• 2 / 2 / 711 entry
  • 97 başlık
  • 2,230.04 incipuan

narkotik1209 oybirinci nesil normal

  • +1 -1
    atatürkün en sayko huyu
    Sapka kanunu ile astigin onca insan var yazik
    ···
  • 0
    trendeki pirimciler size haa
    şimdi trende çıkmış 3 - 4 tane şeref yoksunu birilerini kötüleyerek bi b o k yaptıklarını düşünüyorlar böyle binlerden uzak durun şuku muku vermeyin bu o ç lar trende çıkmak için vatanini satar iyiye kötüye küfüfür eder ona laf sokar aşağlar bu bin ler sözlüğe fetiş yaptınız lan ..
    S. i. k. t. i. r. i. n. g. i. d. i. n
    ···
  • -1
    bilinmeyen sorular seç beğen oku gel la
    *Ördek Sesi Yankı Yaparmı?
    • Yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyorlar?
    • Süper yapıştırıcı herşeyi yapıştırdığı halde niçin içinde bulunduğu tüpün iç çıdarlarını yapıştırmamaktadır?
    • Niçin yanlış çevrilen telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz?
    • Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Geleceğimizi bilemez mi?
    • Eğer bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır?
    • Niçin "tek heceli" kelimesini diyebilmek için dört hece kullanmaktayız?
    • Neden insanlar gökyüzünde 400 Milyon yıldız var denildiğinde inandıkları halde, yeni boyalı yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?
    • Niçin limonlu gazozların içerisinde bir sürü suni tatlandırıcı varken bulaşık deterjanında gerçek limon suyu kullanılmaktadır?
    • Işık 300.000 km/sn hızla yayıldıgına göre karanlık hangi hızla çökmektedir?
    • Işık hızında giden bir arabada oturduğumuzu varsayarsak, farları yakınca ne olur?
    • Niçin fare kokulu kedi maması yok?
    • Teflona hiçbir sey yapışmadığı halde teflon tavaya nasıl yapışmıştır?
    • Niçin uçaklarda paraşüt yerine can yeleği vardır? Eğer uçağın karakutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır? 
    • kahverengi kahve rengi ise kahve ne renktir
    • Eğer bir şizofren diğer kişiliğini ölümle tehdit ediyorsa, bir rehinelik durumundan söz edilebilir mi? 
    • Tabelacılar greve giderlerse, ellerindeki pankartlara bir şey yazabilirler mi? 
    • Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu tükenmekte olan bir bitkiyle besleniyorsa ne yapmalı? 
    • Neden koyunlar yağmur yağdığında çekmezler? 
    • Eğer bir kaplumbağanın kabuğu yoksa çıplak mıdır yoksa evsiz mi? 
    • Vejetaryenler hayvan şeklinde krakerlerden yiyebilirler mi? 
    • Eğer onları avlayamıyorsak bir turist mevsiminden nasıl söz edilebilir?
    • Evrenin genişlemesii insanoğlunun zekasının gelişmesiyle orantılımıdır veyahut evren; insanoğlunun hayal gücüne göre mi genişler?

    • insan; kendi çevresindeki enerjiyi bir noktada toplayıp onu kullanabilir mi?

    • insanoğlu cinlere olan önyargısını bırakıp, onları ne zaman kullanmaya başlayacak?(Buradaki amaç günlük yaşamda kullanılmasıdır.)

    • insanoğlu ne zaman birbiri ile didişmeyi bırakıp; bilmedikleri herhangi birşeyi çözmeye çalışacaklar?

    • insan yaptıkları ile kendi cennet veyahut cehennemini yaratabilir mi?

    • insanlar yerçekimini yenebilir mi?Yoketmeyi kastetmiyorum...

    • insanoğlu oksijeni herhangi bir gezegene nasıl nakledebilir veyahut herhangi bir gezegende nasıl oksijen yaratabilir?

    • insanoğlu ışık hızından daha hızlı bir hız keşfedebilir mi?

    • insanoğlu şimdiki teknolojisi ile neden piramit yapamıyor? Atalarımı çok akıllı; torunlarının zeka kapasitesimi küçük?

    • insanoğlu 950 sene yaşarken; neden maksimum 120-130 sene yaşar hale gelmiştir?Bu geriye gidiş herhangi bir günahın bedelimidir? Yoksa yaşamayı bilmemesi yüzünden mi; insanoğlu kendi ömrününün kısalmasını sağlamıştır?
    ···
  • +2
    cenabet gezersen kafir olursun sen
    Cünüp gezmek, dolaşmak seni dinden çıkarmaz, kafir yapmaz. Fakat caiz değildir. Neden? Çünkü cünüpken namaz kılamazsın, birçok ibadetleri yapamazsın! Böylece cünüp durmak yani gusul abdesti almadan dolaşmak seni harama yöneltmiştir. Namazını aksatmıştır. Cenabet olmuşsan ve müslümansan en kısa zamanda gusül abdesti alman gerekir. Burada ölçü iki namaz arasındaki vakittir. Yani bu süre içinde gusül abdesini almış olmak gerekir. Burada yanlış anlaşılma olmaması açısından belirtelim ki; Cünüp olmak, cenabet olmak, rüyada ihtilam olmak günah değildir. Ayıp da değildir. Bunlar fıtri olaylardır. Yani Allah c.c yaratılışda insanlara bu hazları ikram etmiştir.

    Nikahlı eşiyle birlikte olan veya gece rüyasında ihtilam olan için utanılacak veya günah sayılacak hiç bir durum yoktur. Önemli olan, zamanını geçirmeden gusul abdestini almaktır
    ···
  • 0
    rte neden love biliyonmu pis cenabet adam
    Nerde yapiyo mk
    ···
  • 0
    rte neden love biliyonmu pis cenabet adam
    O yuzden gibtir git
    ···
  • +10 -13
    rte neden love biliyonmu pis cenabet adam
    başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ı seviyorum” desin dediler…. Neden mi ?

    • ** israil Cumhurbaşkanına dünyanın gözü önünde POSTA KOYUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Ergenekon gibi islam ve halk düşmanı karanlık yapılara ve alçaklara BOYUN EĞMEDiĞiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Cuma günleri namaza gidişini ve beş vakit namazını kılışından dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Allah’a SECDE EDiŞiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Tebareke suresini iÇTEN OKUYUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Bir avuç mutlu vede putlu azınlıkla değil, Halkla iç içe OLUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Başbakanları asan darbeci alçaklara hayatı DAR EDiŞiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** inanç ve demokrasi düşmanı doğan medyasına karşı DiK DURUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** PKK ile iş birliği yapan, heronları düşüren, koordinatları değiştiren subay bozuntularına HADDiNi BiLDiRMESiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Darbe zemini oluşması için kaos hazırlayanların tuzaklarını başlarına GEÇiRMESiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim..

    • ** Milli güvenlik kurulunda, askerlikten başka herşeye burnunu sokan General bozuntularına BAŞ KALDIRIŞINDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Darbeciliği ve postal yalayıcılığını gazetecilik zanneden inanç ve demokrasi düşmanı Sözcü-Cumhuriyet-Hürriyet-Milliyet-Posta-Vatan gibi müsvette sözde gazetelerin onur ve şereflerini AYAKLAR ALTINA ALMASINDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** HSYK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay’daki halk düşmanı, insanlık yoksunu karanlık bürokratları REFERANDUMLA TEMiZLEDiĞi için; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Referandumla biz engellilere “POZiTiF AYRIMCILIK” hakkı vermesinden dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    YALANSA YALAN DEYiN LANNN
    ···
  • 0
    rte neden sevilmez
    başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ı seviyorum” desin dediler…. Neden mi ?

    • ** israil Cumhurbaşkanına dünyanın gözü önünde POSTA KOYUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Ergenekon gibi islam ve halk düşmanı karanlık yapılara ve alçaklara BOYUN EĞMEDiĞiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Cuma günleri namaza gidişini ve beş vakit namazını kılışından dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Allah’a SECDE EDiŞiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Tebareke suresini iÇTEN OKUYUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Bir avuç mutlu vede putlu azınlıkla değil, Halkla iç içe OLUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Başbakanları asan darbeci alçaklara hayatı DAR EDiŞiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** inanç ve demokrasi düşmanı doğan medyasına karşı DiK DURUŞUNDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** PKK ile iş birliği yapan, heronları düşüren, koordinatları değiştiren subay bozuntularına HADDiNi BiLDiRMESiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Darbe zemini oluşması için kaos hazırlayanların tuzaklarını başlarına GEÇiRMESiNDEN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim..

    • ** Milli güvenlik kurulunda, askerlikten başka herşeye burnunu sokan General bozuntularına BAŞ KALDIRIŞINDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Darbeciliği ve postal yalayıcılığını gazetecilik zanneden inanç ve demokrasi düşmanı Sözcü-Cumhuriyet-Hürriyet-Milliyet-Posta-Vatan gibi müsvette sözde gazetelerin onur ve şereflerini AYAKLAR ALTINA ALMASINDAN dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** HSYK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay’daki halk düşmanı, insanlık yoksunu karanlık bürokratları REFERANDUMLA TEMiZLEDiĞi için; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    • ** Referandumla biz engellilere “POZiTiF AYRIMCILIK” hakkı vermesinden dolayı; Recep Tayyip ERDOĞAN’ı Sevdim…

    http://c12.incisozluk.com...11500/1/1614141_oacd8.jpg
    ···
  • 0
    beyler aklima bir soru takildi
    Davamızdan vaz geçmeyiz hem Eşeğe altın semer vursan eşek eşketir biliyorsun
    ···
  • 0
    amerikaya göre erdoğan nasıl biri
    Amerikalı diplomatlara göre, başbakanımız NASIL BiRi?

    29/11/2010

    Anadolu Ajansı WiKiLEAKS BELGELERiNDEN bu derlemeyi yaptı:

    Dünya çapında olay yaratan Wikileaks'in açıkladığı bazı belgelerde Başbakanlık'tan üst düzey bir yetkilinin ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kişiliği hakkında bilgi aktararak, Erdoğan'ın "mükemmelliyetçi, işkolik, adil ve merhametli bir kalbe sahip olduğunu" belirttiği kaydediliyor. 

    Wikileaks'de yayımlanan 26 Temmuz 2007 tarihli, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği belgesinde Başbakanlık'tan "üst düzey bir yetkiliye" dayandırılarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a dair görüşlere yer verildi. 

    Söz konusu üst düzey Başbakanlık yetkilisinin "içerden birisi (insider)" olarak nitelendirildiği belgede, Başbakan Erdoğan çevresindekilerin iyiliğini isteyen, "mükemmelliyetçi bir işkolik" olarak tanımlandı. Belgede şunlar belirtildi: 

    "içerdekine göre patronu Erdoğan, çok demokratik, ancak genel tanımlaması daha çok, nüfuzundakileri katı otokratik kurallara göre yöneten cömert ve baskın bir figür olduğu yönünde." Belgede bu görüşlerin tek bir kişinin izlenimleri olduğu belirtildi ve bu kişinin Başbakan Erdoğan ile yakın bir mesai içinde olduğuna dikkat çekildi. 
    Üst düzey yetkilinin Başbakan Erdoğan'ın kişisel tarzına ilişkin görüşlerini aktardığı ifade edilerek, Erdoğan'ın gerek kendisinden gerekse çevresindekilerden mükemmel iş beklediği, hatta mükemmel işleri bile daha da geliştirmek için yollar yarattığı belirtiliyor. 

    işkolik olarak tanımlanan Erdoğan için 3 günlük tatil süresinin bile uzun olduğu, çevresindeki personelin aynı tempoda çalıştığı belirtiliyor. Belgede daha sonra şu ifadeler yer alıyor: 

    "Başbakanı iyi tanırsanız, bizim temas kurduğumuz kişinin de bize söylediği gibi çok inatçı olduğunu anlarsınız. Aklı birşeye takıldığı zaman, hatta birşeye inandığı zaman onu hiçbir şey vazgeçiremez. Erdoğan çok kararlı bir kişi. Ayrıca yabancı liderler de dahil insan insana iletişimde çok yetenekli ve etkili birisi. (içerdeki yetkili) örnek olarak Başkan (George) Bush ile uzun toplantısını ve hatta buz gibi (Rusya Başbakanı Vladimir) Putin'in Erdoğan'ı kucakladığını hatırlattı." 

    Belgede Başbakan Erdoğan'ın çalışanları ile ilişkilerinde adil bir insan olduğu da belirtilerek, personelini desteklediği ve ihtiyaçlarına karşı ilgili olduğu kaydedildi. 

    Söz konusu belgede "(içerdeki yetkili) Erdoğan'ın merhametli bir kalbi olduğunu ve çalışanlarında muazzam bir sadakate neden olduğunu belirtiyor" denilerek, Başbakan Erdoğan zırhlı arabasında kilitli kaldığı zaman camı balyozla kırarak Erdoğan'ı kurtaran, ancak hayatını da tehlikeye atan koruması Halit'i, bu hatasına rağmen işinde tuttuğu, basında pek çok haber çıkmasına rağmen Halit'in bu hatalı davranışını kendisine yönelik bir sadakat ve sevgi olarak değerlendirdiği bildiriliyor. 

    Wikileaks'e göre, "içerdeki yetkili" Başbakan Erdoğan'ın sağlık durumu hakkında da bilgi vererek, Erdoğan'ın gayet iyi olduğunu belirtiyor. (aa)
    ···
  • -1
    son dakika türkiye vs yunanistan
    Az daha savaşacaktık .

    Beyler olay sabah - öğlen gibi gerçekleşti. Mit in aldığı istibaratanı göre yunanistan Türkiyenin 15 Temmuz dan sonra oluşan askeri zafiyetinden yararlanarak türkiyeye savaş acacaklardı ama yunanistanin ekonomik sonrunlari nedeniyle Allaha şükür gerçeklesmedi
    ···
  • +3 -3
    şu fotoğraftan sonra hala chp hdp diyolarya
    Niye daha anlamadım atalarımız bile demiş " Yenilen pehlivan güreşe doymazmış " Amıına koyduklarım
    ···
  • -6
    ailecek izlenecek kaliteli bir film rıyorum
    ferre film
    ···
  • +11 -37
    chp ve hdp lilere inat evet evet evet
    internette Türkiye’nin seçim sonuçları için basit bir arama yaptığınızda, 1950’den sonraki seçimleri esas alan tablolar çıkıyor karşınıza…

    Çünkü gerçekten seçim denilebilecek, gizli oy ve açık tasnifle milletin iradesini yansıttığı seçimler 1950’den sonraki seçimlerdir.

    Millet “seçme” fırsatına 1950’de kavuşmuştur.

    Ve o günden beri de cumhuriyeti kurup, demokrasiyi getirdiğini iddia eden partiye asla yüz vermemiştir. 

    Seçmenin önemli bir kısmı hiç düşünmeden CHP’nin karşısında kim varsa onu tercih etmiş veya alternatif partilere yönelmiştir.

    Dolayısıyla Demokrat Parti’nin ve devamı Adalet Partisi’nin aldığı oyların önemli bölümü, o partilere gönül vermekten değil, CHP’den kurtulmak adına kullanılmış oylardır.

    Buradan şu sonucu rahatlıkla çıkarmak mümkündür ki, millet cumhuriyeti kurduğunu ve demokrasiyi getirdiğini iddia eden CHP’ye karşı net ve keskin tavrını hiçbir zaman değiştirmemiş, onun karşısında olmuş, söylem ve eylemlerini benimsememiştir. 

    1950’den önceki seçimleri ve yönetim biçimimizi sloganlar mahiyetinde biliyoruz.

    Birinci meclis nasıl açıldı?

    ikinci meclis nasıl seçildi?

    Atatürk’ün “kız gibi meclis” dediği meclisin özelliği neydi?

    Güya çok partili 1946 seçimlerinde yaşanan açık oy gizli tasnif nasıl uygulandı?

    Bu sorulara cevap aramayanların bugün evet/ hayır tartışması yapması, maçın başında “4-1 alırız” iddiasında bulunan ebleh taraftar tartışmalarından pek de farklı değildir.

    Haa evet, bu ligde takımlar arasında orantısız güç farkı var, dolayısıyla genel bir tahmin yapmakta beis yok ama sadece sonuca odaklanmak, niye evet, niye hayıra kafa yormamak memleket adına büyük kayıp.

    CHP’nin başına kimi getirseniz, bu referandumun “evet”le sonuçlanmasını değiştiremeyecektir.

    Yüzde kaç evet çıkar? 51 meşru bir galibiyet olduğuna göre ne fark eder?

    Yüzde 70 evet çıksa, Kılıçdaroğlu muhtemelen “Yüzde 30 hayır çok anlamlı bir sonuç. Büyük oranda partimize ait bir başarı” deyip pişkinliğine devam etmeyecek mi? 

    Onun için ne fark eder?

    Herkes herkesi algı anarşisiyle galeyana getirmeye çalışıyor.

    Bu referandum diktatörlük getirecek diyenler, bu referandumda “evet” oyu kullananların diktatörlüğü tarihe gömmek için “evet” oyu verdiklerini anlamayacak kadar çapsızlar. 

    Vatandaş “parlamenter demokratik sistem” vs. gibi afili ve ama içi boş kavramların sıkıştırıldığı havanda su döven boş konuşmalara değil, kavramların ortaya çıkardığı sonuca bakıyor.

    Cumhuriyet bu millete özgürlük filan getirmedi.

    Hatta Recep Tayyip Erdoğan’ın devrimlerine kadar, bu millet bürokrasi vesayetinden de kurtulamadı.

    Yani şimdi yaşadığını bile unuttuğumuz Yekta Güngör Özden çıkıp “Anayasa referandumunda anayasa profesörüyle vatandaşın oyu bir mi sayılacak” derken ve Sabih Kanadoğlu “Partili Cumhurbaşkanı aynı zamanda partili başkomutan demektir” derken milletin kanını emen elitist zihniyeti, 28 Şubat’ı ve bilumum darbeleri hatırlayıp, fikrimde keskinleşiyorum.

    Be adam, senin partili başkomutan diye algı çarpıtması yaptığın yerde ben de “Bırak da, kimi baş komutan yapacağımıza, kimin arkasında öleceğimize biz karar verelim” derim…

    Hatta o kadar çok laf ederim ki, bu sefer tekrar konuşamayacak kadar sinersiniz olduğunuz yere. 

    Haddinizi bilin.

    isteyen “hayır” diyebilir…

    isteyen de “evet”…

    Yüzde 51 yeter ve meşru bir sonuçtur.

    Benim “evet” demem için kimlerin “evet” kimlerin “hayır” dediğine bakmama gerek bile yok.

    Çünkü hayatımı yalancı ve yabancı Emin Oktay’ın anlattıklarına göre şekillendirmedim.

    15 Temmuz’da sokağa çıkanlar ve çık/a/mayanların seçimidir bu.

    Çıkmayanlara suç isnat ettik mi?

    Her seçimde biraz daha özgürleşiyoruz. Ve bunun farkındayız.

    Güçlü ve büyük Türkiye’nin hayalini bile kurumayanlara karşılık, millet olarak biz bunu gerçekleştirmek istiyoruz.

    Barbaros Şansal’ın, Fetö’nün, Demirtaş’ın, Sabih Kanadoğlu’nun “Büyük Türkiye” istediklerine inanan varsa, onlarla birlikte “hayır” diyebilirler.

    Edit : kılıçla ülke yönetilmez
    ···
  • 0
    yeni türkiye için evet
    internette Türkiye’nin seçim sonuçları için basit bir arama yaptığınızda, 1950’den sonraki seçimleri esas alan tablolar çıkıyor karşınıza…

    Çünkü gerçekten seçim denilebilecek, gizli oy ve açık tasnifle milletin iradesini yansıttığı seçimler 1950’den sonraki seçimlerdir.

    Millet “seçme” fırsatına 1950’de kavuşmuştur.

    Ve o günden beri de cumhuriyeti kurup, demokrasiyi getirdiğini iddia eden partiye asla yüz vermemiştir. 

    Seçmenin önemli bir kısmı hiç düşünmeden CHP’nin karşısında kim varsa onu tercih etmiş veya alternatif partilere yönelmiştir.

    Dolayısıyla Demokrat Parti’nin ve devamı Adalet Partisi’nin aldığı oyların önemli bölümü, o partilere gönül vermekten değil, CHP’den kurtulmak adına kullanılmış oylardır.

    Buradan şu sonucu rahatlıkla çıkarmak mümkündür ki, millet cumhuriyeti kurduğunu ve demokrasiyi getirdiğini iddia eden CHP’ye karşı net ve keskin tavrını hiçbir zaman değiştirmemiş, onun karşısında olmuş, söylem ve eylemlerini benimsememiştir. 

    1950’den önceki seçimleri ve yönetim biçimimizi sloganlar mahiyetinde biliyoruz.

    Birinci meclis nasıl açıldı?

    ikinci meclis nasıl seçildi?

    Atatürk’ün “kız gibi meclis” dediği meclisin özelliği neydi?

    Güya çok partili 1946 seçimlerinde yaşanan açık oy gizli tasnif nasıl uygulandı?

    Bu sorulara cevap aramayanların bugün evet/ hayır tartışması yapması, maçın başında “4-1 alırız” iddiasında bulunan ebleh taraftar tartışmalarından pek de farklı değildir.

    Haa evet, bu ligde takımlar arasında orantısız güç farkı var, dolayısıyla genel bir tahmin yapmakta beis yok ama sadece sonuca odaklanmak, niye evet, niye hayıra kafa yormamak memleket adına büyük kayıp.

    CHP’nin başına kimi getirseniz, bu referandumun “evet”le sonuçlanmasını değiştiremeyecektir.

    Yüzde kaç evet çıkar? 51 meşru bir galibiyet olduğuna göre ne fark eder?

    Yüzde 70 evet çıksa, Kılıçdaroğlu muhtemelen “Yüzde 30 hayır çok anlamlı bir sonuç. Büyük oranda partimize ait bir başarı” deyip pişkinliğine devam etmeyecek mi? 

    Onun için ne fark eder?

    Herkes herkesi algı anarşisiyle galeyana getirmeye çalışıyor.

    Bu referandum diktatörlük getirecek diyenler, bu referandumda “evet” oyu kullananların diktatörlüğü tarihe gömmek için “evet” oyu verdiklerini anlamayacak kadar çapsızlar. 

    Vatandaş “parlamenter demokratik sistem” vs. gibi afili ve ama içi boş kavramların sıkıştırıldığı havanda su döven boş konuşmalara değil, kavramların ortaya çıkardığı sonuca bakıyor.

    Cumhuriyet bu millete özgürlük filan getirmedi.

    Hatta Recep Tayyip Erdoğan’ın devrimlerine kadar, bu millet bürokrasi vesayetinden de kurtulamadı.

    Yani şimdi yaşadığını bile unuttuğumuz Yekta Güngör Özden çıkıp “Anayasa referandumunda anayasa profesörüyle vatandaşın oyu bir mi sayılacak” derken ve Sabih Kanadoğlu “Partili Cumhurbaşkanı aynı zamanda partili başkomutan demektir” derken milletin kanını emen elitist zihniyeti, 28 Şubat’ı ve bilumum darbeleri hatırlayıp, fikrimde keskinleşiyorum.

    Be adam, senin partili başkomutan diye algı çarpıtması yaptığın yerde ben de “Bırak da, kimi baş komutan yapacağımıza, kimin arkasında öleceğimize biz karar verelim” derim…

    Hatta o kadar çok laf ederim ki, bu sefer tekrar konuşamayacak kadar sinersiniz olduğunuz yere. 

    Haddinizi bilin.

    isteyen “hayır” diyebilir…

    isteyen de “evet”…

    Yüzde 51 yeter ve meşru bir sonuçtur.

    Benim “evet” demem için kimlerin “evet” kimlerin “hayır” dediğine bakmama gerek bile yok.

    Çünkü hayatımı yalancı ve yabancı Emin Oktay’ın anlattıklarına göre şekillendirmedim.

    15 Temmuz’da sokağa çıkanlar ve çık/a/mayanların seçimidir bu.

    Çıkmayanlara suç isnat ettik mi?

    Her seçimde biraz daha özgürleşiyoruz. Ve bunun farkındayız.

    Güçlü ve büyük Türkiye’nin hayalini bile kurumayanlara karşılık, millet olarak biz bunu gerçekleştirmek istiyoruz.

    Barbaros Şansal’ın, Fetö’nün, Demirtaş’ın, Sabih Kanadoğlu’nun “Büyük Türkiye” istediklerine inanan varsa, onlarla birlikte “hayır” diyebilirler.

    Edit : çuguluyanlar haindir
    ···
  • 0
    beyler 31 çekerken annenize yakalandım
    Memeni yerim
    ···
  • 0
    neden başkanlık neden
    Mecliste kopek istemiyoz aq
    ···
  • 0
    neden başkanlık neden
    gibturin gidin begenmiyosaniz
    ···
  • 0
    neden başkanlık neden
    gibtir git liseli kominist
    ···
  • +1 -8
    3311 cekme teknigi gel
    oncelikle internetim yok diyosan gel cunku yam sana gore

    beyler oncelikle sizin en yakininizin yani ailedeki en guzel bayanin bacaklarini orasini burasini gormusunuzdur ( cinsellikte oymus buymus onemli degil)
    ondan sonra size sakso cektigini anal yaptiginizi dusunun 2 kati bosalacaksiniz .
    edit Sukulamadan yapana haram olsun
    ···
  • 0
    31 çekme teknikleri
    Beyler oncelikle internetim yok diyosan gel cunku yam sana gore

    Beyler oncelikle sizin en yakininizin yani ailedeki en guzel bayanin bacaklarini orasini burasini gormusunuzdur ( cinsellikte oymus buymus onemli degil)
    ondan sonra size sakso cektigini anal yaptiginizi dusunun 2 kati bosalacaksiniz .
    edit Sukulamadan yapana haram olsun

    http://c12.incisozluk.com...11505/8/1509908_o220d.png
    ···
  • +1 -7
    oğlum beni becerdi ıahhhh
    ismim Meltem. 41 yaşında, fazla zayıf sayılamayacak, 1.64 boyunda, kapalı bir bayanım. 8 yıl önce eşimden ayrıldım. Genç yaşta dul kalışım benim cinsel yaşamdan koparmıştı. Burası müteassıp bir beldedir. Maddi durumum çok şükür iyidir, kendime ait 4 daireden gelen kira geliriyle geçiniyorum. Geçen sene yaşıma uyguntek adamlu bir beyle evlendim. 19 yaşındaki üvey oğlum Cemil de bizimle yaşamaya başladı. Okuyor. Okulu gayet iyi, ama oldukça içine kapanık bir kişiliği var. Neyse, evlendikten 3-4 ay sonra, yeni kocama ne oldu bilmiyorum, ama ciks hayatımız birden bitti. Adamda durup dururken bir isteksizlik başladı, ben de üzerine fazla gitmedim, ama bazı geceler sex özlemi çekiyordum. Bu konuda kimseyle de konuşamıyordum, böyle şeyleri birileriyle paylaşmak bu beldede imkansız bir şeydi, dedikodu bir yayıldı mı artık burası yaşanmaz hale gelirdi. Mecburen içime atmıştım. Bundan 1 ay önceydi, kocam bir iş için birkaç günlüğüne istanbula gitmişti. O gün üvey oğlum Cemil banyoya yıkanmak için girmişti, ancak su sesi gelmediğini farkettim. Şohben zehirlenmesinden korktuğum için bir telaş banyonun kapısına geldiğimde, içerden, Ahhh! Ohhh! sesleri ile karışık ‘şak şak’ sesleri geliyordu. Bu ilk defa dikkatimi çekti, eğilip anahtar deliğinden baktığımda, Cemilin masturbasyon yaptığını gördüm. Erkekliği, morarmış başıyla hatırı sayılır derecede büyüktü. Ne yapacağımı bilemedim, ama seyretmekten de kendimi alamadım. Bir anda elimin küloduma gittiğini ve amımı okşamaya başladığımın farkına vardım. Bunu istem dışı yapmıştım ve amım sulanmıştı. Resmen üvey oğlumun kalkmış ve sertleşmiş gibinden tahrik olmuştum. Ve o sırada Cemil boşalmaya başlamıştı. Çeşme gibi boşalıyordu ki, elinde benim penye külotlarımdan birini yarağına sürdüğünü gördüm. O anda çok karışık hislere kapıldım ve ne yapacağımı bilemedim. Sessizce banyonun kapısından uzaklaştım ve mutfağa gidip akşam yemeği için sofrayı hazırladım. Cemil 10 dakika sonra banyodan çıktı, eşofmanını giyip geldi. Yemeğimizi yedik, çay’dı, TV’ydi derken vakit geç oldu, odalarımıza gittik yattık. Ama beni uyku tutmuyordu, üvey oğlumun banyodaki o hali hep gözümün önündeydi ve ister istemez elim yine amıma gitti. Amımı okşamaya ve ilk defa kendimi tatmin etmeye başladım. Cemilin masturbasyon yaparken külodumu da kullanması kafamda bir soru işareti oluşturmuştu, o düşüncelerle acaip bir orgazm yaşadım. Bu olay kafam takılmış, yeniden cinselliğimi hatırlamıştım. Bu düşünce ile ertesi günden itibaren evin içinde uzun etek yerine, kalçama tam oturan, hafif dekoltesi olan bir eşofman alarak giymeye başladım. Cemili takip ediyordum, çaktırmadan bakışlarını kontrol etdiyordum ve tahminlerimde haklı çıktım. Cemilin vücudumdan tahrik olup önünün kabardığını görebiliyordum. Önce ne yapacağımı şaşırdım, ama Cemilin kabarık önünü gördükçe ben de tahrik oluyordum. Bu işin sonu nereye varacaktı? Ben irademe yenilip, evin içinde frikik vererek dolaştıkça, her ikimiz de tahrik oluyorduk ve o hemen tuvalete gidip kendini boşaltıyor, bense gece yatağımda aynı işi yapıyordum. Artık irade gücümü tamamen kaybetmeye başladım, kaç aydır cinsel yaşamım yoktu ve aynaya baktığımda kendi vücudumdan bile tahrik oluyordum. Bir akşam bir deneme yapmaya karar verdim ve kendimi hazırladım. Yemekten sonra odama gidip iç çamaşırlarımı çıkarıp, dizlerimi örten geceliğimi giyip salona geldim. DVD’ye bir korku filmi koyup Cemille seyretmeye başladık. Çok gerilimli, korkutucu ve karanlık bir filmdi. Film bitip yatacakken, çok korkuyormuşum gibi yapıp, “Yaa Cemil bu filmden sonra bu gece hayatta yalnız uyuyamam! Hadi anam, gel beraber yatalım?” dedim. Sanki o da dünden razı, “Tamam anne, hadi yatalım!” dedi

    edit : rez alın devamı gelecek
    ···
  • -1
    oğlumla sikiştik ahh ahhh diye bağırdım
    ismim Meltem. 41 yaşında, fazla zayıf sayılamayacak, 1.64 boyunda, kapalı bir bayanım. 8 yıl önce eşimden ayrıldım. Genç yaşta dul kalışım benim cinsel yaşamdan koparmıştı. Burası müteassıp bir beldedir. Maddi durumum çok şükür iyidir, kendime ait 4 daireden gelen kira geliriyle geçiniyorum. Geçen sene yaşıma uyguntek adamlu bir beyle evlendim. 19 yaşındaki üvey oğlum Cemil de bizimle yaşamaya başladı. Okuyor. Okulu gayet iyi, ama oldukça içine kapanık bir kişiliği var. Neyse, evlendikten 3-4 ay sonra, yeni kocama ne oldu bilmiyorum, ama ciks hayatımız birden bitti. Adamda durup dururken bir isteksizlik başladı, ben de üzerine fazla gitmedim, ama bazı geceler sex özlemi çekiyordum. Bu konuda kimseyle de konuşamıyordum, böyle şeyleri birileriyle paylaşmak bu beldede imkansız bir şeydi, dedikodu bir yayıldı mı artık burası yaşanmaz hale gelirdi. Mecburen içime atmıştım. Bundan 1 ay önceydi, kocam bir iş için birkaç günlüğüne istanbula gitmişti. O gün üvey oğlum Cemil banyoya yıkanmak için girmişti, ancak su sesi gelmediğini farkettim. Şohben zehirlenmesinden korktuğum için bir telaş banyonun kapısına geldiğimde, içerden, Ahhh! Ohhh! sesleri ile karışık ‘şak şak’ sesleri geliyordu. Bu ilk defa dikkatimi çekti, eğilip anahtar deliğinden baktığımda, Cemilin masturbasyon yaptığını gördüm. Erkekliği, morarmış başıyla hatırı sayılır derecede büyüktü. Ne yapacağımı bilemedim, ama seyretmekten de kendimi alamadım. Bir anda elimin küloduma gittiğini ve amımı okşamaya başladığımın farkına vardım. Bunu istem dışı yapmıştım ve amım sulanmıştı. Resmen üvey oğlumun kalkmış ve sertleşmiş gibinden tahrik olmuştum. Ve o sırada Cemil boşalmaya başlamıştı. Çeşme gibi boşalıyordu ki, elinde benim penye külotlarımdan birini yarağına sürdüğünü gördüm. O anda çok karışık hislere kapıldım ve ne yapacağımı bilemedim. Sessizce banyonun kapısından uzaklaştım ve mutfağa gidip akşam yemeği için sofrayı hazırladım. Cemil 10 dakika sonra banyodan çıktı, eşofmanını giyip geldi. Yemeğimizi yedik, çay’dı, TV’ydi derken vakit geç oldu, odalarımıza gittik yattık. Ama beni uyku tutmuyordu, üvey oğlumun banyodaki o hali hep gözümün önündeydi ve ister istemez elim yine amıma gitti. Amımı okşamaya ve ilk defa kendimi tatmin etmeye başladım. Cemilin masturbasyon yaparken külodumu da kullanması kafamda bir soru işareti oluşturmuştu, o düşüncelerle acaip bir orgazm yaşadım. Bu olay kafam takılmış, yeniden cinselliğimi hatırlamıştım. Bu düşünce ile ertesi günden itibaren evin içinde uzun etek yerine, kalçama tam oturan, hafif dekoltesi olan bir eşofman alarak giymeye başladım. Cemili takip ediyordum, çaktırmadan bakışlarını kontrol etdiyordum ve tahminlerimde haklı çıktım. Cemilin vücudumdan tahrik olup önünün kabardığını görebiliyordum. Önce ne yapacağımı şaşırdım, ama Cemilin kabarık önünü gördükçe ben de tahrik oluyordum. Bu işin sonu nereye varacaktı? Ben irademe yenilip, evin içinde frikik vererek dolaştıkça, her ikimiz de tahrik oluyorduk ve o hemen tuvalete gidip kendini boşaltıyor, bense gece yatağımda aynı işi yapıyordum. Artık irade gücümü tamamen kaybetmeye başladım, kaç aydır cinsel yaşamım yoktu ve aynaya baktığımda kendi vücudumdan bile tahrik oluyordum. Bir akşam bir deneme yapmaya karar verdim ve kendimi hazırladım. Yemekten sonra odama gidip iç çamaşırlarımı çıkarıp, dizlerimi örten geceliğimi giyip salona geldim. DVD’ye bir korku filmi koyup Cemille seyretmeye başladık. Çok gerilimli, korkutucu ve karanlık bir filmdi. Film bitip yatacakken, çok korkuyormuşum gibi yapıp, “Yaa Cemil bu filmden sonra bu gece hayatta yalnız uyuyamam! Hadi anam, gel beraber yatalım?” dedim. Sanki o da dünden razı, “Tamam anne, hadi yatalım!” dedi

    edit : istek gelirse devam rez isteteyin
    ···
  • 0
    10 lira sülamiiiiiii
    Hikayemiz tamamen gerçektir. Aynen aktarıyorum. Olay Diyarbakır genelevinde gerçekleşmiştir( 90 lı yolların sonu). arkadaşımız Veysel Diyarbakır genelevine gidiyor. Soğuk bir kış gecesi. Veyselin cebinde 5 lira para mevcut. vizite 10 tl. genelev çalışanlarından kadının biri el işaretiyle çağırıyor. Arkadaşımız durumu anlatıyor. Kadın başka parası olmadığını anlayınca mecburen tamam diyor, odaya geçiyorlar. Hava soğuk mu soğuk. Kadın sadece alt tarafını çıkarıyor.Üzerindeyse boğazlı kazak onu çıkarmıyor dahi.Bu olaydan muzdarip Veysel yarı ereksiyon halde kadının bacaklarının arasında gidip gelmeye başlıyor. 5 dk 10 dk derken Veysel boşalamıyor. kadın da patlıyor. aynen - 5 tl verdin yarım saatten beri s.kiyon eğer 10 lira verseydin sülalemi s. kerdin
    ···
  • +3 -5
    cunter sitrike silah özellikleri gel hele
    Cs 1.6 Silah Özellikleri

    1)Hangi tür silah seçmeliyim?

    Eğer çok iyi nişancıyımdır, hareketli hedefleri kolayca vurabilirim diyorsanız :

    a) Uzun menzilli silahlar

    Eğer uzun menzilli silah kullanmak istiyorsanız size;

    CT iseniz AWP ( 4 ün 6 sı )veya Krieg öneririm ( 4 ün 5 i )

    T iseniz AWP ( 4 ün 6 sı )veya auto sniper öneririm ( 4 ün 6 i )

    b) Kısa menzilli silahlar

    Eğer adamın yanına sinsice yaklaşabilirim diyorsanız shotgun serisini öneririm.Bu sınıfta eğer adamım kafasına bir kerede nişan alabilirim diyorsanız normal shotgun (2 nin 1 i ) öneririm. Eğer adama çok kez vurup öldürürüm derseniz auto shotgun ( 2 nin 2 sini ) öneririm.

    Eğer çok iyi nişancı değilimdir biraz fazla ateş etmem gerekiyor derseniz;

    SMG'lerden M3 öneririm kolay nişan alınabilen kıas sürede çok hasar veren bir silahtır.
    Ağır silah istiyorum derseniz ( 5 in 1 i ) öneririm. Fakat bu silahı fazla kullanmamaya çalışın çünkü bir iki atıştan sonra 
    hedeften başka yerlere ateş etmeye başlar.

    Silah Yorumları

     Tabancalar

    Glock; Şarjor kapesitesi dışında iyi olmayan bir silah.

    Tactical; Susturuculu ve normal derece hasar vuran bir silah

    Compact; Kısa sürede iyi hasar verir ve nişan alması kolaydır.

    Deagle; Tabancaların en iyisi diğer tabancaların verdiği hasarın yalaşık 3 katını verir. Benim favori tabancam fakat yeni başlayanlar için iyi değildir çünkü şarjor kapesitesi 7'dir.
    ---
    T'lerde

    Dual elites; ikili tabanca 15 15 toplam 30 mermisi bulunur.Şarjor değişimi çok yavaştır ve uzun sürer.

    CT'lerde

    Five-Seven; Tek tabanca sarjor kapesitesi 20 dir. Fazla hazar vermez ama iyi bir silahtır...
    ---

    Shotgunlar

    Shotgun; Normal bildiğiniz shotgun. Hasar seviyrsi yüksek ve önerilen shotgun.

    Auto Shotgun; Otomatik shotgun, ardı ardına atışlar yapabilrisiniz ama hasar seviyesi diğerinden biraz daha düşüktür.

    edit : part 2 de devamı gelecek
    ···
  • daha çok