1. 1.
    +16
    karşıladım. haberlerde duyunca bu haberi hemen büfeye gittim. yarım ekmeğe mayonezli tavuk döner yaptırdım yanına da bi ayran. silivri’nin çıkışına kadar gittim. yol kenarında otların üzerine uzandım bu hava nasıl elini kolunu sallaya sallaya sınırdan içeri giriyor diye yarı sinirli yarı endişeli gökyüzüne bakmaya başladım. yavaş yavaş karartı olmaya başladı hava iyice karardı dayımın yüzünü tam olarak gökyüzünde gördüm. vay amk. fırladım yerimden baktım elinde çanta paçaları sıvamış kan ter içinde eğilmiş bana bakıyor. meğer lavuğu işten çıkarmışlar şirket arabasını da elinden almışlar bu mal yürüye yürüye beylikdüzü’ne gidiyormuş. iyi dedim tam zamanında geldin balkanlardan serin hava gelecek beraber seyredelim. bunun gözü poşette kedi gibi burnunu oynatıyor ahah dönerin kokusunu aldı amk. yok lan dedim biri döner yiyerek geçti burdan onun kokusudur donla çorap var poşette yeni aldım. inanmadı poşeti yokladı ne olduğunu anladı iki saniye de yedi vay arkadaş takım elbise var açlıktan kırılıyormuş dayı haberimiz yok... gök gürledi yağmur başladı ayaklarımız zütümüze vura vura koştuk bileklere kadar balçık... kahve’de masaya brodwey anahtarı atmaya benzemez bu. koş co koş, run co run... ahah iki lisan, iki insan.
    ···
   tümünü göster