1. 26.
    0
    bugün sabah manitada uyandık. halkalı'dayız. atladık arabaya nişantaşı'na yazıldık. doyana kadar ye mottolu bir yerde kahvaltı ısmarladı saolsun, adını hatırlamıyorum kusura bakmayın. neyse eşşoğleşşek gibi yedik ve kalktık. bir yerlerde de kahve-sigara yapalım dedik. ortalıkta dolanırken 'kase' diye bir mekanın kaldırımdaki boş masasına yazıldık. kahvelerimizi söyledik. ve tabiki o kahve-sigara kombini bir ara benim motorları tetikledi. bu arada uzun zamandır uğramamışım o semte. gözüm fıldır fıldır. tamam manitayla iyiyiz ama burası da nişantaşı... neyse bir ara kalktım masadan artık kaçınılmaz olunca. gittim ki tuvalet tek. kadın-erkek ayrımı yok. yekpare tuvalet. kapıyı sertçe zorladım ve açılmadı. ben de beklemeye karar verdim. bu sefer de tereddüte düştüm. acaba daha fazla mı zorlamalıydım? ya da tıklatsa mıydım kapıyı? 1-2 dakika kadar bekledim elimde telefon. şükür ki doğru davranmışım. içeriden önce sifon sesi geldi. akabinde de aşçı önlüğüyle bir kadın çıkageldi. daldım içeri. sıçarken bir yandan da fransızların bize nasıl yenildiklerini kendi çaplarında analiz eden bir entry okudum çok da uzun olmayan cinsten. taharet falan derken çektim sifonu ve ellerimi yıkamaya koyuldum. bir de baktım ne göreyim... az evvel kovduğum kerim beyin oğlu ahmet sizin kızı skyr tuvalette.!? bizim sıçtığımız komando takmuş meğerse, hiçbir yere gitmemiş. demir atmış yalnızlığa. iş ya sifon da bir dolmuyor, bir dolmuyor... o an anladım. bu süreç ya 3-4-5. kez sifon çekmelere kadar gidecek ya da başka bir formülle çözülecek. şöyle bir bakındım ki ortalıkta kova falan var mı diye. tabiki yok. aldım elime tuvalet fırçasını ve başladım pekekenti dürtmeye. bir miktar dürttükten sonra pes ettim ve ikinci kez şansımı denemeye karar verdim. o esnada gözümün önünde 'cihangirde bir ev' karikatürü canlandı. daha fazla yapacak bir şey olmadığına kanaat edince tekrar çektim sifonu. vaaaalaaaaa. problem çözüldü. dışarıda bekleyen birinin olması ihtimaline istinaden tekrar ellerimi yıkadım vakit kazanmak için ve çıktım. keza içerisinin artık nasıl koktuğundan çok da emin değildim. kapıyı açar açmaz da kestiğim hatunun ta kendisiyle karşılaştım. saolsun telefonundan hiç başını kaldırmadı. usulca benim uzaklaşmamı bekledi. yerime oturunca yengeniz hızlı geldin ya diye bir yorumda bulundu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster