1. 1.
    +101 -19
    Pek çoklarının, Serkan’ ın ketum tutumu ve her taku kendi başına çözme arsızlığı ve her taşın altına kendi elini sokma gayreti sebebi ile daha yenice öğrendiği üzere bu hafta , istanbul adliyesinde tam adı “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” olan ve tck’ nın 216. Madesinde tanımlanmış olan suç bakımından kovuşturulmasına başlanmış dosyanın ilk duruşması vardı. Söz konusu duruşmaya Serkan’ ın vekili sıfatım ile ben katıldım ve daha önce sunmuş olduğumuz 3 sayfalık yazılı savunmamızı bir kez de hakim huzurunda sözlü bir şekilde dile getirdik.

    Söz konusu bu dava önemle bilinmelidir ki sadece Serkan’ ı veya inci Sözlük’ ü ilgilendiren bir dava değil aynı zamanda tüm Türkiye’ yi ve internet kullanıcılarını ilgilendiren bir davadır. Zira söz konusu davada Serkan, inci Sözlük admini olarak 5651 sayılı kanunun tanımlaması ile “içerik sağlayıcı” olarak yargılanmaktadır. Bu veya buna benzer herhangi bir dava mevzuatımız ve içtihatlarımız bakımından tanımlanmış veya çözüme bağlanmış durumda değil, açıkçası bu dava gösterdi ki mevcut hukuk kurallarımız şu anki ihtiyaçlarımızı karşılamaktan çok uzak veya mevcut kurallar ile biz sağlıklı bir şekilde kendimizi ifade edemiyoruz. iş te bu dava sayesinde en azından Türkiye' de bir ekgiblik daha görülmüş olacak ve emsal bir karar ile yeni kuralların yolu açılacak. Şundan eminimki bu dava sonucu çıkacak karar tüm içtihat programalrına, dergilerinei yayınlarına girecek, bu konuda çalışma yapacaklara kaynak teşkil edecek.

    Aranızdan merak edenler vardır belki, pati yine özet geçmemişsin 3 sayfa savunma yazmışsın neler dedin orada diye. Özet geçeyim onu da: savunmamız Türkiye Cumhuriyeti Anayasası , TCK ve 5651 sayılı kanun uyarınca masum olduğumuz ve inci sözlük’ ün Türkiye cumhuriyeti mevzuatına saygılı bir yer olduğu menşeinde yapıldı omurga olarak. Daha ayrıntılı bahsetmek gerekir ise savunma üç temel başlıktan oluşuyor:

    1- 5651 sayılı kanunda belirtilen sorumluluk cezai değil hukuki sorumluluğu gerektirir. Kaldı ki 5651' e göre kişiler içerik sağlayıcı sıfatı ile bu şekilde yargılanamaz yargılanması koşula bağlıdır ve bu durumda bu koşul gerçekleşmemiştir.
    2- TCK 20. maddeye göre herkes kendi eyleminden sorumludur, web 2.0 mantığında yayın yapan bir internet sitesi bu sebeple sunduğu içerikten bu bağlamda sorumlu tutulamaz.
    3- Suçun manevi unsuru olan, suçu işlemek kastı gerçekleşmemiştir.

    Suçsuz olduğumuzu ve bu ve benzeri davaların sadece bizi yıldırmak için açıldığını, bir takım güç sahiplerinin ellerindeki gücü, öteki adlettiği kişileri sırf “öteki” diye yıldırmak için ve hesapsızca kullandığını biliyoruz. Bu sebeple de zaten gönlümüz rahat bir şekilde savunmamızı yapabiliyoruz. Çünkü haklılığımızı ve karşımızda durunların zorbalığının farkındayız.

    Son olarak bir kez daha belirtmek istiyorum, bu süreçte de diğer tüm diğer olaylar gibi yalnız olduğumuzu dahası öteki olduğumuzu biliyoruz. Bu farkındalığımız sahip olduğumuz ve unutmadığımız yegane şeylerden birisi, belki de en önemlisi. Bu açından da gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki hali hazırdaki gücümüz, kararlılığımız ve uğraşımız da bundan ileri gelmekte; yalnızlığımızdan.

    ikinci celsemiz ekim ayında bu arada..

    sevgiler.
    ···
   tümünü göster