Çaresizlik adama ampul icat ettirir
Atatürk'ün başarılı olmasının altondaki sır da esasında başarılı olma mecburiyetinde gizlidir. Yani bir çaresizlik söz konusudur. Tek çarenin kendisi olduğuna inanan Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nda inanılmaz bir deha sergilemiştir. Ulusal mücadelenin önderliğini yaparak mükemmel bir organizasyonu ortaya koymuştur. Yine istanbul' un fethi sırasında havan topunun ve yürüyen kulelerin icadı da bir çaresizliğin akıl almaz ürünüdür.

ll. Dünya savaşında susuz çalışan motorun icadında da çaresizliğin gücü tüm çıplaklığıyla gözler önğne serilmiştir.
Edison'un karanlıktan korkan bir adam olduğunu biliyor muydun? Edison karanlığı aydınlığa çevirebilecek tek insanın kendisi olduğuna inandı. Çaresizdi ve başarmak zorundaydı.

Satılmaz ki alasın! Stok mtok yapasın...
Telafisi asla mümkün olmayan bir mefhum: Zaman. Gitti mi gitmiştir. Geri getirmek imkansızdır artık. Ne ilginçtir ki bu kadar özel bir önemi haiz bu mefhumu, inanılmaz derecede hunharca harcayabiliyoruz. Timsah gibi üst çenemizi açarak saatlerce tv izleyebiliyoruz. Hem de hiç düşünmeden, ne verip ne aldığımızı hiç hesap etmeden.
Hesabını bileceksin. Muhasebeni iyi yapacaksın! Sadece tv izlerken değil, her zaman. Şu anda bile. "ne veriyorum, ne alıyorum." hiç düşündün mü hiçbir yerde sayılmayan zamanını neye karşılık harcadığını? Sor kendine; şimdi sor: ben şu anda ne veriyorum, ne alıyorum? Eğer bu ticaretten memnun değilsen kapat elinde ne varsa git. Daha karlı bir yatırım yap!

Abd de bir okulda yapılan araştırmaya göre haftada 24 saat tv izleyen bir öğrenci grubunun 14 saat tv izlenmesi sağlanıyor. Sonuç okuldaki şiddet %25 nispetinde azalıyor. Demek ki zaman verip yerine şiddet alıyorsun. Var mı böyle bir ticaret? Katrilyonlar verip alamayacağın saatlerini ver, şiddeti al!

Zaman, kıymeti ancak bitince anlaşılan korkunç bir hazine. Tüm insanlar bu konudan saatlerce konuşmalarına rağmen, zamanın ne kadar kıymetli olduğundan dem vurmalarıma rağmen, malesef uygulamada yetersiz kalmaktadırlar.
Okey, pişti 51 masalarında her nedense oyun bitinceye kadar saatlerle ilgilenen hiç kimsr yoktur. Oyun biter, kahveden çıkarken tüm oyuncular ağız birliği etmişçesine "eyvah saat 12 olmuş" diye söylenir. Halbuki 5 dakika önce de saate bakmış; fakat kafasını kuma gömen deve kuşu gibi kaçmıştı, korkunç gerçekten...