• 4 / 4 / 84 entry
  • 63 başlık
  • 1 trend
  • 1,266.79 incipuan

bilythekit "tefo"

  • 0
    birihesabımısilebilirmi
    kime yazıyım
    ···
  • 0
    hesabımınasılsilicemamk
    lan tarayıcıdan çıktım ne koqmik adamsn mq ahahah
    ···
  • +2
    hesabımınasılsilicemamk
    Hesabımı silmem gerekiyo yardımcı olana gitmeden nick6 girerim
    ···
  • -1
    birihesabımısilebilirmi
    Hesabı silmeyi denedim silemedim modların biri görür hesabı siler umarım
    ···
  • 0
    foxtv kadın muhabiri
    TEŞEKKÜRLER LAN
    ···
  • 0
    foxtv kadın muhabiri
    6-7 sene önce felan izliyodum 25 30 yaşında felandı kumral gibiydi
    ···
  • 0
    foxtv kadın muhabiri
    yok moruk bu değil kumraldı galiba
    ···
  • +5 -1
    foxtv kadın muhabiri
    beyler fox tv'de bi kadın muhabir vardı akşamları bide sabahları haber sunuyordu gazete felan okuyordu çalar saat olabilir tam bilmiyorum bulana sakso çekicem
    ···
  • 0
    bokunuzu yiyem yardım edin
    Napıyım moruk elimden gelen herşeyi yaptım çözemedim belki birinin başına gelmiştir daha önce
    ···
  • 0
    bokunuzu yiyem yardım edin
    Anasını gibtimin internetinden 25 megabit dow 3 megabit up. alıyorum değerlerimde hiçbir sıkıntı yok ama evdeki herhangi bir telefondan wifiye bağlandığım anda internet gidiyor modemin internet ışığı kırmızı olup düzeliyor 7 gündür arıza kaydı oluşturmaktan başka bi gib yapmıyor internet sağlayıcım YARDIM EDiN LAN. NOLUR
    ···
  • 0
    acil fikir lazım help
    panpa o sitede her iş için 1 saat felan harcıyosun verdiği ücret 0.10 dolar felan
    ···
  • 0
    acil fikir lazım help
    Panpalar benim 2 hafta önce halı sahada ayağım kırıldı daha alçının çıkmasına 1 ay var. Bana evde internet üzerinden para kazanmam için fikirler söyleyebilir misiniz sigara parası çıksa onada razıyım
    ···
  • 0
    sende bırak beni
    Çok güzel yazmışsın moruk devdıbını okuyacağım
    ···
  • +1
    müptezelin hikayesi
    NEYSE OKUYAN YOK GiDiN KiTABI ALIN NE UĞRAŞIYORSAM AMK TEYZEMi gibSEM 5O ŞUKU GELiRDi
    ···
  • 0
    müptezelin hikayesi
    OKUYAN KiMSE YOKMU?
    “Nereden biliyorsun?” Pis pis güldü. “Ne gülüyorsun lan!” dedim. Cevap vermedi, pis pis gülmeye devam etti. “Yürü gidelim,” dedi ismail. Etlerin kokusunu alınca köpekler çevremizi sardı. Paketleri açıp yere koyduk. Ben bir an kıllandım belli belirsiz, düşündüm taşındım, işkillendim, kafamda bir şimşek çaktı. Bifteklerin başına çökmüş iki-üç köpeği tekmeledim, “gibtirin gidin lan hoşt,” dedim. Biraz öteye gidip döndüler. Köşe gönderini söküp koştum, üstlerine gidip en baştakinin kafasına vurdum, kaçıştılar. Paketleri topladım yerden. “Gel,” dedim ismail’e. “Ne oldu,” dedi. “Biftekleri biz mi yiyelim diyorsun?” “Öyle değil, gel bir.” Geri döndük, portatif tribünlerin, soyunma odalarının çevresinde dolaştık, barmeni bulamadık. Personel plajına gittik, orada iki gecedir Veronica ile buluşup yiyiştiği söylentisi vardı, şezlongların önünde beklerken gördüm. Hiç- bir şey demeden ağzına bir tane vurayım dedim, bileğimden tuttu, arkaya çevirip büktü, iki büklüm oldum, dizüstü çöktüm, sırtıma bir tekme attı, yüzüstü kumlara yapıştım. ismail koştu geldi, barmene tekme tokat daldı, yere indirdi, başına çöktü. Yüzümü gözümü temizleyip bileğimi ovdum, gittim yanlarına, “Niye güldün lan az önce?” dedim. “Söyle!” Cevap vermek yerine pis pis bakmaya devam etti, gözlerini gözlerime dikmiş başını ileri geri sallıyordu. Bir yumruk salladım çenesine, “Niye güldün lan, söyle!” dedim. Ağzındaki kanı tükürdü, “Oğlum,” dedi. “Sen bir dur! Ben seni bir yerde yakalarım!” “Yakalasan ne olur lan!” dedim. Barmenlere uzun saç serbest olduğundan uzatmıştı saçlarını, kızların yakışıklı da 10 saydığı tiplerdendi, bir tane de burnunun ortasına çaktım façasını iyice bozmak için. Acıyla karışık inledi, “gibtim lan!” diye bağırdı. “Veronica’yı gibtim oğlum! Kudur lan kudur! dıbını zütünü bir ettim Veronica’nın! Ondan di mi bu artistliklerin! Sana değil lan bana verdi, ben gibtim! Tek gel lan tek gel! Seni de giberim!”
    ···
  • 0
    müptezelin hikayesi
    ismail birden durdu, kimsenin ondan bir adım daha atmasını istemeye hakkı yokmuş gibi ayağını yere vurdu, dişlerini sıktı. Kalbi kırılmıştı ve öfkeliydi. Köpeklere verilen biftek, oteldeki çalışma şartları açısından bardağı taşıran son damla olmuştu onun için. “Bu nedir ya!” dedi. “Burada kimse bizi insan yerine koymuyor. Ama gübre öyle mi? Orada insana insan gibi davranıyorlar.” “Gene mi aynı muhabbet ya,” dedim, gömleğimin yakasını sağa sola çekiştirdim sıkıntıyla, “yeter!” ismail’in mühendis bir yeğeni vardı Körfez’de, gübre fabrikasında, her gün onunla konuşuyor, kapağı oraya atmaya çalışıyordu. Beş yıldızlı otelden ayrılıp gübre fabrikasına girmek kapağı atmak sayılırsa tabii. Ona göre öyleydi, bir kere düşük sezon derdi yoktu, maaşı standarttı, onların da lojmanı vardı ayrıca, çadır değil, konteynır, insana da insan gibi davranıyorlarmış, bunu da öğrendik, saygı duymak lazım. ismail’in koluna girdim, “Çok düşünme ismail,” dedim. “Verelim şunları dönelim, işimize gücümüze bakalım. Takımın yöneticileri de gelmiş hazır. Açarız güzel bir şarap, yemeğin sonunda da dayarız rakıları, Türkiş Viagra deriz, içen şampiyon deriz, yüzer şiling cepte.” Sahaların yanında, köpekler nerede diye bakarken, karanlık köşe gönderinde bizim bin barmeni gördüm. Muhabbet koyduğum bir Alman kız vardı, Veronica, gözleri koyu mavi, saçları klagib Alman sarısı değil, kestane rengi, hafif dişlek, kolları ipince, bacakları upuzun, öyle bir kısa şortlar giyerdi ki hiç giymese daha iyi, on yedi yaşında, tam benim kalemim, anasıyla babasıyla tatile gelmiş. işte bu bin barmen ona peçeteden lale yapmış, kokteyl vermiş, iş olmuş. “Elinizdeki ne?” diye sordu. “Biftek.” “Köpeklere mi?”
    ···
  • 0
    müptezelin hikayesi
    Ben başta ne yazdım olm avel misin sen
    ···
  • 0
    müptezelin hikayesi
    Hadiselerin olduğu hafta, izin günümde, maaşımın yarısını Kaleiçi’ndeki bir türkü barda bırakmıştım, bütün masanın hesabını ödeyip arkadaşlara artistlik yapmak için, ertesi gün pişman oldum. Mali durumumu düzeltmeye karar verdim, ismail’le beraber birkaç gün mesaiye kalayım dedim. Sezon sonuydu, turistler azalmıştı, Avusturya’dan bir futbol takımı gelmişti kampa, Rapid Wien ya da Avusturya Wien olması lazım, iki takımın kavgalı olduğu kalmış aklımda şimdi, ama hangisi otele gelmişti tam hatırlamıyorum. Restoranın başından şef garson el etti, dudak hareketlerinden anlayabildiğimiz kadarıyla, “Gelin gelin,” dedi. Öyle bakmaya devam ettik. Aklımız başka yerdeydi, futbol takımının yöneticilerini görmüştük, bahşiş alma derdindeydik. Yanımıza yakla- şıp “Kime diyorum lan,” diye fısıldayınca kendimize geldik. Mutfağa yürüdük, tezgâhın altından büyükçe, siyah bir poşet çıkardı, içinde paketler vardı, “Bu biftekleri,” dedi, “sahaların yanında dolanan köpekler var ya, onlara verin, hayvancağızların karnı doysun.” Öyle bakmaya devam ettik, “Gidin,” dedi, gitmedik. “Oğlum aptal aptal bakmayın, yürüyün gidin, ne diyorsam onu yapın,” dedi. ismail yol boyu söylendi, “Biz kıymalı makarna yiyoruz, köpekler niye biftek yiyor?” diye. “Kıymalı makarnayı köpekler yesin.” “Sus ismail.” “Susmam. Kıyma da et.” “Yeter ismail! Bu şerefsiz şef kırk yılda bir insanlık yaptı, onu da sorgulamayalım.” “Nasıl sorgulamayalım. Müdür bey geçen gün buna, ‘Sezon sonuna geldik artık, açık büfeden artan yemekleri personele verin,’ demiş, bu bin de ‘Yüz göz olmayalım şimdi personelle müdür bey, ben gereğini yaparım,’ demiş, işte gereğini görüyorsun, köpeklere verin diyor.” “Sorun o değil ismail. Adam belki bizi sevmiyor, adam belki büyük bir hayvan sever, insanlara iyi davranmak zorunda hissetmiyor kendini.” “Ne yani, bizim köpek kadar değerimiz yok mu?” “Öyle düşünme ismail. Köpekti insandı ne fark eder, aynı gemideyiz işte, çalkalanıp duruyoruz, küresel ısınmaydı, orman yangınlarıydı, nükleer felaketlerdi, toptan batacağız yakında, Shakespeare bile unutulacak.” “Yok arkadaş! Ben yediremiyorum bu hareketi kendime.”
    ···
  • 0
    müptezelin hikayesi
    Antalya’da garsonluk yapıyordum, Belek’te, on beş sene
    evvel, futbol sahaları da olan beş yıldızlı bir otelde. Basit ama
    yorucu işti. Biz artılarına bakalım; iyi kazanıyorduk, tip kutusu
    yoktu, bahşişler cebe, yüzde yirmi beşi kominin. Ayrıca
    personel lojmanı vardı, iki kişilik odalar, banyo tuvalet içinde,
    kira derdi yok, üç öğün yemek, havuz kenarında Alman
    kızlarla muhabbet etme imkânı her zaman açık, “Vi getz,” dersin, “vuç yu dirink samting,” dersin, bir şey olacağından değil, maksat sosyal hizmet, on dokuz yaşındasın, daha ne isteyeceksin. Kışa doğru turistler azalınca futbol takımları geliyordu, on iki ay hazır iş, Rusların Antalya’yı henüz keşfetmediği zamanlar tabii, otele girmek için bir iki cümle Almanca-ingilizce bilmek ve Kürt olmamak yeterliydi. Terö- ristlerin bomba koyup turistleri kaçırtmasından korkuyordu insan kaynakları müdiresi. Onu da dert etmiyorduk, o kadar stres her işte vardır. Benim yan postada ismail diye bir garson çalışıyordu, kazandığı bütün parayı Hacettepe’de tıp okuyan kardeşine gönderiyordu. Daha fazla bahşişi cebe atmak için mesaiye kalıyordu sürekli. Bütün yaz ortalama on altı saat çalıştı. Ben işten sonra, oda servisinden arakladığım minyatür viskileri sodayla karıştırıp içtim. ismail mesaiden dönüp Che’nin hayatını okudu, her gün beşer onar sayfa, kardeşi hediye etmiş, Can’dan çıkan bir kitaptı, yazarını unuttum, “Adamlar çok zor şartlarda yaşamış,” diyordu kitabın kapağını her kapattığında, dişlerini fırçalamaya giderken, “bizim hayatımız çok rahat.” “Hadiseler arasında yanlış bağlantılar kuruyor olabilirsin ismail,” diye sesleniyordum viskiden yamulmuş ağzımı toparlamaya çalışarak. Banyo kapısından başını uzatıp “Hayır,” diyordu diş macunlu ağzıyla boğuk boğuk. Ama hikayemiz bu da değil.
    ···
  • 0
    müptezelin hikayesi
    Selam pampalar Emrah Serbes'i bilen bilir Behzat Ç'nin yazarı kendisi, Müptezeller diye aşırı sevdiğim bir kitabı var hepiniz ayıla bayıla okuyacaksınız kitap çıkalı 1.5 sene oldu o yüzden emek hırsızlığı yaptığımı sanmıyorum maksat daha fazla kişi okusun 3 5 kişi okursa bile yeter (Not:Kitaptan baka baka yazıcam 5 dk gecikmeli gelebilir)
    Part -1
    Köpeğin de fakiri var. Köpeğin fakiri yerleri koklaya koklaya
    yürür. Gel kuçu kuçu dersin gelmez, hoşt dersin gitmez. Ba-
    şını okşayacak olursun ısıracakmış gibi hırlar, tekme atacak
    gibi yaparsın döner gelir bacağına sürtünür, her türlü yalakalığa
    başlar. Geceleri, duvarları sigara dumanından sararmış
    alçak tavanlı odalarda, hayatınız sıçıp sıvanmışken, kulak
    kabartın; dışarıda, bomboş sokağın ortasında, ulur gibi,
    acıyla havlayan köpekleri duyacaksınız. Pencereye gidip sa-
    ğa sola bakacaksınız, yoklar. Hiç kimseye değil, sadece karanlığa
    karşı havlayan köpekler, birden havlayıp birden susar
    ve yok olurlar. Sebebi çok basit, fakirlik. Ama hikayemiz
    bu değil.
    ···
  • 0
    sınıfımdaki kızıl
    iyide bu bildiğin "annem babama nasıl verdi" çakması.
    ···
  • +3
    sınıfımdaki kızıl
    vileda kardeşim seri seri fıtı fıtı girer misin entryleri iş yerindeyim f5 atmaktan sistem çöktü
    ···
  • +1
    bazı günler gelen yakışıklıyım hissi
    3 yıl önceki halim, 20 yaşına girdim hala ufak kalıntılar var
    ···
  • 0
    dünyayı markalar yönetiyor nasıl mı
    Eline sağlık
    ···
  • 0
    cinlerin kan davası
    bakarım rez
    ···
  • daha çok