Aşk nasıl işlerse inanç da öyle işler. Salt mantık aramaya kalkarsan bocalarsın. Biraz mantık, biraz istenç, biraz duygu, biraz da sosyal mirastır.

Etrafına hayrın dokunduğu sürece inancın sorgusu olmaz. Bu bir hürriyettir ve herkes kendince bunu yaşar.

Kaldı ki sosyolojik ve pgibolojik bir olgu olan dini, pozitif kavramlarla test etmek de çok mümkün değildir. Aynı duygular gibi. Neden milliyetçisin? Senin milletinin diğer milletlerden özü gereği daha iyi olduğunu ve öyle de kalacağını kanıtlayacak tek bir pozitif dayanak yoktur.

Burada tartışılması gereken şey, ayrı ayrı din / etnisite vb. mikro kimliklerin her biri değil, temelde yatan aidiyet duygusu, onun nedenselliği ve onun yapısıdır.