• 2 / 16 / 493 entry
  • 185 başlık
  • 2,375.99 incipuan

safi etten kemiksiz "ölumcü nesil azrail"

  • +5
    kuranda adı geçen dünyayı fethetmiş türk peygamber
    Orhun Kitâbeleri Türk dünyasının bilinen ilk yazılı belgeleridir. Fakat yüzyıllardan beri gözden kaçan ya da kaçırılan bir gerçek var ki, bu gerçek de o kitâbelerde gizlidir. Nedir bizim için çok önemli olan bu gerçek? Bu gerçeği meydana çıkarabilmek için Kurân-ı Kerîm'in Kehf Sûresi'ne bakmamız gerekir. Çünkü asıl sır, Yüce Vahiy Kitabı Kurân-ı Kerîm'dedir.[1] Bazı müfessirler Kurân’da adı geçen Zülkarneyn’in Oğuz Kağan olduğunu söylemektedirler.[2] Şimdi Orhun Kitâbeleri'ne şöyle kısaca bir göz gezdirelim:

    "Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim. Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için 4 yöndeki milleti derleyip topladım. Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!"

    Bilge Kağan meâlen ve orijinaldeki aslında şunları da anlatmaktadır:

    "Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…."

    Şimdi buraya kadar anlattıklarımız, asıl anlatacağımız konuya hazırlık için ön bilgilerdi: Şimdi, Kehf Sûresi'ne bir göz atalım: [1]

    فَأَتْبَعَ سَبَباً

    "O da bir yol tutup gitti."

    حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوْماً قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَن تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْناً

    "Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca, onu kara balçıklı bir gözeye batar (görünümünde) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine ona: “Ey Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin!” dedik."

    (... )

    ثُمَّ أَتْبَعَ سَبَباً

    "Sonra yine bir yol tutup gitti."

    حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْراً

    "Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara güneşin önünde bir siper yapmamıştık."

    Kehf Sûresi incelenirse açıkça: Bilge Kağan'ın anlattıklarının birebir aynısı olduğu ve Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm'de bu konunun aslının nakledildiği görülecektir.
    Bilge Kağan Kitâbelerinde şöyle devam etmektedir:

    "Rahat hayata, zenginliğe, Çin'in ipeğine kanma! Milletime, altını, beyaz gümüşü kazandırdım. Hükmettiğim milletlere hakem olup, madenler erittim."

    Şimdi: Kurân-ı Kerîm'de Zülkarneyn'den bahsedilirken; Zülkarneyn'ın Allah'ın emriyle (buyruğu ile) bir ordu kurduğu, güneşin doğduğu yere bir yol tuttuğu, yine güneşin battığı yere, dünyanın öbür ucuna bir yol tutup gittiği, Allah'ın, O'na bu kavimler üstünde; ister adalet ile hükmet, ister azap et yetkisi verdiği açık açık belirtilmektedir. Yine Zülkarneyn kıssası nda; Yecüc ve Mecüc isminde bozgunculuk yapan kavimden bahsedilmekte, bu bozguncuları Zülkarneyn madenleri eriterek, set çekerek, engellediği anlatılmaktadır.

    Zülkarneyn'ın özelliklerine baktığımızda; büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah'ın emriyle gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre zütürmesidir. Özelliklere lütfen dikkat buyurun: Kudretli bir komutan, büyük bir ordu ve tüm dünyayı gezmesi…Özelliklere devam edecek olursak; Güne şin en doğduğu ve en battığı yere ve kuzey ve güneyin uçlarına kadar gitmesi. Ve aynı zamanda Allah'ın buyruğuyla gittiği yerlerdeki kavimlere adalet ve iyilik zütürmesi…

    Şimdi bir de Bilge Kağan'ın yazıtlarda anlattıklarına bakalım: Aynı şekilde Bilge Kağan'ın (Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.) Bilge Kağan da, tıpkı Zülkarneyn gibi bir komutan olup, büyük bir orduya sahiptir. Ordusunun tıpkı Kehf Sûresi'ndeki gibi (O da bir yol tutup gitti ordusuyla) âyeti gibi güneşin en doğduğu ve en battığı yere, kavimlerin üzerine gittiği (bu bir Tanrı buyruğudur demesi) yine adaletle hükmetmesi ve gittiği yerleri milletine kazandırması, buralarla beraber buraların değerli madenlerini ve zenginliklerini yine milletine kazandırması ve "Ey Türk Milleti, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, (ki burada da Kıyamete atıf yapılmaktadır.) ilin tören bozulmayacaktır, " diyerek, Türklerin Allah buyruğuyla hareket ettiklerini ifade etmesi tıpkı Kehf Suresiyle neredeyse birebir örtüşmektedir.

    Türkler, aynı zamanda genel millet olarak; Hz. Ali'nin hiç puta tapmamış olma sırrında bir kavimdir. Atilla yazıtlarında geçen, Atilla Romalıları tarif ederken; "PUTA TAPAN KAViMDiR" der ve şöyle devam eder; " IRKIMDAN OLAN PUTA TAPMAZ!" Sanıldığı gibi Türkler Şaman olmamışlardır. Puta da tapmamışlardır. Var olduklarından beri tek Tengri, tek Allah inancına sahip olmuşlardır. Yine yazıtlardan öğrendiğimize göre Türkler; Allah'ın en büyük Kudret olduğuna, yeri göğü yarattığına, yeri yeşerttiğine, öldüren ve dirilten O olduğuna inanmışlardır... Biz burada konuyu kısaca ele alıyoruz.

    Tarihin gizlediği ve bilerek gizlendiği bir sırdır. Peki Bilge Kağan gerçekte kimdir? Biraz sonra o konuya geleceğiz, konumuza devam edelim: Şimdi, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe…Sözlerinin anlamlarına bir göz atalım. Bu sözü söyleyen Bilge Kağan'dır. Şimdi Kehf Sûresi'nde geçen Zülkarneyn'in özelliğinden bahsedelim. Zülkarneyn Yecüc ve Mecüc isimli kavimin arasına set çeker. Yecüc ve Mecüc kıyamete yakın en büyük işaret olarak, yine Kurân'ın ifadesine göre, seddi delecek ve bu kıyametin büyük alameti olacaktır. (Seddi delmek ve yerin delinmesi.) Bu ifadeler, daha öncede söylediğimiz gibi Kurân-ı Kerîm'in birçok âyetinde kıyamet tarifinin neredeyse birebiridir. (Gök çökerse, yer delinirse kıyamet olmaz mı? Kurân ifadesiyle yer beşik gibi sallanmaz mı? Güneş dürülmez mi?)

    Bilge Kağan'da aynı ifadeyi o günkü anlayışa, o günden bugüne adeta kelimelere bir zaman yolculuğu yaptırarak anlatmıştır. Zülkarneyn de, kendi yaşadığı dönemde, çağına hükmetmiş, kendi döneminde yapmış olduğu sed, kıyamete yakın delinmesi nedeniyle, bu çağa da hitap etmektedir. Konu çok daha detaylı olup mümkün mertebe biz kısaca anlatmaya gayret etmekteyiz.

    Bu anlattıklarımızdan sakın bir ırkın öne çıkarılması yapılıyor sanılmasın. Anlatılmak istenilen açıktır. Türk ırkının, Türk Milleti'nin Rahmani olduğunun
    vurgulanmasıdır. Önemli bir not düşecek olursak: Zülkarneyn; ordusuyla dünyanın her yanına gittiğinde, oradaki kavimlerden de ordusuna asker ve komutanlar katmıştır. Tıpkı Bilge Kağan'ın yaptığı gibi. Türk milleti de içinde barındırdığı tüm unsurlarla bir millettir. Oğuz, Öğüz, Öküz: Güçlü, dev boynuzlu anldıbına gelmektedir. Zülkarneyn ise Arapçada; çift boynuzlu anldıbına gelmektedir. Oğuz Kağan; Kendi döneminde, başına giydiği, boynuzları olan başlıklarıyla ünlüdür. Oğuz denmesinin bir nedeni de, çok güçlü olmasındandır. (Türk gibi güçlü!) Kurân-ı Kerîm'de; Allah'a kurban edilecek kurbanlıklar arasında; keçi, koyun, deve, sığır sayılmaktadır. Bunlardan en makbulü, gücünden dolayı sığırdır. Koyun, keçi vs. göre daha güçlüdür... ilahi esrariye de Allah'a kurban millet (gücünden dolayı); TÜRK MiLLETiDiR! (Ariflere) Bilge Kağan acaba Oğuz Kağan mıdır? (Unutmayalım ki, bilge lakabî bir isimdir, az önce de söylediğimiz gibi; Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.)

    Şimdi gelelim ilahi mesaja: Türk Millet'i kıyamete yakın bir zamanda büyük rol oynayacaktır. (Ordusuyla, milletiyle, mayasıyla…) Gazi Paşa; bu sırrı, ariflere, birkaç kelimeyle şöyle ifade etmiştir:

    "ihtiyaç duyduğun kudret damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!"

    Burada anlatılmak istenen, üstte de anlattığımız gibi Türk Milleti'nin mayasıdır. O mayanın; bu milletin genlerinde, karakterinde –unutulmuş bile olsa- yukarıdaki sırrın, kudretin Allah'tan olduğu bilgisidir. Orhun Kitâbelerinde tek Tanrı için; "Yeri yarattı, Gök'ü yarattı, ikisinin arasında kişiyi yarattı. Kişi Gök'teki Tanrı'ya yakardı, yakındı" der. Tek Allah inancını ve Kurân-ı Kerîm'deki yaradılışı ve Hz. Adem'i bu cümlelerde görmek çok açık. Türk Millet'i var olduğundan beri Tek Allah'a inandı.

    -Oktan Keleş
    ···
  • +5 -2
    kuranda adı geçen dünyayı fethetmiş türk peygamber
    Oğuz Kağan zülkarneyn peygamberdir.
    Orhun Kitâbeleri Türk dünyasının bilinen ilk yazılı belgeleridir. Fakat yüzyıllardan beri gözden kaçan ya da kaçırılan bir gerçek var ki, bu gerçek de o kitâbelerde gizlidir. Nedir bizim için çok önemli olan bu gerçek? Bu gerçeği meydana çıkarabilmek için Kurân-ı Kerîm'in Kehf Sûresi'ne bakmamız gerekir. Çünkü asıl sır, Yüce Vahiy Kitabı Kurân-ı Kerîm'dedir.[1] Bazı müfessirler Kurân’da adı geçen Zülkarneyn’in Oğuz Kağan olduğunu söylemektedirler.[2] Şimdi Orhun Kitâbeleri'ne şöyle kısaca bir göz gezdirelim:

    "Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim. Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için 4 yöndeki milleti derleyip topladım. Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!"

    Bilge Kağan meâlen ve orijinaldeki aslında şunları da anlatmaktadır:

    "Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…."

    Şimdi buraya kadar anlattıklarımız, asıl anlatacağımız konuya hazırlık için ön bilgilerdi: Şimdi, Kehf Sûresi'ne bir göz atalım: [1]

    فَأَتْبَعَ سَبَباً

    "O da bir yol tutup gitti."

    حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوْماً قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَن تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْناً

    "Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca, onu kara balçıklı bir gözeye batar (görünümünde) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine ona: “Ey Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin!” dedik."

    (... )

    ثُمَّ أَتْبَعَ سَبَباً

    "Sonra yine bir yol tutup gitti."

    حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْراً

    "Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara güneşin önünde bir siper yapmamıştık."

    Kehf Sûresi incelenirse açıkça: Bilge Kağan'ın anlattıklarının birebir aynısı olduğu ve Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm'de bu konunun aslının nakledildiği görülecektir.
    Bilge Kağan Kitâbelerinde şöyle devam etmektedir:

    "Rahat hayata, zenginliğe, Çin'in ipeğine kanma! Milletime, altını, beyaz gümüşü kazandırdım. Hükmettiğim milletlere hakem olup, madenler erittim."

    Şimdi: Kurân-ı Kerîm'de Zülkarneyn'den bahsedilirken; Zülkarneyn'ın Allah'ın emriyle (buyruğu ile) bir ordu kurduğu, güneşin doğduğu yere bir yol tuttuğu, yine güneşin battığı yere, dünyanın öbür ucuna bir yol tutup gittiği, Allah'ın, O'na bu kavimler üstünde; ister adalet ile hükmet, ister azap et yetkisi verdiği açık açık belirtilmektedir. Yine Zülkarneyn kıssası nda; Yecüc ve Mecüc isminde bozgunculuk yapan kavimden bahsedilmekte, bu bozguncuları Zülkarneyn madenleri eriterek, set çekerek, engellediği anlatılmaktadır.

    Zülkarneyn'ın özelliklerine baktığımızda; büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah'ın emriyle gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre zütürmesidir. Özelliklere lütfen dikkat buyurun: Kudretli bir komutan, büyük bir ordu ve tüm dünyayı gezmesi…Özelliklere devam edecek olursak; Güne şin en doğduğu ve en battığı yere ve kuzey ve güneyin uçlarına kadar gitmesi. Ve aynı zamanda Allah'ın buyruğuyla gittiği yerlerdeki kavimlere adalet ve iyilik zütürmesi…

    Şimdi bir de Bilge Kağan'ın yazıtlarda anlattıklarına bakalım: Aynı şekilde Bilge Kağan'ın (Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.) Bilge Kağan da, tıpkı Zülkarneyn gibi bir komutan olup, büyük bir orduya sahiptir. Ordusunun tıpkı Kehf Sûresi'ndeki gibi (O da bir yol tutup gitti ordusuyla) âyeti gibi güneşin en doğduğu ve en battığı yere, kavimlerin üzerine gittiği (bu bir Tanrı buyruğudur demesi) yine adaletle hükmetmesi ve gittiği yerleri milletine kazandırması, buralarla beraber buraların değerli madenlerini ve zenginliklerini yine milletine kazandırması ve "Ey Türk Milleti, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, (ki burada da Kıyamete atıf yapılmaktadır.) ilin tören bozulmayacaktır, " diyerek, Türklerin Allah buyruğuyla hareket ettiklerini ifade etmesi tıpkı Kehf Suresiyle neredeyse birebir örtüşmektedir.

    Türkler, aynı zamanda genel millet olarak; Hz. Ali'nin hiç puta tapmamış olma sırrında bir kavimdir. Atilla yazıtlarında geçen, Atilla Romalıları tarif ederken; "PUTA TAPAN KAViMDiR" der ve şöyle devam eder; " IRKIMDAN OLAN PUTA TAPMAZ!" Sanıldığı gibi Türkler Şaman olmamışlardır. Puta da tapmamışlardır. Var olduklarından beri tek Tengri, tek Allah inancına sahip olmuşlardır. Yine yazıtlardan öğrendiğimize göre Türkler; Allah'ın en büyük Kudret olduğuna, yeri göğü yarattığına, yeri yeşerttiğine, öldüren ve dirilten O olduğuna inanmışlardır... Biz burada konuyu kısaca ele alıyoruz.

    Tarihin gizlediği ve bilerek gizlendiği bir sırdır. Peki Bilge Kağan gerçekte kimdir? Biraz sonra o konuya geleceğiz, konumuza devam edelim: Şimdi, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe…Sözlerinin anlamlarına bir göz atalım. Bu sözü söyleyen Bilge Kağan'dır. Şimdi Kehf Sûresi'nde geçen Zülkarneyn'in özelliğinden bahsedelim. Zülkarneyn Yecüc ve Mecüc isimli kavimin arasına set çeker. Yecüc ve Mecüc kıyamete yakın en büyük işaret olarak, yine Kurân'ın ifadesine göre, seddi delecek ve bu kıyametin büyük alameti olacaktır. (Seddi delmek ve yerin delinmesi.) Bu ifadeler, daha öncede söylediğimiz gibi Kurân-ı Kerîm'in birçok âyetinde kıyamet tarifinin neredeyse birebiridir. (Gök çökerse, yer delinirse kıyamet olmaz mı? Kurân ifadesiyle yer beşik gibi sallanmaz mı? Güneş dürülmez mi?)

    Bilge Kağan'da aynı ifadeyi o günkü anlayışa, o günden bugüne adeta kelimelere bir zaman yolculuğu yaptırarak anlatmıştır. Zülkarneyn de, kendi yaşadığı dönemde, çağına hükmetmiş, kendi döneminde yapmış olduğu sed, kıyamete yakın delinmesi nedeniyle, bu çağa da hitap etmektedir. Konu çok daha detaylı olup mümkün mertebe biz kısaca anlatmaya gayret etmekteyiz.

    Bu anlattıklarımızdan sakın bir ırkın öne çıkarılması yapılıyor sanılmasın. Anlatılmak istenilen açıktır. Türk ırkının, Türk Milleti'nin Rahmani olduğunun
    vurgulanmasıdır. Önemli bir not düşecek olursak: Zülkarneyn; ordusuyla dünyanın her yanına gittiğinde, oradaki kavimlerden de ordusuna asker ve komutanlar katmıştır. Tıpkı Bilge Kağan'ın yaptığı gibi. Türk milleti de içinde barındırdığı tüm unsurlarla bir millettir. Oğuz, Öğüz, Öküz: Güçlü, dev boynuzlu anldıbına gelmektedir. Zülkarneyn ise Arapçada; çift boynuzlu anldıbına gelmektedir. Oğuz Kağan; Kendi döneminde, başına giydiği, boynuzları olan başlıklarıyla ünlüdür. Oğuz denmesinin bir nedeni de, çok güçlü olmasındandır. (Türk gibi güçlü!) Kurân-ı Kerîm'de; Allah'a kurban edilecek kurbanlıklar arasında; keçi, koyun, deve, sığır sayılmaktadır. Bunlardan en makbulü, gücünden dolayı sığırdır. Koyun, keçi vs. göre daha güçlüdür... ilahi esrariye de Allah'a kurban millet (gücünden dolayı); TÜRK MiLLETiDiR! (Ariflere) Bilge Kağan acaba Oğuz Kağan mıdır? (Unutmayalım ki, bilge lakabî bir isimdir, az önce de söylediğimiz gibi; Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.)

    Şimdi gelelim ilahi mesaja: Türk Millet'i kıyamete yakın bir zamanda büyük rol oynayacaktır. (Ordusuyla, milletiyle, mayasıyla…) Gazi Paşa; bu sırrı, ariflere, birkaç kelimeyle şöyle ifade etmiştir:

    "ihtiyaç duyduğun kudret damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!"

    Burada anlatılmak istenen, üstte de anlattığımız gibi Türk Milleti'nin mayasıdır. O mayanın; bu milletin genlerinde, karakterinde –unutulmuş bile olsa- yukarıdaki sırrın, kudretin Allah'tan olduğu bilgisidir. Orhun Kitâbelerinde tek Tanrı için; "Yeri yarattı, Gök'ü yarattı, ikisinin arasında kişiyi yarattı. Kişi Gök'teki Tanrı'ya yakardı, yakındı" der. Tek Allah inancını ve Kurân-ı Kerîm'deki yaradılışı ve Hz. Adem'i bu cümlelerde görmek çok açık. Türk Millet'i var olduğundan beri Tek Allah'a inandı.

    -Oktan Keleş
    ···
  • +1
    kırdörtbintele
    Az önce arsa için kıydığım para miktarı
    ···
  • 0
    tek istediğim nickinde beyza yazmayan
    Lan bu am oha lan am am
    ···
  • 0
    tek istediğim nickinde beyza yazmayan
    Soyadınız turan mı hanfendi benimde turan da
    ···
  • +1
    araba alıcam ilgili olanlar gelin
    Panpa temizinden 2002 model Opel Astra 1.4 bulursan direk al o fiyata
    ···
  • 0
    tek istediğim nickinde beyza yazmayan
    Beyza deme ulan yaram var.
    ···
  • +1
    çıplak ayakla hamamböceği ezmek
    Az önce başıma gelen olaydır. Senin ben ananı gibeyim böcek gibi
    ···
  • 0
    iran demek türkiye demektir
    Hoşt ulan dıbınakodugum iti
    ···
  • 0
    iran demek türkiye demektir
    Sen ne tür bi kansızsin lan sen heralde Türk değilsin o yüzden böyle konuşuyon amk kürdü seni
    ···
  • 0
    feyzli arkadaşlar
    Öf canım çekti olsada yesek
    ···
  • 0
    ab adaylığından vazgeçilmeli artık
    Reis resti çekti zaten gönlün hos olsun bu konuda
    ···
  • 0
    iran bizim kardeşimizdir canımızdır
    Benim kardeşim değildir ben Türküm benim kandaşlarima zulüm ediyorlar orda
    ···
  • +1
    ayyıldız tim inci sözlüğü çökertti
    Ulan tam başlığa girerken gri ekran geldi korktum
    ···
  • 0
    hep aklıma takıldı neden dinazor üretilmiyor
    Şimdi mesela beyler bir canlının DNA sı asla kaybolmaz peki mesela onca dinozor fosili kemiği falanı filanı bulunuyor peki neden her hangi bir kemikten alınan DNA yla uygun koşullar altında dinozor uretilemiyor
    ···
  • +8 -1
    osmanlı padişahları türktür
    Türklük ırktan ziyade aynı zamanda kafada biter huur çocukları şimdi gibtirin gidin
    ···
  • +4
    nicklerinizin anlamini yazin beyler
    Helal Et

    yannan
    ···
  • +1
    bumu aydınnn amkkk
    Ahahah amk bu Kemalist binler kadar mal yok amk tamam bi oyun oynuyonda niye belli ediyon amk adamın silahını ellemiyolar ne kadar acemice amk çok mal bunlar
    ···
  • +1 -6
    zaten islam çağ dışı geri kafalılık yobazlık demi
    Resimde de görüldüğü gibi gerçektende çağ dışı modernlik diye bişey yok zaten bu ne böyle resmen yobazlık ya çok aşırıya kaçmış bunlar(!)
    Edit:altı üstü ironi yaptık amk iye eksilediniz
    ···
  • +1
    ali abi senin gibi berber olmaz olsun amk
    Senin gibi berberinde aminakoyim iyi ki yap kafana göre bişeyler dedik amk bu saç ne saçın 8/10 unu almışsın sen resmen aminakoyim oruspu çocuğu
    ···
  • 0
    erzurumda meydanda pkk diye bağırcam
    Ölmek istiyosan daha acısız yollar arayabilirsin dostum
    ···
  • 0
    osmanlı altıncı co modu bir baksın
    Osmanlıca okumayı biliyor musun
    ···
  • +1
    haftada 6 gün çalışan var mı
    Panpa 6 gün çalışıyorum inşaatçıyım sabah 9 akşam en gec 6 da bırakıyom
    ···
  • +1
    beyler çiğköfteci dükkanı iş yapar mı
    Panpa sana tavsiyem açma
    ···
  • 0
    ah be dedem hemen gidilirmii
    Daha yanına gelecektim ben yıllık iznimi senin için kullanacaktım be dedem vay aminakoyim be
    ···
  • daha çok