beni bilen bilir. aranızda hindistan'dan ve hintlilerden en çok nefret eden benim ve buna rağmen böyle bir radikal karar aldım. şimdi diyeceksiniz ki "be dıbına koduğumun malı; avrupa, amariga gibi yerler varken ne diye dünya'nın züt deliği olarak tabir edilen bir ülkeye gidiyorsun."birincisi, çünkü "tak" var, ondan gidiyorum. ikincisi, bir atasözü der ki "yenemiyorsan onlara katıl". bir yazılımcı olarak maalesef başka çarem yoktu panpalar. google gibi büyük şirketlerin ceo'ları ve co-ceoları genelde hintlidir ve hintliler de yahudiler kadar birbirini tutar. benim buradaki en büyük gayelerim; kendimi yazılım konusunda geliştirmek, literatüre bile henüz geçmemiş binbir çeşit hastalığa karşı bağışıklık kazanmak ve iyi kötü bir çevre oluşturup hintlilerle beraber şirkette yükselmek olacak.

tabii hindistan'ın da güzel yanları da yok değil hani. özellikle şu sıralar mumbai'den ev bakıyorum ve kiralar burada çok ucuz. 100 metre karelik bir delik türk lirasıyla aylık sadece 50'ye geliyor. maaşım da yaklaşık 500 dolar olacak, yani türkiye'deki maaşımla aynı. ama burada yiyecekten(!) barınmaya herşey türkiye'dekinin 5'te biri fiyatında. karı-kız bulmak da pek sorun olmaz orada. sonuçta onlara göre sarışınım ve boyum da uzun. kaslıyım ve tenim de beyaz. evet bunlar türkiye'nin aksine hindistan'da prim yapan unsurlar ve kesinlikle oraya yerleştikten sonra 1 aya kalmaz, ortamın hızlı çocuğu olurum. türkiye'den sonra hindistan bana hem cennet, hem de cehennem gibi gelecek.