1. 1.
    +143 -13
    hayatta en önem verdiğim şey gerçekliktir.

    ben herşeyin gözle görülebileni elle tutulabilenine ilgi duydum. dergiler ferre filmler hep 2. hatta 3. planda kaldılar benim için sanki organik olmayan kokusuz domatesler gibiydiler hep.
    1 kadın kendini yannanı cumhuriyet sucuklarını andıran zenciye kameralara bakarak yalandan bağırıp gibtirmesiyle doğal görüntüleri hiçbir zaman kıyaslamam bile. gerçek değil çünkü onlar. duygu yok, koku yok, ses gerçekçi değil birazdan üzerine akan dölleri makyajcıya sildirirken kahvesini içip sigarasını içecek samimiyetten uzak.

    mesela plajları ele alalım. genelde duş alının yerlerin kabin gibi olmayanlarına yani ortada gib gibi bir borunun altında duş alınan yerleri tercih ederim. duş bölgesinin çok yakınına asla ve asla şezlong kirlamadan yüzüstü uzanırım.

    sabahtan akşama kadar o sokakta kıyafetleriyle yüzümüze bile bakmadan suratsız şekilde geçen kızlar, çamaşırını göster desek ay sapık diye kovalayacak kızlar, eteğinden gözüken ayak bileklerine bakıyorum diye küfür eden kızlar çırıl çıplak bikinilerle gelirler o duşun altına.

    denizden çıktıktan sonra üzerlerinde kuruyup kalan beyaz beyaz tuzlar güneşinde yansımasıyla bir mücevher gibi parlar üzerlerinde. suyun onları alıp boyunlarından ayak bileklerine kadar taşımasını izlerim. onların bir ruhu olduğunu düşünürüm. sanki bir çocuk babasıyla lunaparka gitmiş o çok sevdiği dönme dolaba binmek için dakikalarca beklemiş sonra birkaç saniye içerisinde bitmiş inmiş dönme dolaptan gibi tuzların kızın üzerinden süzülüp o betona hüzünle dokunuşunu izlerim.

    ellerini kalçasına zütürüp başparmaklarıyla bikinisinin altını esnetip bırakmasını izler o şaklama sesini poponun saniyenin binde biri kadar sürede titremsini izler kaydederim kafama.

    sanki az önce çılgınlar gibi sevişmişizde sonra o kalkıp duşa gitmiş bende arkasından gitmiş onun beline sarılmış ensesinden kürek kemiklerinin arasına akan suyu kana kana içiyormuşum gibi düşünür, özellikle şezlong kiralamadan yüzüstü yattığım yerden plaja saplarım. ufak ve dikkat çekmeyen titreşimlerle plajın derinliklerine adeta dünyanın içine boşalrım sonra bir sigara yakar onuda o deliğe atar ve orayı kapatırım.
    ···
   tümünü göster