Varlık Vergisi 2. Dünya Savaşı nedeniyle uygulamaya konulan bir uygulamaydı ancak sadece gayrimüslimler ödeyebildi bu vergiyi. 3 Mayıs Davası'na gelince, her ne kadar kabul etmeseler de arkalarında Almanya vardı hatta o dönemin Almanya büyükelçisi bu çevrelerle sıcak temas halindeydi ki bu büyükelçi inönü'nün tarafsızlığını görünce fazla üstelememiş, inönü'de fazla dikkat çekmemek için bunların kuyruğuna basmamıştır. Ancaaaak, Ruslar Almanları savaşta hallaç pamuğuna çevirince işin rengi değişmiş ve Türkiye'de komünist grupların hareketliliği başlamıştır. Bunu hazmedemeyen turancı kesimden Hüseyin Nihal Atsız, Saraçoğlu'na açık mektup yazarak Sabahattin Ali ve Hasan Ali Yücel'i komünist olmakla suçlar. Sabahattin Ali ve Hüseyin Nihal Atsız davalık olurlar ancak mahkemedeki olaylar sebebiyle 3 Mayıs'a ertelenir. O gün geldiğinde Atsız ve turancı kesim, Ulus'a o dönem meclisin olduğu yere yürür vs. sürüsüyle olay var daha sonra hatırlamıyorum ancak bu olaylar sonunda yargılanların bir kısmı Amerikan güdümlü Komünizmle Mücadele Derneklerinin kurucularıdır. Köy enstitüleri için ise tek yorumum var. Komün yaşayan köylü sınıfı kendisinin farkına vardı. Menderes gibi toprak ağasının işine gelmeyen bu farkına varma, Hasanoğlan'daki köy enstitüsünde bulunan Tiyatro yapısını 'komünist orağı'na benziyor diye kapatılmasıyla başlayan süreçte köy enstitülerinin anası gibip bellendi.