Bize judoda yemin edeceksiniz felan dedilerdi ama öyle birşey yok bir süre gittim judoya. Güreşle benzer. Boğuşmada ya da adamın kuvvetini kendi lehine çevirmede işe yarar. Teketekte işe yarar çok kişide işin zor.

Sırf zütünde o yazıyı görmek için yazıyorum.
Eğer Allah a inanıyorsan ve onun tüm evreni yoktan var ettiğine inanıyorsan belki de yanlış inanıyorsun başka bir tanrı hücreyi evirip kulak, göz yarattı. (Doğduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun misali.)
Eğer ataist isen belki de milyonlarca farklı özelliklere sahip farklı hücreler zamanla birleşe birleşe göz kulak vb. şeyleri oluşturdu. Tıpkı farklı atomların farklı oranda birleşerek farklı özellikteki şeyleri oluşturması gibi.
Ve ya bir diğer ihtimal olarak mesela biz belli frekans aralığını duyabiliyoruz ama kalanları duymasak da beynimiz algılıyor. Sadece biz bunu fark etmiyoruz. Bu na benzer şekilde hücre de bunları algılayıp zaman ilerledikçe bunları fark etmesini sağlayacak yapılar oluşturdu ve bunları geliştirdi belki de.
Açıkçası ben de inanmıyorum evrime ben de müslümanım ama her ihtimale karşı mantıklı bir cevap yazmaya çalıştım ve bence mutlaka en az 3 ünden biri mantıklı. Sana mantıklı gelmesede birçok kişiye mantıklı gelebilir.
Resim atacak mısın?

Her oyun trollüyen tipler. Bunlar hangi oyunu oynarsa oynasın amaç zevk almak diyerek yapılması gerekenler hariç herşeyi yapar. Çok oyunculu oyunlarda genelde oyundan atılır, küfür yer ve ya kendisi hariç takımındaki kimsede moral ve sakinlik bırakmaz.

tepeden kutular düşerdi sen de o kutuları iterek bir sırayı tamamlamaya çalışırdın. ilk başta sana bir kutu iten ve bir kutu zıplayan adam verirdi, sen belli bir skora ulaşınca 2 kutu itebilen ve 2 kutu zıplayabilen adamlar açardın. hatırlayan var mı o oyunu ve adını?

liseyi ilkokullu olarak değiştirmelisin bence. liseliyim ve ikisini de merak ederdim.

en sevdiğim chris jericho idi. bi vals of jeriko çekerdi %90 kazanırdı. bi de tellerden yaptığı lion assault vardı ona da bayılırdım.

çok izlememiştim zaten hayal meyal hatırlıyorum oraları uydurmuş ve ya başka bir programla karıştırmış olabilirim ama o sadece bi kerelik zıplama hakkını çok iyi hatırlıyorum

bu adını unuttum ama inek felan vardı peri bacalarında felan gidiyorduk hugo gibi bir tv programıydı bizi takip eden şey yanımıza yaklaşınca zıplayıp başka yere düşüyorduk o mu?

2 sene önceye kadar vardı bu alet tetris ve ya el aterisi diyorduk markası ne olursa olsun. çok iyi hatırlıyorum bendekinde tetris oyunu git gide level atlamıyordu istersen sen level seçip giriyordun ve oyunu dondurup aleti kapayınca oyun kaldığı yerden devam ediyordu. 1 hafta boyunca dondura dondura oynayarak tetrisde hayvan gibi skor yapmıştım.

ajdara laf ettirmem adam yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 26 yabancı dilde şarkı çıkaracak. Allah'ın izni ile bizi erevizyonda da temsil edecek. (erevizyonu büyük ihtimalle yanlış yazdım siz doğrusunu anlayın)

geçende tuvalete gittim hani şu yan yana olup da yandakinden tuvalet kağıdı isteyebildiğin türden. tuvalet te oturmalı idi. bir süre sonra yan tuvalete birisi geldi bir baktım ayakkabı mayakkabı çıkarmış tualetin kenarına koymuş. ben de önceki başlığımda söylediğim gibi (bkz: http://www.incisozluk.com.tr/e/167879192/) binlik hissimi durduramadım ve hızlı bir hamle ile bunun ayakkabı tekini alıdım. ayakkabıyı da avm ye binlik olsun diye tuvaletin deliğine sokup kapağı kapattım ve pusuya yattım. bu bi sure sonra yalın ayak gene çıktı wc den topal gibi yürüyerek gitti. ben de bu arada yapmış olduğum binliğiyle kahkahalar atarak eve gittim ve yaptığım binliği düşünerek sevinç 31 i çekip yattım.

Olay biraz önce başıma geldi.

öncelikle şunu söyleyeyim. özellikle son birkaç yıldır damarlarımda binlik yapma dürtüsü akıyor ve beynime kan yerine binlik gidiyor gibi sanki. Mesela bir keresinde arkadaşımın yere düşen eşyasını almasında yardım etmek istedim ve tamamen sebepsiz bir şekilde eşyasına tekme attım. bunu neden yaptığımı hala düşünüyorum.

odadan çıkıyordum ve ellerim dolu olduğu için ışığı burnumla kapatmaya karar verdim. Sonra ışık düğmesine basmak yerine burnumla dokunup ardından ışık yerine gözlerimi kapayarak içeri gittim ve yaptıklarımı içeriye gidince fark ettim. bir sürelik kendi beynime küfrederek düşündükten sonra gittim ve ışığı kapattım. şimdi hala düşünüyorum neden ve nasıl öyle bir hareket yapabildim. beynim artık bana da binlik yapmaya başladı ve kendi kendini kandırarak bana binlik yaptı.

klagib yalan: "bize gelen bin kuzenim(ve ya arkadaşım, başka bir akrabam) binlik olsun diye atmış" ve ya "virüs bulaşmış" gibi bişey de. ve ya en garanti bin kuzenim virüs bulaştırmış de

bir kişiyi severken eğer onu tam tanımadan kişiliğine göre değil de tipine göre seçersen olacak bu. yok bunları yapmadıysan gerçekten iyi kişiliği yüzünden sevdiysen tam tanıyamamışsın demektir ve böyle şeyler yaptıysa sevilecek biri değildir.
(tam okumadım sadece başına ve sonuna baktım.)

millet zaman geçirmem lazım bi yarım saat 45 dk boyunca boş boş durmayayım size de bi yararım olsun. bi derdi olan varsa anlatsın detaylarıyla çözüm bulayım. dertler anlattıkça azalır

aslında bakarsan bu konuyu da düşündüm. ama ne kadar haklı olsan da taamamen değil. bir kere her insana evet demem. eğer o insan evet denecek biri ise ve istediği de evet diyebileceğim bişey ise derim. ve de bakaarım ben buna şu an yardım ediyorum ama bir gün bir yardım istesem eder mi diye. eğer oyle birisi değil ise zaten evet denecek birisi değildir. evet belki arkadaşlarımın %90'ı senin anlattığın gibi olabilir. buna kaşı çıkamam. ama şunu biliyorum ki gerçekten beni ben olduğum için seven arkadaşlarım var. bana o %10 luk kısım yeter de artar. ama kalan kısımla da aramı iyi tutarım ki işim düşebilir. bu kısımla sadece bir gün işim düşer diye çıkarlarım doğrusunda arkadaşlık yaparım ama o kalan %10 luk kısımda hiç bir çıkar düşünmem

her insanın düşünce yapısı farklıdır mesela ben de birçok insandan farklı düşünüyorum benimle aynı düşünen çok az insan var. ben sürekli mantık yürütür alternatıf yollar bulur ve genelde insanların olaya bakmadığı açıdan bakarım. bir tartıışmaya hakllı isem girerim. diyelim haksızım haksız olduğumu söyler tartışmayı bitiririm. yani seni sen yapan özelliğin bunlar. insanların ve kendinin seni bu şekilde kabul etmesi lazım. tabi eğer hiç semediğin bir özelliğin varsa zor da olsa bu özelliğini değiştire bilirsin. benim de değiştirmişliğim çoktur.

insanın asosyal olamsının en büyük sorunu kendisidir. ben bunu açıkca söyleyebilirim ki çok tipsizim ve borç içinde geçimimi sağlıyorum. ve buna rağmen hem internet üzerinde hem de gerçekte çok sıkı arkadaşlarım var. bunun sebebi insanları sevmem ve onları kırmamam. şu an birçok tanıdığımın sevdiği biriyim ve birden fazla arkadaşımın da en iyi arkadaşıyım. bunun sebebi kişiliğim. insanlar iyi davranırsanız ve onların bir gülümsemesiyle mutlu olmayı bilirseniz karşılığını alırsınız. boşuna asosyalliğinize sebepler uydurmayın. bu sebepler asosyalliğe giden birer bsamaktır ama o basamkları çıkıp çıkmamak sizin elinizde

dijital saattaki am yazısına bakıp 31 çeken duynuştum

eskiden eniştemlerde bilgisayarda oynardım. bizde yoktu bilgisayar. böyle altta bi çubukla topları sektirip blokları krardık. dx ball a benzerdi. biz blokları kırarken noal babalar kafamıza bişeyler atardı. çok aradım bulamadım. bu oyunu oynayan bilen adını hatırlayan var mı?

eyvallah sağol

olabilir. yeniyim ve birşeyleri yazıya dökme açısında kötüyüm her türlü eleştiriye açığım

dersteyiz hoca okuma parçalarını bölüm bölüm okutuyordu. bayrak şiirine geldik biraz uzundu. hoca bu bölünmez. hepsini okuyacak var mı dedi.bir arkadaş gönüllü oldu tam başladı okumaya zil çaldı ve böldü. amk zili.

bizim evin yanında bi a101 var. genelde haftada bi felan aile boyu danone alırdım ve akşam yiyince insanı tam doyururdu. gene gittim bi gün aldım bi tane sonra dedim: "bu sefer 2 tane alayım sonraya da yerim." dedim baktım yok. sordum yokmu bundan diye elinzdeki sondu bitti dediler. bişey demedim onu alıp gittim. hani a101 harca harca bitmezdi.

haklısın. çekiliyorum