/i/Tespit

  1. 1.
    +1
    sonsuzluğun sonsuz tanımlarından biridir bu. ilköğretimde, ortaöğretimde ve lisede cuma günleri ülkenin dört bir yanında, edirne'den hakkâri'ye, muğla'dan ardahan'a ne kadar öğrenci popülasyonu varsa bu yorucu olayı yaşayıp küsmüştür hayatına. bilirsiniz, okullar pazartesi başlar ve cuma günü iki günlük tatile girer. günler geçtikçe öğrenciler iş günleri gelip geçip kısa da olsa tatiller geliyor, yaşadık diye sevinirler. ve cuma günleri haftanın yorgunluğuyla karışık bir umut dolar içlerine. o umut yaşatır, dinç tutar onları gün boyunca. sonra akşam olur, hava kararmaya başlar usul usul, son dersin bitme vakti gelip çatar. artık öğrenciler okulun girişine yönelmiş alana toplanıp orada müdürün konuşmalarını dinleyecek, istiklâl marşı ve kapanış.

    ama gerçek hayat bu şekilde işlemez ki bayım. gerçek hayatta o ders sonu çalan zille istiklâl marşı arasında bir sonsuzluk baş gösteriyor resmen. iki müzik arasında ne hayatlar başlıyor, ne hayatlar bitiyor, ne vazgeçişler, ne yeni yollar meydana geliyor fakat o okul müdürünün konuşması bir türlü bitmiyor o sonsuzlukta. hele bir de güneş tependeyse, yakıyorsa yüzünü ve akıyorsa bedeninden terler damla damla, iyice işkenceye döner o iş.

    çocuklar sizi çok tutmayacağım merak etmeyin. şeklinde bir girizgâhla başlayıp yaklaşık yarım saat konuşan, çene çalan müdür önce okuldaki yeni ve hiç gereği olmayan düzenlemeleri anlatır o yorgun öğrencilere. artık her öğle arası konferans salonunda çeşitli konularda konferans düzenlenecek ve en çok konferansa katılan ilk üç kişi ödül alacaktır mesela. ya da bir kap yoğurda yüzünü sokup sokup durmak suretiyle yoğurdun içinde altın aramak, deve güreşleriyle güç gösterisi yapmak, tersten şarkı söyleme şizofrenliği yarışması veya ayda kendi pgibolojisinden vazgeçerek en çok kitap okuyana ödül gibi etkinlikler de yapılacaktır öğrencileri eğlenceye sevk edip kafalarını dağıtmak için * havaların ısınmasından mütevellit yaz saati uygulamasına geçileceğini ve öğrencilerin okula gelirken saate dikkat etmelerini de söylemeyi ihmâl etmez o sonsuzca konuşan müdür.

    akabinde kimsenin haberi olmadan başlatılan ve bitirilen yarışma ve etkinliklerin ödülü verilir müdür ve müdür yardımcısı tarafından. 5.sınıflar arasında yalnızlık konulu en iyi resim yapma yarışması yapılmıştır ve ödülü alan yürüyen çantalar koşa koşa alır ödüllerini. o sırada 11.sınıftaki sinirli ergenler beklemekten 12.sınıfa geçmiştir artık. içlerinden söyleniyorlardır bizlik bir şey yok, niye bekliyoruz? diye.

    12 mart 2016 tarihinde gerçekleştirilen okullararası matematik olimpiyatı sınavında okulumuzun öğrencisi vahdettin emir hepsorgular birinci olmuştur. ödülünü almak üzere kendisini buraya davet ediyoruz. diye seslenir müdürden fırsat bulup sesini duyurabilen kızıl saçlı müdür yardımcısı. vahdettin sahneye gelir, ödülünü alır ve kendisine uzatılan mikrofona konuşur fakat berbat ses sistemi ve esen hafif rüzgar yüzünden ön sıralar hariç kimse bir şey anlamaz. hoş, anlasalar da vahdettin zaten iki kelimeyi bir araya getirememekte ve geçmeyen zaman hepimizi, şu an evde olan beni bile, bitkin düşürmektedir.

    ama tüm bu sıkıntılar bir yerde biter ve istiklâl marşı sonunda başlar. başlar, biter ve bittiği an itibariyle bütün öğrenciler koşuşturmalı bir maceradan çıkmışçasına çil yavrusu gibi dağılıp servislerine koşarlar. hafta sonu oynanacak fenerbahçe-beşiktaş derbisini, internette yeni yayılan çok komik bir videoyu veya yeni çıkmış bir müzik grubunu konuşmaya başlarlar, anlarsınız havaya karışan ergensi seslerden. ve bir dayanılmaz işkence de burada biter. unutmayın, her güzel şeyin olduğu gibi her kötü şeyin de bir sonu vardır *
    ···
   tümünü göster