böyle işin içini sikeyim adaletinize sıçayım

yanımızda bir çalışan vardı. kendisi emek harcayan, alın teri ile evine ekmek zütürmeye çalışan namuslu bir insandı. uğradığı haksızlıklara dahi ağzını açıp küfürle cevap vermeyecek bir yapıdaydı. evet bizler gibi ota - taka küfür eden bebe değildi.

kendisi sözlüğün yarı bilinçli - yarı bilinçsiz bir şekilde oy vererek anket giberttiği şirketin çaycısıydı. şirket sözlüğe gözü kapalı 25.000 tl vermişti anket giberttiği için ama durum onun için böyle değildi...

yeri geldi yerleri paspasladı, yeri geldi hakaretler işitti, tuvalet temizledi. çocukları düzgün eğitim alsın diye, kalp ve şeker hastası eşi daha sağlıklı ve mutlu olsun diye çalışıp didiniyordu. asgari maaş alıp akşam evine giderken, koltuk altında iki ekmek olduğu zaman ondan mutlusu yoktu...

ama bir gün zütünde döner sandalye, önünde klavye bir grup bilinçsiz yaratık istemeden bile olsa çalıştığı şirkete faydalı bir iş yaptı. aslında hepiniz biliyorsunuz ki böyle bir faydanız dokunacağını bilseniz asla o oyları vermezdiniz. sadece minimal beyinlerce farklı olmak adına salak saçma her işin altına imza atan bir topluluk olarak girişmişti bu işe. netice olarak ömründe hiç bir arada görmediği 25.000 tl bir avuç burnu sümüklü çocuğa gitmişti.

kendileri sitenin sahibi ve moderatör oldukları için parayı aralarında kırışmak konusunda hiçbir sakınca görmemişlerdi. ama bu uzun yıllardır şirkete emeğini ve yüreğini vermiş insan için bir teşekkür yoktu.

şirketin çaycısı uzun yıllar sonra dilindeki baklayı çıkarıyordu, "giberim ben böyle işin adaletini".