Uyuşturucu yoksunluğu çeken dayanıksız ve korkak birisinin tekrar uçması...

Hayır sever bir kardeşimizdir(ÖZET olarak)

Aşk yannan gibidir. Sivri değildir, yumuşaktır.Ama yine de deler geçer...

Aşk yannan gibidir. Sivri değildir, yumuşaktır.Ama yine de deler geçer...

Aşk yannan gibidir. Sivri değildir, yumuşaktır.Ama yine de deler geçer...

Aşk yannan gibidir. Sivri değildir, yumuşaktır.Ama yinede delerr geçerr...

Evet sizin düşüncenizde olmadığı sürece tüm dünyanın en büyük bilim adamlarından Ve şairlerinden birisi aptal olarak görebilir. Vladimir putin bile bir konuşmasında Ömer Hayyam ın rubailerini çok sevdiğini söyledi

Onu farklı sanıyordum değil mi? seni terk etmenin kendisi için daha yararlı olduğunu düşündü. Belki paranı beğenmedi belki tipini belkide kişiliğini.O da 2+2=4 kadar acımasız.O da topraktan olmuş. Toprak kadar aşktan yoksun. Sende öyle olmalısın. Yoksa yaşayamazsın

Bana topraktan olduğunu göster deniz.Bu umutla daha fazla yaşamayacağım çünkü.Öldür beni.Bir cümlene bakar. Tekrar umutsuz olmak istiyorum ben. Hayalsiz olmak istiyorum. Bana her şey gibi renksiz olduğunu göster.Ben kendime bağırdım kaç kere ama inanmıyor bi türlü. Hala yaşamak istiyor tak varmış gibi. Bide buna şarkı yazıyorlar. Gerçi Sanırım şarkı yazmaya layık tek yalan bu.Yalanı bile güzel.sen 7 milyar kişiden farklı olduğunu düşündüm inanabiliyor musun? Ah şu feramon.Çok güzel umut veriyor. Fiziksel şeyler bizi fiziksel olmayan şeylerin varlığına inandırıyor. Hormonlar.

gibmişim, gibmişim ulan. Boşver hayal kurma sövme öl lan öl nefes alan bir ölü ol.Hepimizin sonu bu.Ölüyoruz yaşarken. Hayallerimiz yıkılıyor aşklar sıradanlaşıyor renkler soluyor.Hep böyleydi gerçi değişmedi hiç bir şey. Maske takıyor her şey bu evrende.Çirkin yüzünü gizliyor üreme içgüdüsü aşkla. Hayatta kalma oranımızı arttırmak için renkleri görüyoruz yoksa renkler bile maske.Her şey sahte

ölerek. Aslında sen fazla yaşamaşsın onu severek. Biraz ölmen gerek. Eskiye dönmen gerek

intikam al.Ama sonucunda bi şey bekleme.

pişman oldum oruspu çocuğu

şimdi arkadaşlar.mmo oyunlarda bilenler bilir.Bir iteme level atlattırırken yok olma ihtimali vardır. insanlarda öyle bence. Risk almadan daha büyük olamazsın. Riski kabullenmelisin. Hayatın bile bir egosu vardır, kabullenme ister. Hayatı fazla gibleme. Hiç bir şeyi fazla isteme. Eğer bunu yaparsan senin tekrar ona bağlanıp acı çekmen için sana istediğin şeyleri verecek.Şimdi isteme demiyorum, istemek ayrı gerçekten istemek ayrı. Mesela ben istanbulda okumayı çok istedim.O kadar çok istedim ki.Beyin kimyam allak bullak olmuştu. istanbul da hoşlandığım bir sanatçı dişi vardı çünkü. deliriyordum.Adana ya konsere geldiğinde ona aşık olmuştum, onun yanına gitmeyi başaramamıştım lys dolayısıyla.Çünkü hayat istediğine ulaşmıştı. Tekrar bağlanmıştım hayata.10.sınıfta ailemden uzak bir şehre gidip orada yalnız kalmayı,her gün içmeyi, düşünmeyi ve muhtemelen hayatın siyah beyazlığından delirip intihar etmeyi düşünüyordum.Ama bi kere daha bağlamıştı beni kendisine hayat. Sakın hiç bir şeyi fazla isteme. Bütün arzuların, hayattaki her şey. Sevimsiz,anlamsız, gereksiz.Seni daha fazla seni kandrımasına izin verme. Daha fazla acı çekme.

H Ş B B D B K O Ç

delirin. Değişim kaosla olur. Kaos delirmekle

Ağa ben bu sistemin a. sistemin amaçladığı şey adam 9 da 10 da 11 de 12 de hocasını dinleyecek ve son senede bilgisi ölçülecek.Ama sen survivor adası gibi yaşıyorsun amk bu yüzden senin için önemli olan eğitimli olmak değil hayatta kalmak.bu yüzden 11de 11 e 12 de. 12 ye çalışıcağına sınava hazırlanıyon direk. Burada suç sadece öğrencinin değil. burada suç bir insanın 4 yılının değerini tek sınavla ölçen sistemde. eğer sen bütün her şeyi tek bir sınava yüklersen öğrencilerde direk ona çalışır.O sınavda çıkma ihtimali az olan konuları atlar ve lise müfredatını tam olarak anlamayan lise mezunları yetişir. Türkiye de eğitim sistemi yok sınav sistemi var. Kimse eğitilmiyor herkes sınava çalışıyor. Sınavda başarılı olmak için öğrenilen şeylerde bilinçaltında tek kullanımlık olarak bilindiği için unutuluyor direk.Şu dıbınakoduğumub ülkesinde bu sadece eğitimde yokki. mimar en iyi binaları yapmaya çalışmıyor para kazanmaya çalışıyor.Öğretmen eğitimli insanlar yetiştirmeye çalışmıyor.Özel ders vere vere paranın dıbınakoymaya çalışıyor. avukat doktor mimar. Elbette istisnalar var ama benim gördüğüm durum bu.Vizyonsuzus sadece evimize ekmek zütürmeye çalışıyoruz.En üst seviyelerimiz vatanı için çalışıyor en fazla.O yüzden bu ülkede bilim ve sanat alanında bu kadar az ilkler var. Dizi sektörümüzden bile anlaşılıyor bu.bilim kurgu, fantastik türü diziler neredeyse yok. Sürekli gündelik hayattaki olumsuzluklar falan filan. Arkanıza bakmaktan önümüze bakamıyoruz. Birisinin aç karnla en iyisini yapmaya çalışması lazım. bizim bulacağımız zengin bir kıtada yok çünkü

Ağa ben bu sistemin a. sistemin amaçladığı şey adam 9 da 10 da 11 de 12 de hocasını dinleyecek ve son senede bilgisi ölçülecek.Ama sen survivor adası gibi yaşıyorsun amk bu yüzden senin için önemli olan eğitimli olmak değil hayatta kalmak.bu yüzden 11de 11 e 12 de. 12 ye çalışıcağına sınava hazırlanıyon direk. Burada suç sadece öğrencinin değil. burada suç bir insanın 4 yılının değerini tek sınavla ölçen sistemde. eğer sen bütün her şeyi tek bir sınava yüklersen öğrencilerde direk ona çalışır.O sınavda çıkma ihtimali az olan konuları atlar ve lise müfredatını tam olarak anlamayan lise mezunları yetişir. Türkiye de eğitim sistemi yok sınav sistemi var. Kimse eğitilmiyor herkes sınava çalışıyor. Sınavda başarılı olmak için öğrenilen şeylerde bilinçaltında tek kullanımlık olarak bilindiği için unutuluyor direk.Şu dıbınakoduğumub ülkesinde bu sadece eğitimde yokki. mimar en iyi binaları yapmaya çalışmıyor para kazanmaya çalışıyor.Öğretmen eğitimli insanlar yetiştirmeye çalışmıyor.Özel ders vere vere paranın dıbınakoymaya çalışıyor. avukat doktor mimar. Elbette istisnalar var ama benim gördüğüm durum bu.Vizyonsuzus sadece evimize ekmek zütürmeye çalışıyoruz.En üst seviyelerimiz vatanı için çalışıyor en fazla.O yüzden bu ülkede bilim ve sanat alanında bu kadar az ilkler var. Dizi sektörümüzden bile anlaşılıyor bu.bilim kurgu, fantastik türü diziler neredeyse yok. Sürekli gündelik hayattaki olumsuzluklar falan filan. Arkanıza bakmaktan önümüze bakamıyoruz. Birisinin aç karnla en iyisini yapmaya çalışması lazım. bizim bulacağımız zengin bir kıtada yok çünkü

Avrupa'nın %50 si dinsiz amk zaten ya hristiyan ya dinsiz olacaklardı

Çünkü dünya nüfusunun %2 sini oluşturan ateistler bilim adamlarının %40 nı oluşturuyor. Zeki olma ihtimalleri epey fazla yani

Edit:Dinsizler %22 amk

Sonsuz huzurun ve güzelliğin bilincinde olupta tadamamak sonsuz kötülüğe ve çirkinliğe uğramakla eş değerdir zaten. Sanırım cehennemde sonsuz kötülük ve çirkinlikti sanırım. Hayatın bir din tüccardından farkı yok. Beni cennetle kandırıyor ve istediği şeyi yapmamam durumunda kendimi cehennemde buluyorum. Cennete karşı duyduğum umutsuz aşk ile yakıyor beni.Üstelik sadece gibik ırkımın devamı için.Bu sadece bir tanesi. Beni hep yönlendiriyorsun.Ah çok zalımsın hayat.Ama bu hep böyleydi. Sanırım ben bir renk aradım, hayatın siyah beyazlığından sıkılmıştım. Evrenin bir parçası olan ben, nasıl nefret ettim kendimden. bunda bir terslik var.Ben hep burdayım nasıl hayatı acımasız bulabilirim. Evrenden başka bişey görmedim ki neye göre kıyaslıyorum. Cenetten filan mı geldim ben yoksa. Yoksa bu kompleks insan zekasının daha iyi hale getirme yeteneğinin bedeli mi? Her şeyi kötü mü gösteriyorsun ve acı çektiriyorsun oyuncağına her şeyi geliştirmesi ve iyileştirmesi için. bunu ben seçmedim diyecek kadar zayıf değilim.Ah benim canlı ve cansız kısımlarım. Sizden nasıl nefret edebilirim. Kendimden nasıl nefret edebilirim.

Cennet varken cehenneme ne gerek var? Sonsuz huzurun ve güzelliğin bilincinde olupta tadamamak sonsuz kötülüğe ve çirkinliğe uğramakla eş değerdir zaten. Sanırım cehennemde sonsuz kötülük ve çirkinlikti sanırım. Hayatın bir din tüccardından farkı yok. Beni cennetle kandırıyor ve istediği şeyi yapmamam durumunda kendimi cehennemde buluyorum. Cennete karşı duyduğum umutsuz aşk ile yakıyor beni.Üstelik sadece gibik ırkımın devamı için.Bu sadece bir tanesi. Beni hep yönlendiriyorsun.Ah çok zalımsın hayat.Ama bu hep böyleydi. Sanırım ben bir renk aradım, hayatın siyah beyazlığından sıkılmıştım. Evrenin bir parçası olan ben, nasıl nefret ettim kendimden. bunda bir terslik var.Ben hep burdayım nasıl hayatı acımasız bulabilirim. Evrenden başka bişey görmedim ki neye göre kıyaslıyorum. Cenetten filan mı geldim ben yoksa. Yoksa bu kompleks insan zekasının daha iyi hale getirme yeteneğinin bedeli mi? Her şeyi kötü mü gösteriyorsun ve acı çektiriyorsun oyuncağına her şeyi geliştirmesi ve iyileştirmesi için. bunu ben seçmedim diyecek kadar zayıf değilim.Ah benim canlı ve cansız kısımlarım. Sizden nasıl nefret edebilirim. Kendimden nasıl nefret edebilirim.

icetea şişesinin içinde votka vişne suyu karışımı

Kendimi hep tutuyorum bu hayat uğraşmaya değer mi diye düşünmeye. Hayatımın en önemli sınavı çok yakın diye direk değer diyorum.Şimdilik,ama bunu düşünecem ve bir seçim yapacağım yaşama tarzımla ilgili.Her şey eskir her şey tatsızlaşır. Buna emin olduğumda bırakacağım yaşamayı. Daha fazla madde istemiyorum daha fazla tahmin edilebilirlilik istemiyorum.Ben toprak olmak istiyorum ortak. Toprak kadar huzurlu olmak.Ama şimdi değil.Şimdilik emin değilim ve bunu düşünebilmem için biraz zaman gerek.Bu zamanı lys yi kazanarak kazanacağım

Ama biz sabah kalkıp ders çalıştık