1. 1.
    0
    Not: Slayt'ini bulamadim.. Bulan varsa mesaj atsin..

    OZET: Begibtaslilik ile ilgili mutlaka okunmasi gereken bir yazidir..

    • **

    istanbul otogarı viyadüklerin çevrelediği bir örümcek ağıdır. Ağlarına yalnız bahtsızlar takılır. Parası olmayanların kaderleri değişmese de yerlerinin değiştiği bir başlangıç, yada sondur burası. Hele öğlen kalkan yada öğlen ulaşan otobüslerin yolcusuysanız bu hayata sarılma direncinizin ilk test yeri yine bu otogardır.Öğlen ezanı okunuyordu. Nisandı ama hala kaşkollara sarılmış insanlar, ciğerlerinden çıkan havayı kaşkolun içine üfleyerek ısınmaya çalışıyorlardı. Artvin'e gidecek otobüs yolcuları sigaralarından son bir fırt çekip, otobüsün basamaklarını çıkıyorlardı. Muavin bagaj kapaklarını kapattı, peron görevlisi içerideki yolcuları sayıp, kafasını arka kapıdan uzatıp bağırdı.
    "22 numara, 22 numara... ". 22 numara yoktu. Tam o sırada bir ambulans yanaştı yan perona. Ambulanstan gözaltına kadar sakallı bir adam indi.
    Muavine el kol yapıp otobüsü durdurdu. "Bagaj var mı?" muavin. Adam "yok, ama cenazem var" dedi. Muavin yıkıldı. Çünkü ağzına kadar dolu
    bagajı indirip, tekrara yerleştirmek demekti bu. Peron zili çalıyor ama Artvin otobüsü hala bagajlarını topluyordu. Tabut orta kısma sürüldü, ambulans sessizce ayrıldı yan perondan. Yolcular cama dayanmış, efkarlı gözlerle izliyordu olan biteni. Terden pembeleşmiş yüzüyle muavin adamı buyur etti içeri, otobüs yola düştü.22 numara yolcusunu merakla süzdü otobüs. Müsade isteyip yerine oturdu. Yanındaki yolcu merakını kustu hemen," Allah rahmet eylesin, yakının mıydı?"Adam düşündü uzun uzun,"Mehdi" benim neyim oluyor diye. içini çekip,"Kardeşim di" dedi. Otobüs köprü üzerinden geçiyordu. Adam içinden, " Mehdi, son kez hisset boğazı" diye geçirdi. Uzun yol başlıyordu. Adam kitabını açıp okumak istiyordu ama yanındaki yolcu kıpır kıpırdı. Sürekli içleniyor, vah vah çekiyordu.
    ···
   tümünü göster