Beyler on numara program.

Kanal da açtık. Aha linki ,

iki dakika üye olun gelin. ingiliz hatunlar falan da var. yardırın.

https://discord.gg/U5Uu6mP

Herkesin her şeyi bildiği zamanlardı. Başka bir meziyeti yoktu insanlığın. Acılarımız tecrübe edilmiş, aşklarımız daha önce yaşanmış, derilerimiz yüzülmüş, tırnaklarımız sökülmüş, dişlerimiz dökülmüştü.

Kendi olamayan her şey, başka bir şeye dönüşüyordu. Ben kendimi yanaklarına düşen ilk gözyaşında kaybettim. Girdabında hareketsizliğe teslim olduğum, yorulunca dizlerine kapanıp tövbe ettiğim güzel sevgilim; tek tanrının aşk olduğu günlerin peygamberi, Fundam.

Günahsız, narin, öpmelere doyamadığım. Kainatın, gözlerinden süzülen ışıklardan yaratıldığı, rüzgarım, toprağım.

Şimdi senin sıcaklığın bir morg sehpahasında takas olacak.

Koyuklarında, ıssız bir tebeşir taşıydım ey aşk. insanlığın çizdiği ilk resimden bu yana, ilk işaret parmağı kanayan adamdan bu yana, ilk kez seven adamdan bu yana, ne kadar acı varsa yüreğimde biriktirdim. Çağımızı acıdan arındıracak kadar çok ağlıyorum. Yetmiyor, hiç bir acı hafiflemiyor.

beni senin kadar mutlu edemedi dedi. ulan kaç kişi bunlar. bir tane çocuk vard, aşıktın yanlışlıkla olmuştu falan filan. şimdi erkekler diyorsun amk. neyse veriyor diye ses çıkarmıyım, ekmeğimizden olmayalım.

yazdırdım ki sonra kafamı gibmeyin amk.

Eğer istediği şeyi göğüslerinin üzerine yazarsa hiç sormadan yapıyorum. şimdi burger king i sevdiği yazdı mesela. Whooperlar sana feda olsun kseniyam.

özetle diyorki erkeğime yazmayın, o benim güzel kedim diyor. teşekkürler kseniyam.

Abi güzel olmasına güzel de evde sürekli kadın programları izleniyor, anam hergün bu olayları yapanlara sövüyor ya.

Beyler zor durumdayım. Kuzenim gemide çalışıyor. Yeni evli sayılır. Giderken de babamlara emanet etti eşini. Evin ihtiyacını gör, alışverişe yardım et derken baktım yengeyle saatlerce whatsapptan konuşmaya başladık. Yüzyüze öyle şeyler konuşmuyoruz ama whatsaapta her muhabbete geliyor sağolsun. Sen de büyüdün artık evlendirelim seni dedi geçen gün. Öyle başlayan muhabbet kadınlar nasıl orgazm oluyora kadar geldi.

Niyeti bozmak istemiyorum. Emanet sonuçta.

son zamanlarda nazara inanmaya başladım beyler. en çok çüküme nazar değmesinden korkuyorum. çünkü eline alan ne besmele çekiyor, ne maşallah diyor. varsa yoksa ochen balşoy, kak huy vs vs. nazar değmesin diye cevşen asmayı düşünüyorum. ne dersiniz.

dram var panpa girmez bu trende.

beyler liseli bir bin olmayı ben de isterdim ama hiç başaramadım. istanbul'un en iyi anadolu liselerinden birinde okuyordum. sınıfta çok güzel bir kız var. okuldaki erkeklerin alayı kıza aşıktır. ben de tipime, maddi durumuma bakmaksızın kıza aşığım. ama gizliden gizliden değil he, şiir falan yazıyorum kıza. tenefüslerde ilanı aşk ediyorum. sınıfta herkesin makarası durumundayım. kız da beni kullanıyor. evden bir hamburger bir ayran parası alıyorum günlük. öğle tenefüsünde deve bana tost alır mısın kantine gidiyorsan diyor, para vermek için elini çantasına zütürürken ben topukluyorum. uzun bir süre aç dolaştım okulda bu yüzden. doğum gününde hediye alamadım, dayımın sony walkman'ini çaldım. kıza verdim. bu olay yüzünden evde yediğim senkronize dayak henüz herhangi bir taksör tarafından ringlerde yenmemiştir. hala aile toplantılarından bu salaklığım yad edilir.

durum gayet açık. neyse bu kız bir sevgili yaptı. üst sınıflardan zengin bir bin tabiki. çocuk ara sıra sınıfa gelip beni dövüyor zevk için. kız da sağ olsun gülüyor bu duruma. ben de giberim böyle aşkın ızdırabını diyip vazgeçtim zaten. ama içim temiz kötülüğünü istemiyorum. Okuldan çıkıp iskeleye kadar yürüyoruz arkadaşlarla akşamları. iskelede baktım bu kız duruyor. beni görünce yanıma geldi, deve benim jetonum yok dedi. bak dedim kızım, ben sana jetonumu verip bu kış günü denizden yüzerek geçerdim beşiktaşa, çünkü başka jeton alacak param yok. seni sevecek kadar aptal olabilirim ama kendimi aptal yerine koydurtacak kadar gurursuz değilim. gib kadar beyni olduğu için ne dediğimi anlayamadı tabiki. açıklamaya çalıştım ama yine olmadı. ayar yerine ulaşamadı baktım olacak gibi değil al dedim jetonu bin vapura. ben de elemanlardan 1,5 milyon borç aldım aldım yeni jeton. yüreğim soğudu en azından söyledim amk, anlamasa da söyledim lan.

9 Kasım 1938'dir malesef.

Asaletin bile yeterdi paşam.

Şehzade mehmet enderunda astığı astık kestiği kestik bir liseliymiş. 2. murat aksemseddin efendiyi mehmet'in hocalığına tayin eder. bir gün mehmet aksemseddini delirtir ama şehzadeye elini süremez, kellesinden olmamak için. Diğer liseli bebeler durumu kulaktan kulağa yayarlar. 2. murad'ın kulağına gider konu. Bir gün dersin ortasında enderuna dalar, aksemseddini yanına çağırır ver kulağına bir şeyler fısıldar. Gözleri faltaşı gibi açılan aksemseddin aman hünkarım af buyurun ben yapamam bunu der. ya yaparsın ya da kellen gider diye fısıldar 2 murat kulağına.

Fatih taşakları yaymıştır artık. Aksemseddini gibine hiç çalmamaktadır. 2. Murat yine dersin ortasında dalar. Aksemseddin ayağa kalkar ve Sultan Murad'ın yüzüne okkalı bir tokat indirir. Yere yapışan sultan, sesini çıkarmadan ayağa kalkar ve sınıftan çıkar. Bunu gören fatih dona kalır. Ulan bu babamı böyle gibtiyse beni domaltır, tavana asar zütüme smaç basar der ve istanbulu feth etmeye karar verir.

public tuvalet ezikliği, gibtir lan.

durum çok acil beyler. antepten arkadaşım aradı. köylerinden bu yavru sıpayı biri satın almış, muşa zütürücez demişler. şu sevimli hayvana kıymasınlar. el verin kurtaralım sıpayı.

bir hale getirmiyor mu sizce de?

üsküdar anadoludan arkadaşım hey gidi hey. ulan bunun yüzünden okulda bir tane kız bize bakmazdı. bir doğum günü mü ne yapmıştı da erkekleri çağırmamıştı. neyse ibretlik.

damdan atlamayı düşünüyorum. bence dama çıkarsam afrodizyak etkisi yapabilir kızda.

şöyle bunları doğu-batı-kuzey-güney diye odaya dağıtıp, pencereyi açıp, atletimi yelken yaparak odaya giren hava akımıyla hangisine sürüklenirsem ona yumulmak istiyorum. hayalim bu.

kızlarla siyaset üzerine biraz maslahat ettik. rus uçağını düşürmemiz çok hoşlarına gitmiş. Tabi ben durmadım yapıştırdım cevabı, dostlarımız için kalkıyor o uçaklar dedim. Uvvv avvv sesleri içinde gülüşüldü. Neyse kievden selamlar.

14 senedir iktidarda adamlar ilk defa bana faydaları oldu, teşekkür ediyorum.

Ortam acayip loş bir yerdi. Yerler parlaki masalar klagib bar masaları. Duvarlarda güzel kadın ve erkek resimleri vardı.

Ludmilla bir süredir buralara geliyordu. Kadınların çok azının türk olduğunu, iyi türkçe konuşan yabancıların kabul edildiğini söyledi. Erkekler gibi bir kulüpleri yok ama referansla bara gelebiliyorlar. Genç kızları asla kabul etmiyorlardı. Kadınlarla iletişim bilgileri paylaşılmıyordu. Zaten böyle bir talepleri yoktu.

Taner abi bizim muhabbetin uzamasından hoşlanmadı. Hanımlar sigaradan rahatsız oluyorlar gel bara geçelim dedi. Tabi hemen uyarıları aldım. Burada kimseye aşık olma dedi. Bugün yanında oturan kız bir sonraki gelişinde seni hatırlamayacak. ilk zamanlar çok problem olduğu için güvenemediğimiz üyeleri davet etmiyoruz dedi taner abi. Yani ludmilla bu gece vardı, ve sabaha kadar unutmam gerekiyordu.

insan kendini pek çok konuda kontrol edebilir. Ancak doyurulmamış her açlık kontrol için gereken nefsi gücü arttırır. Ludmilla o kadar da güzel bir kadın değildi. Ama ilk konuştuğum oydu.

Geri döndüğümde masada kimse kalmamıştı. Taner abi omzuma vurdu. Ne demiştim dedi, haklısın taner abi çok haklısın. Hayatımı o masalarda gibtiniz ama her zaman haklıydın.

Ulan diyorum bu nasıl sap ortam. Herkes zengin, super giyinen insanlar. Etrafta kadın yok, dedim herhalde bunlar muallak, muallaklerin arasına düştüm. Düşünüyorum tanıdıklarımın hepsi de evli. ihtimal vermiyorum muallak olacaklarına ama içime kurt düştü bir kere. Çok fazla soru sormak da istemiyorum ama 750 lira verip kahveye gidilir mi kardeşlerim?

Saatlar 12 gibi olunca mekan hareketlendi 7-8 kızdan oluşan bir grup sahnede süper bir dans gösterisi yaptı. Tamamı slavdı bunların. Sonra sahneye yüzünde maske olan eleman çıktı. Sesi bir ünlüye benziyordu ama çıkaramadım kim olduğunu. Müziğin sesi yükseldi. Derken birer ikişer kadınlar türedi etrafta. Masalarda samimi sohbetler oluyordu. Kadınların hepsi model ayarındaydı. En kısa olanı 1,80 boyundadır.

Mekandaki bütün masalarda kadınlar da oturuyordu artık. Bizim masaya 3 kişi geldiler. 5 erkektik. Asla bir kenar mahalle dilberi, ya da yosma değillerdi. Çok düzgün diksiyonlu, kültürlü insanlardı. Konsomatris değillerdi. Masadaki kızlardan birinin adı ludmilla idi. Ben kadar türkçe konuşuyordu. Bir ilaç firmasında çalışıyordu, kariyerli biriydi. Kız dediğime bakmayın benden büyüktür.

Neredeyse her gün gidip geliyordum. Daha ilk haftadan da Taner abimiz uyardı beni, çok istekli görünme, yanlış anlaşılırsın dedi. Burada insanlar biraz şüpheciydi. Yeni gelenleri sıcak karşılıyorlardı ama mesafeyi hissedebiliyordunuz. Taner abi benim patronun kardeşi olur. O da kulubün en önemli elemanlarından. iş hayatındaki başarıları da kulübe borçlu zaten.

ikinci hafta cumartesi için vip bara davet ettiler. Giriş ücreti tam 750 tl. Fiyatlar acayip fahiş. Ama meraktan geberdiğim için bastım parayı. Levent'te dışarıdan tekstil atölyesini andıran bir zemin kat. Araçlarla gelinmiyor. Kulübün belli yerlerden kalkan mercedes vitoları var. Bunlarla geliyorsunuz. Ben de taner abiyle beşiktaştan bindim. Dönüşü de bu araçlar sağlıyor dedi.

Mekana gidince içeride yüzden fazla insan vardı. Çok kalabalık ancak çok gürültüsüz bir yerdi. Yanınızdakini duyabiliyordunuz. Kulüpten tanıdığımız bir kaç abiyle beraber oturduk. Etrafta hiç kadın yoktu.

Lise yıllarında silik bir öğrenciydim. Bir kaç kız arkadaşım olmuştu, ama asla okulun kalbur üstü kızları değillerdi. Yine de diğerlerinin durumuna baktıkça halime şükrediyordum. Ufak tefek bir kaç cinsel teması saymazsak bakir olarak liseyi bitirmiştim.

Üniversite ise benim için daha uygun bir alan olmuştu. Güzel bir grubumuz vardı. Serhan en iyi dostumdu. Çok güzel yıllar geçirdik. Çok güzel kızlarla birlikte olduk.

Üniversiteden sonra şansım yaver gitti, çok iyi bir işim vardı. iyi para kazanıyordum. Giyim kuşama, aksesuara çok para harcıyordum. Kadınların bana olan ilgisi aralıksız devam ediyordu. Benim için ağlayan sızlayan, intihara teşebbüs eden kızların yarattığı drama tiyatrosu tadındaydı hayatım.

Sosyal çevrem dönüşmüyordu, lakin gelişiyordu. Derken patronumun kardeşi kendilerinin üye oldukları erkekler kulubü gibi bir derneğe gidip gelmemi tavsiye etti. Buraya sadece referansla kayıt olunuyordu. Sadece seçkin ve başarılı insanları kabul ediyorlardı . ilk zamanlarınızda sizi tartıyorlar, zamanla daha fazla şeyden yararlanmanıza fırsat veriyorlardı. Örneğin kulübün butik bir oteli, istanbulda sadece üyelere açık spor salonu, sadece üyelerin hizmet alabildiği vip bir barı mevcuttu.

Beni cezb eden ise bu ayrıcalıklı görünen ortamın pek çok kişiye yeni kapılar açmasıydı. Burada kurulan dostluklar ömür boyu devam ediyor, üyeler iş hayatında asla kaybetmiyordu. işte beni baştan ayağa değiştiren yer burasıydı.

Yıllardır ar damarım çatlamışçasına yaşadığım ibret verici olayları sindiriyordum. En başta gençlik umursamazlığıyla kapıldığım bu girdap, 30lu yaşlarla birlikte artık beni içine almıyor, fırlatıp yükseğe uçuruyordu. Onlarca insanın dahil olduğu, on yıla yakındır yaşadığım ibretlik olaylar, ne yazık ki normatif bir ahlak anlayışına asla uygun değil. Bu sebeple yargılarınızı lütfen ahlak gözlükleriyle değil, erdem ve mantık çerçevesinde yapmanız ricamdır.

Başlıyorum.