- 0 / 0 / 228 entry
- 98 başlık
- 1,503.53 incipuan
seytanin amina kor "seninde amına kor"
-
-1
koşarken 31 çekiyorum
benimkiyle ne alakası var bunun pekekent ben pantlonu sıyırıp koşuyorum bunuda şimdi sen atınca okudum -
+1
survivor da herkesin yalandan sakatlanması
yarışmada bi gib beceremeyen sakatlık numarası yapıyo amk ben inanmıyorum bu binlere -
+2
artık otuzbir çekmeye yüzüm kalmadı beyler
kardeşim benim ben 23 yaşındayım kendimi geliştirdim farklı 31 çeşitlerine yönel. Mesela kolluk gibmeyi dene şişir önce kolluğu arasını sabunla git gel yap oraya amdan farkı yok -
+2 -4
berkin elvan martı cenneti
açılsın beyler. istanbul un tüm martılarını buraya toplayıp ekmek atalım Berkin in kaşlarını pardon martıları sonsuza kadar yaşatalım -
0
martılar kürt ırkındandır
Berkin Elvan yalnızca kaşlarını beslemek için ekmek almaya giden masum bir çocuktu -
0
beyblade imin kırılması
beyler dönem beyblade dönemleri. Taso devrinden sonra dönemdi hatırlarsınız.Amk o zamanlar herkes bi beyblade alır mermerin üstünde falan mahallece kapıştırırdık. Neyse benim beyblade i hep giberlerdi bende eve gidip ağladım babam dayanamadı amk beni toysrus a zütürdü. Işıklı falan bi beyblade aldım kendime görseniz ama var ya yok böyle bişey amk. Geldim mahalleye dedim gibtim belanızı binler. Erkan diye bi huur çocugu vardı oda gitmiş ne alırsan 1 milyoncudan dışı demir beyblade almış ikisinide bi attık aynı anda benimki kırıldı paramparça oldu amk ağlayarak eve gittim -
0
dönem taso dönemleri
her gun markete gidip ucbes cips alip sadece tasolarini icinden alıp bütün gün oynuyoduk amk. tabii o aralar kökmek fiili kullaniliyor.
her zamanki gibi bi gun ciktim gima'ya aldim cipsi sirada bekliyorum. ve kasiyerin ismi gozume carpiyor.
ismi soner köken.
ben butun o malligimla adama diyorum ki:
-abi sen köküyor musun hep?
-git lan baska kasaya.
-peki
Sizde taso anılarınızı anlatın lan -
+1 -1
teyzelere verdiğim ayar
iki arkadaş haydarpaşa dan maltepeye gitmek için otobüse bindik. otobüste kalan son koltuklara ayrı ayrı oturduk arkadaşımla... ben önlerdeydim, o epey arkalarda yer buldu... orta yaş ve üzeri birçok kadın bindi otobüse, muhtemelen altın günleri vardı, yemişler, semirmişler, keyifleri yerindeydi... yol uzun tabi, zaman ilerledikçe ayakta olduklarından sinirleri bozuldu, özellikle beni de hedef alarak, gençlerin yer vermemesi, edep, terbiye allah ne verdiyse yol boyunca konuşup durdular.. neyse, bizim durağa geldiğimizde kalktım, ben orta kapıdan, arkadaşım arka kapıdan indik... başladım topallamaya ve otobüsteki kadınlara dönüp küçük emrah tarzı bir bakış (vicdansızlar, şimdi siz utanın gibisinden) atmayı da ihmal etmedim tabi... kadınların suratları bir anda alt üst oldu... otobüs gitti... arkadaşım şaşkın... izah ettim ona etmesine ama, topallama rolünü de bırakamıyorum bir anda, çünkü indiğim yerde bir gören olursa bu çocuk ne yapıyor böyle densin de istemiyorum, bir topallıyor, bir düzgün yürüyor diye... apartmandan içeri girene kadar topalladım amk. -
+3
çocukken bisikletimin çalınışı
bir gün babamla parka gittik. çok sevinçliydim çünkü bigiblet sürecektim ve babam olduğu için özgürce takılabilecektim. babam bir banka oturdu ve at yarışı bülteni incelemeye başladı. ben de -ben dolaşıyorum baba- diyerek dolaşmaya başladım. her pedal çevirişimde -ohuiyhuyiiyi- şeklinde anlamsız sesler çıkartarak gülüyordum. parkın diğer çıkışına geldiğimde babama baktım ve hala bültenle uğraştığını gördüm. fırsat bu fırsat diyerek aşağı saldım kendimi. artık tamamen özgürdüm. ilk gördüğüm sokağa saptım, sokağa saparken hayalimdeki hareketi yapmayı denedim; ön kaldırma. abilerden öğrendiğim kadarıyla çok basit bir şeydi. sokağa sapmamla beraber yaradana sığınarak gidona asıldım. gidon elimde kaldı ve bigiblet 5 metre kadar gittikten sonra beraber düştük. ayağım yara bere içindeydi. işte o an her halinden evsiz olduğu belli olan bir çocuk gülümseyerek yaklaştı. yanıma geldi ve -alık kızan öle mi kaldırılır- dedi. bana üç dört tokat attı ve bigibletimi alıp kaçtı. daha doğrusu hepsini alamadı, gidona ananın yavrusuna sarıldığı gibi sarıldığım için onu benden koparamadı. -
+2 -7
otobüste yaşadığım ibret veren olay
bir gün istanbul da belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaşlarla. bizim arkadaş boş yer buldu ve oturdu. sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi. arkadaş da kıllığına adama yer vermedi. adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekliyor. fakat arkadaş yerini vermedi. neyse adamcağızın da yazık bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya 'amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz' dedi. adam söyle baktı sonra 'o lastiği zamanında baban taksaydı simdi sen olmazdın, ben de orda oturuyor olurdum' deyince bütün otobüs koptu. arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez... -
+2 -2
taso ortaklığı
Taso ortaklığı demek kan kardeşliğinden öte demektir olum candır taso ortağı en yakın arkadaştır kardeştir taso ortağı.Eş, Brook,Misty 3 lüsünü paylaşmaktır taso ortaklığı. hiç unutmam 99 depreminden sonra bi deprem daha olmuştu oda baya şiddetliydi benim tasolar balkonda dururdu amk deprem olunca millet deli gibi kaçıştırıyorken ben ortağıma mahçup olmamak için önce balkona koşup tasoları alıp ondan sonra evden çıkmıştım. Kardeşliği biz taso ortaklığından öğrendik liseliler bilmez -
+7
burak özçivitin çocukluğu
burak özçivit in çocukluguna bakın amk umudunuzu kaybetmeyin amk belki bizde bigün onun gibi oluruz. Hayata yeniden bağlandım lan bunu görünce yaşama ümidim arttı -
+1 -2
çok güzel olup adı kezban olan kız
- merhaba, 10 dakikadır sizi izliyordum. yalnız oturuyorsunuz, tek geldiniz sanırım.
- arkadaşım gelecekti de, işi çıkmış, sattı yani biraz. ben de içkimi bitirip kalkacaktım.
- işiniz yoksa beraber bir içki içebiliriz. ben de bu arada güzelliğinizi izlerdim...
- bir içkiye hayır demem.
- ben berkecan bu arada. sizin isminiz neydi?
- kezban.
- pahuahauahuhau kezban mı? hasgibtir lan, içki falan yok sana. kalk git hadi, doldurma koltuğu. selinler, ipekler, merveler gelecek daha. kezbanmış ahahaha... - daha çok