bu başlıkta size tulpa yapımını anlatacağım

panpalar affınıza sığınarak uzunca bir yazı hazırladım . Malum bugün cuma 1-1.5 saat kadar olamayacağım burada . Uzunca okursunuz .

Özellikle aşk ile ilgili olan kısmından bahsedersem sanıyorum ilgi artabilir . Onunla başlayalım . Özelden genele gideriz ;

Öncelikle araya biraz daha dini birşeyler katıcam . Tevekkül nedir bilirsiniz binler . Birşeyler için çabalayıp sonrasını Allaha bırakmaktır . Bazen öyle çok uğraşırsınız öyle çok uğraşırsınız ki çalışıp didinirsiniz birşeyler için dualar edersiniz ama olmaz . "E hani tevekkül amk ? " başlarım böyle işe gibi laflar ağzınızdan ister istemez çıkar . Ancak yapabileceğiniz şeyleri ne kadar yaptınız ? sorusu insanı şüpheye düşürür .

Araya birkaç tulpa örneği sıkıştırayım hemen . Bilinen en belirgin tulpalar bence "hayaletlerdir" Kaynağı doğrulayamasam da bazı okuduğum kaynaklar yine bazı büyük ülkelerin savaşlarda tulpa kullandığını söylüyor .. ilgilenenlere mesajdan atarım geneli bu örneklerle sıkmak istemiyorum .

Büyülerden hep korktum . Ancak tulpayı bir insanı kendinize aşık etmek için kullanırsanız elbet bunun sakıncaları vardır . Birincisi tulpa enerjiden oluştuğu gibi , enerjinin kaynağı sizsinizdir . Diyelim gerçekten delisiniz ve imgelemeyi başardınız hedefinize ulaştınız . imgelemeyi kestiğiniz an , şekillendirdiğiniz enerji yok olmaya başlayacak ve bir süre sonra kaybolacaktır . Bu sebeple yukarıda yazdığım yazıda aşktan daha çok ilgi çekmeyi başarmak kelimelerini kullandım . ilgi çekmek için kullanıldığı zaman tulpa göz bağcılık görevini üstlenir . Güzel Türkçemiz ve atalarımızın deneyimleri çok yücedir binler . Gözümü kör etmek , gözümü bağladı gibi sözlerin buradan geldiğini düşünüyorum . Bir gün araştırma yaptım atalarımızın söylediği sözler ne derece doğru ? Batıl batıl inançları varmış gibime gelmişti ancak ne kadar doğru olduğunu öğrenince 3 harfli bir şey oldum . züt olmadım binler mor oldum . Bir örnek vereyim yine konu dine gelecek ama ; Hızlı nefes alıp verme çabuk ölürsün , hafızlar bu sebeple uzun yaşar ' lafını duyduğumda bir büyüğümden ya git işine demiştim . Araştırdım binler . Amerikalı bilimadamları bir araştırmada uzun yaşayan hayvanların kalpatışları ile kısa yaşayanları karşılaştırıyor . dakikada aldıkları solukları sayıyor ve uzun yaşayanlarda daha az olduğunu buluyorlar . Neyse konuyu saptırmayayım .

binler yeterince hızlı olamadım . saat 1 şimdi çıkmam gerek . 1-1.5 saat sonra başlığa geri dönebilirm . Af oluna

Edit : gibleyen pampalarım elleriniz dert görmesin