabilir.
    benim arkamda kimse yoktu dıbına koyayım , herşeye sıfırdan başladım. öle aham şaham bi okulda okumadım amk, 2 yıllık gibik bi üniverstenin turizm otelciliği bölümünden mezunum ama o gibik dediğim üniverstede öğrendiğim dil ve o üninin beni staja gönderdiği yazlık bir hotelde başladı herşey..

    çok zor değil beyler inanın , birazcık risk almayı bileceksiniz sadece o kadar.
    bunları nasıl kazandığımı gerçekten anlatmak istiyorum, belki içinizden birinin duymak istediği ve aklının bi köşesinde hep yapmak istediği şeyin kıvılcımı olabilir.

    şunu da baştan söyleyeyim, sora dudağınızı sarkıtıp isyeeean etmeyin.

    bunları elde etmek için şu özelliklerinizin olması şart,

    • +18 olmalısınız : liselilere hiç bir yerde ekmek yok amk
    • eliniz ayağınız düzgün olmalı : gider olması şart
    • ingilizce bilmek : akıcı olmasada konuşabilecek ve anlayabilecek kadar şart.

    evet beyler , biliyorum ki bu şartları yazdıktan sonra bir çok panpamız gözyaşlarına boğularak eksimi verip bir an önce başka sol taşaktaki başka bir konuya gidecektir.
    ama eğer bu saydığım özellikleri karşılıyorsanız , okuyun amk

    neyse, kimin ne yapacağı pekte gibimde değil açıkçası ve öle 3-5 kişiyede anlatmakla uğraşmak istemiyorum. en az 50 panpa reserved aldıktan sora seri şekilde yazarım. çokta uzun bi hikaye değil zaten...
    ···
  2. 2.
    0
    öncelikle söylediğim şeyleri kanıtlamak gibi bi zahmete giremiycem kimse kusra bakmasın, inanmayanın gibime kadar yolu var. yok evin tapu capsi yada arabanın capsini isteyenler kusra bakmasın o yüzden.

    neyse beyler olayın başına dönüyorum. üniden öncede bir çok kez yurt dışına çıkmıştım babamın işleri dolayısıyla benide zütürüyodu ilk başlarda sora macera niyetine 2 arkadaş olarakta gitmiştik o yüzden gittiğim yerlerde anlaşabilmek için ingilizcemi geliştirmek için çok çabalıyodum. ama altyapı yeterli değildi. o altyapıyı öğrenme fırsatınıda üniverstede yakaladım ve böylece dili daha hızlı geliştirebildim. okul bitiminde herkezin zorunlu staj yapması gerekiyodu, bunun içinde ilk sene bitmeden okulun düzenlemiş olduğu bi gezide bizi zütürdükleri hotelin çevresindeki otellere staj başvurusu yapmıştık.. sonra otellere dagılımlar açıklandı ve bende alanyaya yakın bi mevkiideki otele staja gittim. otel 5 yıldızlı bi oteldi ve bellboy olarak işe alınmıştım. beklemiyodum ama çok mutlu olmuştum.
    ···
  3. 3.
    0
    90 gün zorunlu staj günüydü. staj süresince yönetim tarafından çok beğenilmiştim, ön büro müdürü de beni çok severdi, o yüzden zorunlu staj bittiği halde 2 ay daha işe devam ettim, bunu yapmam o anki şartlar altında ön büro müdürünün dikkatini yeterince çekmişti.

    bu staj süresincede lojmanda yatıp kalkıyodum ama ben bi türlü sevememiştim lojmanı , aşçı başı adıyamanlıydı ve mutfakta çalışan herkez adamın akrabasıydı. bidğiniz gibi 5 yıldızlı bir otelin mutfagında da en az 40-50 kişi çalışır. oteldeyken sıkıntı olmuyodu ama izinliyken yada lojmanda takılırken çok rahatsız ediciydiler amk, hiçbiri türkçe konuşmuyo zaten, bide her gün kavga gürültüleri hiç ekgib olmazdı.

    neyse staj bitti, kısa bi ev ziyaretinden sora okula döndüm. 2nci seneyi bitirdikten sora beni tekrardan staj yaptığım otele personel olarak çağırdılar. ama önbüro müdürü bu defa beni bellboy olarak değil , resepsiyon memuru olarak işe çağırıyordu. tabikide uça uça gittim. .
    ···
  4. 4.
    0
    işe başladıktan 1 hafta sora lojmandaki aynı keko barzo takımıyla alakasız bi konu yüzünden kavga edip otele yakın bi yerden kiralık ev bakmaya başladım. lojmanda durmak daha ilk haftadan çileye dönmüştü çünkü. 3-5 gün içinde aylık 400 liraya 3 oda 1 salon dayalı döşeli bi ev kiraladım. sahibi antalya dışında yaşıyormuş, senede 1-2 ay kalıyomuş sadece.

    neyse konuyu uzatmayayım artık, zamanım az zaten.

    bi gün evde uyurken otelden telefon geldi, daha önce benim evi gören resepsiyondaki arkadaş aramıştı, otele 5 kişilik genç ingiliz arkadaşlar gelmiş, bir gecelik senin evde konaklayabilirlermi diye sordu, otelde o gece yer olmadığında ertesi gün tekrar otele geçicekler dedi. bende tamam gelsinler evdeyim zaten dedim. ev otele arabayla 5 dk mesafede zaten. bunlar geldi ilk gece kaldılar ve ertesi gün otele gitmek yerine 10 gün bu evde konaklayabilrimiyiz diye sordular. önce gibtir lan yarram diye geçirdim içimden ama adam pat diye çıkardı cepten 500 euro verdi elime. gib gibi kalmıştım.
    ···
  5. 5.
    0
    olay böyle başladı beyler, daha sonra o evin her odasını ayrı ayrı düzenleyerek 3 odalı bi butik tarzına getirdim, her odaya ayrı anahtar yaptırdım, emlakçı hiç karışmıyodu zaten daha sora 6 aylık toplu verdim kirayı sora baya bi sürede görmedim adamı. telefondan konuşuyoduk öle. eve hiç zararda vermemiştim ama eşyaların çoğunu düzenli bi şekilde bodruma yerleştirdim.

    geçen süre içinde diğer otellerdende bi çok resepsiyon arkadaş edindim, hatta bana müşteri gönderenlerin çoğuna güzel komisyonda veriyodum artık. ama otele karşı hiç bi ters hareketim olmadı, çünkü otel sezonda yüzde 90 dolu olan bi oteldi. çoğu acentacıyla da kendi durumumu konuştum. bana sürekli müşteri gönderen seyyar acentalar vardı artık.

    ve sadece ilk sene içinde bu şekilde 4 tane ev kiraladım. ama antalyada sezon maksimum 8 aydı. geri kalan 4 ay hep cepten yemek zorunda kalıyorduk.
    ···
  6. 6.
    +1
    ikinci sezon elimdeki parayla yüksek oynamaya karar verdim, ve otelden tanıdık bi arkadaş sayesinde bi lojman sahibiyle kontak kurdum. adam en az 2 aylık peşin istiyodu, sorun etmedim 5 aylık peşin verdim ama lojmadaki yataklar kötü olduğu için hepsini de değiştirtdim o fiyata. 15 odalı bi lojman ve 2 tane merkezde daire kiraladım. lojman da merkeze yürüme mesafesindeydi ama sahile arabayla 5 dkka kadardı..

    bu kadar riske girdikten sonra zaten herşey ihtiyac dahilinde gelişmeye başladı, lojmanda kalanları otelden sahile zütürüp getirmek üzere bi tane transpoerter ayarladım, belli saatler belirleyip o saatlerde gidiş dönüşü yapılıyordu. tabi daha sonra havalimanına transfer işleriyle bu durumuda geliştirdim.

    gelenler en az 5 gün kalıyordu, ama geneli 10 günlük geliyordu. bu şekilde tam 2 sezon daha geçirdim, 3ncü sezon otelden ayrılıp tamamen kendimi bu işe verdim. sezon sonunda lojman sahibi , lojmanı otele çevirmeye karar verdi amk. benide kiracılıktan cıkardı. zaten o sıra adam başka işlerle uğraştığından pek ilgilenemiyordu..

    toplamda 4 sezon it gibi çalıştım beyler, işi taslak olarak anlattığım için kolay gözüksede , detaylarda daha çok yoruldum. en önemliside bu işi yaparken yanlış anlaşılmamak için çok çaba sarfettim, güler yüzü hiç ekgib etmedim, yeri geldi parasız kalan müşteriye gidip ucak bileti aldım amk, daha bi sürü şeyler.

    şimdi istanbulda bi otelde çalışıyorum, buraya ön büro müdür olarak başvurmuştum adamlar inanamadı ama işe aldılar, şuanda resepsiyonda çalışıyorum ve işe metrobüs tramvay yaparak geliyorum amk. herşeyin bi zamanı var beyler.

    en uygun zamanı bulduğunuz zaman cesaretli olun büyük oynayın amk. nese yoruldum ...
    ···