Hayır 9 değil. O zaman kızların yaşı ergenlikten itibaren sayılıyordu. Yani 18 yaşındaydı. Ortalama insan ömrü de 30lu yaşlardaydı. Savaşlar ve hastalıklar çok erkenden öldürebiliyordu insanları. Peygamberimiz ortalamanın üzerinde yaşadı. Bu bilgileri aldığın yerler doğru veya yanlış aktarıldığı belli olmayan hadisler ise al bu da var:
“Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l-Enbiya Hz. muhafazid ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)

Yani attığın iftiralar için kaynak diye göstereceğin yerler seni kendinle çeliştirir. Dinin kaynağı Kuran'dır. Kölelik kuralları o zamanın en üst düzey kuralları. Ailesi sana karşı savaşmış ve ölmüş bir kadının hayatta kalması çok zor. Hür bir insanım ben diye gezemez, zorbaların veya korsanların kölesi olur en iyi ihtimalle. O anda dünyada diğer tüm devletlerde köleye istediğini yaptırabiliyorsun: çalıştırmak, aşağılamak, canını almak. Getirilen sistemde sadece evine alıp bakabiliyorsun, çalıştıramıyorsun bile. "Arap masalı" diyerek ırkçılık duygularına mı oynuyorsun, çocuk mu kandırıyorsun * şu an kurban kesilmesi 100 yıl sonra çoğu besinin laboratuvarda üretildiği bir dünyada insanlara ilkel gelebilir ancak o zaman için en doğru yöntem, şartlara göre mantığını anlamak lazım. Savaş ortamındq, güçsüz insanların kaçırıldığı, karın doyurmanın çok zor olduğu bir dönemde müslümanları yenenler eşlerine napıyorlardı düşünürsen, dini alçaltmak için insanlar hassas olduğu cinsel konulardan verdiğin bu tür örneklerde bile ne kadar haksız olduğunu anlarsın. Olay Arap dini, şu hüküm vs de değil. Ortada bir yaratılış var, başı ve sonu olmayan bir yaratıcı var. Keşfedilmeyi de bekleyen çok şey var. Bu yolda insanlık adına en doğru yolu tutturmak için Allah, hükümlerini bir kitapla insanlara ulaştırdı. Ondan geldiğini anlamamız için gelecekten savaş biliyor, dünyanın en alçak yerinin neresi olduğunu söylüyor(amerikanın keşfiyle daha alçak yer denilebilirdi), oruç tutma zamanlarına sabahtan akşama diyio geçmiyor çünkü kutuplarda güneşin batışında teğet geçer gibi gerçekleştiğini biliyor, evrenin genişletici olduğunu belirtiyor, dağların bulutlar gibi hareket ettiğini söylüyor ki binlerce yılı hızlandırıp izlesen tektonik hareketlerde bunu görürsün. Aynı zamanda kazık gibi çaktığını söylüyor, bunda da dağları incelersen üstü ne kadarsa daha fazlası yer altına doğru ters yönde var. Depreme karşı oluştuklarından, direnç göstermesi de var. Sirius yıldızıyla, tarıkla ilgili tespitler. Bunları okuduğun Kuranın yazarı, kendi bilgisine senin tespit edebileceğin dilden örnekler veriyor. Özetle elçinin uydurmayı bile düşünemeyeceği iddialar, insan ötesinde iddialar. Yazarın kim olduğunu anlamanın ardından iyi insan olma adına hükümlerini yazıyor. Ancak uydurma hadisler, insan faktörü vs devreye giriyor ki Allah'ın artı veya eksi yönde tanıdığı özgürlük bu, yanıltıyorlar seni. Bana akla yönel diyince cool olmuyorsun, akla yönelmişim ben zaten. Önyargılarından, dogmalarından kurtulamamışsın sadece yer değiştirmişsin.