beyler kendi kendime konuşuyorum gibi o yüzden yarın devam edeceğim sanırım ama asıl mevzuya yaklaştırıp bırakayım

yemek molası verdiğim yere geldim aşağıya doğru hiç durmadna devam ediyorum ara sıra ağzıma kuru üzüm fındık atıyorum enerji vermesi için çamurlu yolu geçtim artık iyi ce hızlandım korkum gittikçe azalıyordu her şey iyi olacak derken yolu görmeye başladığım da 1 km kala jandarma gördüm

en büyük korkum jandarmayı korkutmaktır düşünsenize akşamın bir vakti yağmurlu karanlık ormandan çıkıyor çantasıyla birisi ?
adam korkar sıkar diye tırsıyorum aşağı indim henüz onlar beni görmemişken SELAMUN ALEYKÜM ABi diye bağırdım baktılar bana ilk başta sorgulayan tavırla gidip hemen tokalaştım yağmurluğu şapkayı falan çıkartıyorum o sırada konuşurken gözüm jandarma transitinin arkasına doğru kaydı kocaman kurt kanlar içinde yerde ölü yatıyor abi dedim noldu hayırdır kurt köye inmiş köylüler de vurmuş dedi belediyeye haber verdik ama hayvan ölmüş zaten bakıyoruz napacağımıza dedi
ben derdimi anlattığımda ise bana gittiğim yolun tamamen yanlış olduğunu söyledi patikaya aynı noktadan gireceğim ama bir yerde ayrılmam gerekiyor ve kuzeye gitmem gerekiyor

GEREKSiZ DETAY HARiTA BiLGiSi
kısacası üçgen düşünün beyler /_ soldaki çizgi benim yürüdüğüm yol alttaki çizgi jandarmanın olduğu köy yolu tepesi yemek yediğim yer tepesi ama benim çizginin ortasından diğer çizgiye yani kuzeye gitmem gerkeen ayrı bir yol varmış ben tepeden kuzeye gittiğimde bu yüzden bulamadım ve sesi açıdan dolayı uzaklaştığım için duyamadılar yol üzerinde atsam duyacaklardı muhtemelen...

Hikaye ye yarın devam edeceğim sanırım

gece ilerlemem ve oyalanmalarımla saatleri sanki yemiştim 19:20 olmuştu saat ve yağmur yaraktan boşalırcasına yağıyordu. acele edip koşabileceğiniz bir ortam değil ya da aşırı panik yapmanız gerektiğini düşünmüyorsunuz ulan 4 km altta yol var diyorsunuz kendi kendinize

durumumu şöyle özetlemek istiyorum

saat 19:20 yemek molası verdiğim yere gelmek üzereyim telsiz artık çekmeyecek diye haber gönderdim
zifiri karanlık
orman çok sıklık
yağmur çok fazla
yürümem gereken 4 km mesafe var her yer çamur içinde ayakkabımın tabanına sürekli çamur tabakası yapışıyor yolun yarısı da böyle olacak düzgün bir patika başlayana kadar... bu demek oluyorki yolun yarısını %30 yavaş yürüyeceğim ama hala sakin kalmaya çalışıyorum 5 dakika aklıma güzel bir şey geliyor yürüyorum bir çıtırdı duysam altıma sıçıp elimi bıçağa torpile atıyorum

beyler okuyan varsa bir up versin göreyim bileyim

her zaman her meslek dalında söylenen panik yapmayın panik yaparken iyi düşünemezsinzi dalgın olursunuz diye artık hayatı idame iç güdülerim devreye girmişti bir elim bıçağımdaydı hareket eden her şeye saldırabilirdim çok korkmuştum yürümeye devam ediyordum yıllardır 100 den fazla kamp yapmış tuttuğum günlüklere göre 250 den fazla kez günü birlik yürüyüş yaptım ilkokuldan beri doğadaydım ama ilk defa doğa beni korkutuyordu sanki aşığı olduğum doğa gitti onun karanlık tehlikeli tarafı geldi yağmurun başlamasıyla klagib korku filmi sahnelerinin üç özellğini tamamladım

yağmur
karanlık
kaybolmuş genç

lider bana acilen geldiğim yoldan geri gitmemi söyledi ama yemek molası verdiğim yerden sonra telsizin çekmediğini hatırladım oraya kadar telsizle konuşa konuşa giderdim korkmazdım ama sonrasında çok kötü olacağını biliyordum korkacağımı biliyordum artık tek bir dilek hakkım olsa kıvırcık liderin yanına ışınlanmak isterdim o derece korkmuş bir şekilde geldiğim yolu takip ediyordum ya da takip ettiğimi sanıyordum

kıvırcık lider kamp alanına döndü ben olduğum yerde torpillerden patlatıyorum sesi duymadığını benim yer değiştirip tekrar patlatmamı istedi onun tahminine göre kamp alanının güneyinde kalmışım kuzeye doğru devam ettim bir torpil daha yaktım ve hala beni duymadıklarını söylediğinde artık çok net bir şekilde panik olmuştum korkuyordum o kadar yolu geir yürümek çok uzun sürecekti orman çok karanlık ve gittikçe sıklaşmıştır orman hiç bir şey duyamıyorum tehlike olmasa bile sağdan soldan fare bile geçse altıma sıçacak kıvamdaydım

kaldığım yerden 16:30da vereceğim karardan devam ediyorum dedim ki ulan torbaci zaten bildiğin yerlerdesin şöyle biraz daha yürü baktın olmuyor direk aşağı köy yoluna inerim ordan ne tak yersem yerim diye düşünüyorum yukarı doğru çıktığımda telsizle hala ping gönderiyorum ara ara o sırada bir ses geldi telsizden ince bir kız sesi torbaci sen misin diye soruyor ?

konuştum öğrendiğimde şok oldum kıvırcık lider benim gelmediğimi fark edince başka bir telsiz almış çıkmış yola beni aramaya onun frekansına girip konuştuk kamp alanına dönmesini söyledim kıvırcık lidere ve nerde olduğumu bilmediğimi söyledim saat 17:00 hava karardı kafa fenerimi çıkardım torpillerden bir kaçtanesini cebime koydum avcı bıçağımı belime astım üstüme teknik ceketimi giydim hafif yağmur çiseleyecek gibiydi

hayda birileri gelmiş anlatıyorum o zaman beyler

kimse var mı lan boşa anlatıyorum ben

oturdum açtım çantamı karnım hafif acıkmıştı oturdum salatalık ekmek tüplü çikolatadan gömdüm oturdum düşündüm

artık her şey çok netti kaybolmuştum yıllardır bu sporun içinde olan birisi için kaybolmak kolay değildir hele de adınız gibi emin olduğunuz rotayı takip ederken

yol boyunca aaa bu musluğu hatırladım aa bu dönüşü hatırladım diye diye yürümeme rağmen tepeye geldiğimde şoka uğramıştım biraz etrafta dolanıp diğer tepeleri görebileceğim bir açıklık var mı diye baktım ve saati gördüğümde iyice panik oldum saat 16:30 artık hemen aşağı inmem gerekiyordu geldiğim yolu takip edersem köy yoluna inerim hiç bir şey olmaz aslında ya da diğer tepeyi bulursam kamp alanını ya da yakınındaki köyü de bulabilirim diyordum

ben yürüyüşe başladığımda saat 13:05 (bütün saatler yürüyüş güncemden alındığı için böyle kesin)

telsizimi açtım ara ara ses vererek gidiyorum henüz çekmiyor telsiz hatta emin olamıyorum aynı frenkansı kullandığıma çünkü saat 15:12 de hala telsiz çekmiyordu nerdeyse varmış olmam gerekir

kaybolma şansım yok diye düşünüyordum yıllardır gittiğim kamp alanı tek bir patika var takip ettiğinizde sizi tepenin zirvesine zütürüyor her yere hakim güzel bir kamp alanı suya da yakın hatta 2km ötesinde köy var özetle mükemmel kamp alanımıza ulaşmam gerekirken bir tepeye çıktım etrafı ağaçlık göremiyorum diğer tepeleri telsize abanıyorum kıvırcık lider nerdesiniz diyorum bütün channel ları deniyorum ses yok içten içe sıçtın torbaci demeye başladım

Kamp hazırlıklarını yaparken çantama 10-15 tane torpil
çakılarım
el fenerim kafa fenerim
yürüyüş batonlarım
uyku tulumum her şeyimi güzelce yerleştirdim yemeklerim tamam uyku için gerekli malzemelerim tamam güvenlik için torpil misina ipi ve küçük çanlar aldım yanıma ve başladım yola koyulmaya benim evden iki vasıta değiştirmeden gidilmiyor kamp yapılacak alana ve benden önce kıvırcık lider gidip arkadaşlarla buluşacak ve yürüyüşe başlayacaklar plana göre ben akşam kamp alanına varmış olurum

lise 3 öğrencisiyim henüz doğada profesyonel malzemeler olmadan kamp yapmaktan korkuyorum çadır olmadan barınakta kalmaktan korkuyorum ilkokuldan benim izcilik dönemlerinden Kıvırcık lider bir gün aradı torbaci 6 kişi kampa gideceğiz sen de gel dedi bu adam ünviersite öğrencileri yerli turistleri yabancı turistleri kamp yaptırıyor doğa bilgisi öğretiyor para kazanıyordu ben de ona arkadaşlık etmek için aynı zamanda hobime zaman ayırmak için gidiyordum neyse hemen konuya gireceğim (ismini söylemedim neden bilmiyorum )

aradığım kan geldi ben başlıyayım belki gelen olur

var mı kimse beyler ?

Merhaba beyler ben ilk okulda izcilik ile başladığım macerama lisede dağcılı doğasporları bushcraft semi survivalist olarak devam ettim şu an üniversitedeyim dağcılık kulübünün başkanıyım ve geçmişe dair bir çok kamp anım var gerilim dolu filmleri aratmayan bir hikayemi sizlere anlamak istiyorum bir-iki kişi görürsem yazacağım

tutmamış

neşeyle okuyorlar yazarlar oysa korku filmi senaryosu benim için :d

merhaba ben yeniyim kardeş iki haneli nesil numaran var biraz daha takıl sen buralarda sonra denersin şansını hadi bakim yavrucum hadi

beyler böyle değişik değişik dalgınlıklar anlatanlar oluyordu inanmıyordum üniversite öğrencisiyim iki işte birden çalışıyorum kafam inanılmaz dolu hiç uyku uyumamıştım oy vermek için memleketime döneceğim akşam otobüse bindim yolculuğun ortasında bir benzilikte durduk en son molayı kaçırmışım uyurken o kadar sıkıştımki karnımda ağrılar var artık lavaboya doğru koştum ve dünyanın en dandik benzinliğindeyiz derme çatma bir bina neyse bir an önce çişimi yapıp çıkmak derdindeyim henüz tuvaletin kapısının açtığımda içeride iki alaturka tuvalet bir de pisuvarları ayıran mermer olduğunu gördüm pisuvarı görmemişken henüz aynanın karşısında tuvalette kimsenin olmaması rahatlığıyla kemerimi çıkarttım pantolonu indirerek yürüyorum.

pisuvarın duvarının diğer tarafına doğru geçerken
tam işemeye başlamak üzereyim hala bakmadım pisuvara
o kadar sıkıştım ki daha pantolunu indirmeden işemeye başlayacak durumdayım
bir baktım duvarda pisuvar yok ama artık çok geçti bilen bilir o çişi durdurmak imkansızdır

Hayat benim için da vinci demons da başrolun aklına gelen formüllerin görüntüsü gibiydi ne yapacağım birden bire belirdi aklımda sıçramayı minimize etmek için duvara iyice yaklaşıp debisi düşük şekilde işemeye devam ettim elimi yıkadım çıktım otobüsüme geri bindim kulaklığımı taktım benzinlikten uzaklaştığımız her kilometre bir rahatlık geldi

Lol drop hack nedir ne değildir http://www.incisozluk.com.tr/e/163549591/

Lol drop hack nedir ne değildir http://www.incisozluk.com.tr/e/163549591/

Lol drop hack nedir ne değildir http://www.incisozluk.com.tr/e/163549591/

Lol drop hack nedir ne değildir http://www.incisozluk.com.tr/e/163549591/

Lol drop hack nedir ne değildir http://www.incisozluk.com.tr/e/163549591/