/i/İnanç

İnanç
  1. 76.
    0
    Survival of the Fittest kavramında fittest strong/güçlü, kuvvetli kavramıyla değil, ortama uyum sağlayabilme kavramıyla ilişkili. Yani aynı türe ait iki canlıdan daha kuvvetli olan değil, özellikleri ortamda barınabilmesi açısından daha değerli olan hayatta kalıyor ve genlerini gelecek nesillere sunuyor.

    Evrimi toplumsal bir simülasyon şeklinde somutlaştırmak istiyorum: Barlarda bodyguardlık yapan kalıplı insanları düşün; onlar korkunç bir güce sahip fakat dünyadaki tüm bodyguardları toplasan kendi kendine yetmekten bile aciz olan Stephen Hawking'in yarısı dahi etmez. Aynı şekilde bir hayvanın diğerlerine üstünlük sağlamasının yanısıra ortama da adapte olabilmesi gerekir.

    Yine günümüzden bu defa biyolojik bir örnek vermek gerekirse martılar etçil hayvanlardır, onlar ne ot ne de simit gibi besinleri tercih eder. Fakat hayatta kalmak için bunları yerler ve sonunda hayatta kalan ortama en iyi adapte olan martılar ve onların genleri olur. insanların fiziken zayıf hale gelmesinin sebebi zihnen güçlenmiş olmalarıdır. Beynimizin hacmi süregelen zaman zarfında oldukça büyüdü. Artık eskisi gibi adelelere ihtiyacımız yok çünkü.
    ···
    1. 1.
      0
      Zihince guclenen adeleleri kaybediyor yani. illa bir yerden alıp bir yere verecek. Buzul çağından bahsediyoruz. Emin ol o çağlarda adele akıldan daha iyi iş yapıyor. Unutmaman gereken bir diğer husus ise insanın toplumsal bi varlık olduğu prensibi. Milyonlarca yıllık tarihimiz olsa kemik bulana kadar uygarlık bulunurdu. Ama bakıyorsun, bulunan en eski uygarlık çok da eski değil.
      ···
    2. 2.
      0
      Zihni güçlenen aklını kaybeder gibi bir sonuca ulaşmanı gerektirecek bir şey söylemediğimi düşünüyorum. Ben kullanılmayan organların, uzuvların zamanla işlevsizleştiğini anlatmak istedim. insanoğlu bu günlerine gelmek için her geçen gün fiziksel açıdan ziyade zihinsel açıdan gelişmesi gerektiğini anladı ve bunu da uygulamaya koydu. Bizler düne göre daha az fiziksel gelişim çabasında, daha çok zihinsel ilerleme çabasındayız. (Türkiye gibi basit insanların yüceltildiği geri toplumlar hariç) O yüzden beynimizin hacmi arttıkça, ateşi kullanıp, barınaklar inşaa ettikçe hem ellerimiz devinim işlevini kaybetti, hem kıllarımız döküldü (dökülmeyenler olabiliyor maalesef) hem de ortak atalarımızdan farklı bir görünüm kazanarak daha farklı bir canlıya dönüştük.

      Uygarlık için gereken şeylerin ortaya çıkması oldukça uzun sürdü. Önceleri sosyal varlık olan homo sapiens bugünkü anlamda milyonlarca kişinin oluşturduğu toplumlarda yaşamıyordu. Çekirdek aile büyüklüğünde denilebilecek küçük aileler zamanla klanlara ve sonra ilkel toplumlara evrildiler. Milyonlarca yıllık uygarlık bulmak için milyonlarca yıl önce ateşin, tekerleğin, yazının, tarımın -yani yerleşik hayatın- ve tabiki artı ürünü depolayabilmek için oluşan bürokratik oluşumların meydana gelmiş olması gerekirdi. Bunların ortaya çıkması süreciyle insanlığı sınırlandıramayız. insanlık bu noktalara gelmek için büyük çabalar sarfetmeliydi. Şimdi bile ilk buhar makinesinden ancak 150 yıl sonra telefonu icat eden insanoğlunun yazı gibi bir nimet olmadan uygarlık kurma aşamasına gelmesinin ne kadar uzun süreceğini tahmin edebiliyor musun? O sebeple ilk insan için tarım yapan, boyu 40 metre olan ve 2000 yıl civarı yaşayan çamurdan bir varlıktı demek, ilkel ve gelişmeye meyilli bir varlık demekten daha komik bence. Hatta trajikomik.
      ···
    3. 3.
      0
      *telsiz telefonu icat eden insanoğlunun
      ···
    4. diğerleri 1
   tümünü göster