1* Türkiye Maliye Bakanı geçtiğimiz hafta Dünya Bankası ve IMF'den Türk hükümetinin “kronik ve kaotik borçluluk” olarak adlandırdığı şeyleri çözmek için uygulamak zorunda olduğu kemer sıkma tedbirlerine ilişkin talimatlar almak için geldi.
2* Chase Manhattan Bank'taki bir yetkiliye göre, IMF Türkler için kapsamlı bir kemer sıkma paketi hazırladı. Paketin özü, Türk lirasının yüzde 75'lik devalüasyonu ve tüm ithalatlar için tam olarak durması şeklinde.
3* Yüzde 75'lik devalüasyon hakkında yorumda bulunan bir başka New York bankası yetkisi, "Elbette yüzde 75... Etkili olması için böyle gerekiyor. Ve tüm ithalatlar kesilmeli. Aksi halde onları ZORLAYACAĞIZ."
4* Türkiye'nin iddialı sanayileşme progrdıbını ve genel olarak yüksek düzeydeki ulusal büyüme beklentilerini ciddi biçimde TEHLiKEYE SOKAN önemli kesintiler IMF ve Dünya Bankası tarafından talep edilmektedir.
5* Türk lirasında son dönemde %66’lık bir devalüasyon gerçekleştiği düşünüldüğünde, Maliye bakanının ABD'ye gelişi Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en ciddi ekonomik kriz olduğunu gösteriyor.
6* Türk medyasına göre ekonomik çöküş kaçınılmaz. Geçen dönemde rezervler birkaç milyar dolar azalarak son zamanların en düşük seviyesine geriledi. Türklerin Dünya Bankası şantajına boyun eğip geçmeyecekleri ya da çaresiz kaldıkları görülecektir.
7* Hükümet Dünya Bankası ve IMF politikasını yürütmek için 10 yıldan uzun bir süre önce iktidara gelmesinden bu yana tüm istekliliğe rağmen, Hükümetin ya da muhalefetin bu istekleri yerine getirip getiremeyeceği büyük bir sorundur.
8* Dış ticaret açığı hızla artıyor. Bütçe, önceki yıllara göre daha büyük açıklar veriyor. Türkiye'nin döviz kaynağı olan turizm hızla düştü. Özel sektörün kısa vadeli döviz borcu normalin üzerinde.
9* Hükümet uzun süredir IMF'nin şantajlarını yerine getirmede direndi. Misilleme olarak, Dünya Bankası, New York bankaları gibi diğer kuruluşlar Türkiye'deki tüm projelere yönelik finansmanı kesti.
10* Haziran seçimlerine giderken sayısız bankacılık kaynakları, hükümetin “IMF ile anlaşması” halinde bunun “siyasi intihar” olacağını itiraf etti. Türkleri satın almak için seçimlere kadar sanayi politikaların terk edilmesi akabinde kemer sıkmaya geçilmesi teklif edildi.
11* Türkiye'nin geleneksel politikası devlet öncülüğünde sanayileşme olmuştur. 1950'lerden beri Atlantik güçleri Türkiye'nin kalkınma yönelimini SANAYiDEN alıp GELENEKSEL TARIMA yöneltmek, hafif sanayi ile çeşitlendirmek için girişimde bulunmuştur.
13* Türkiye'nin mevcut durumu, bir önceki ekonomik krizi hatırlatıyor. Yüksek büyüme hedefleri, Türkiye'nin döviz ihtiyacının artmasına neden oluyor. Döviz ihtiyacı yüksek borç ve enflasyonu doğuruyor.
15* IMF, Türkiye'nin ithalatı azaltmasını istiyor. Ancak, ilk çeyrek için ithalat geçen yıla göre arttı. Niye? Seçimler yüzünden mi? Kısmen seçimler, kısmen Türkler gurur duyuyor ve lanet olası kalkınma programlarından vazgeçmiyorlar.
1977'de, ekonomi çıkmaza girmiştir
Hükümet ekonomiyi düzeltememiştir
IMF'den yardım talep edilmiştir
IMF bir takım tavizler istemiştir
Hükümet oy kaygısı ile bu tavizleri reddetmiştir
Muhalefet bu tavizlere yanaşmamıştır
Kutuplaşma olmuştur
Kaos yaşanmıştır
Ve darbe gelmiştir
Bugün gelinen noktada;

Ekonomi çıkmazda,
IMF ve türevleri taviz istiyor,
Seçim yaklaşıyor,
Siyaset tavizlere "şimdilik" yanaşmış değil,
Kutuplaşma vardır,
Kaos yoktur.

Darbe? Ordu ciddi miktarda temizlenmiştir. Darbe ihtimali yoktur.
Suriye'de PKK'ya yapılan 8000 tır yardım ile verilen askeri eğitim etnik çatışmanın hazırlık aşamasıdır. Türkiye'de HDP-HÜDAPAR ittifakı için verilen çaba ise sosyolojik hazırlık aşamasıdır. Geçtiğimiz ay, bu ittifakın olabileceğini yazdım. Çünkü etnik çatışma için bu şarttır.
Hendek operasyonu, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekatı etnik çatışma riskine karşı yapılmış "preventiwe war" yani önleyici savaş/müdahale olmuştur. Ama yeterli mi? Hayır.

Etnik çatışma riski ölmez. Düşer, yükselir. Ama yok olmaz. Risk şuan için yükselmektedir.
Türkiye için nihai hedef "ethnic conflict" yani etnik çatışmadır dedik. Bu çatışmayı önleyebilecek dinamikler yani sol, sağ, laik, muhafazakar vb çevrelerdir. Bu çevrelerin mutlaka yan yana olması gerekir.

Kutuplaşma ise temel olarak bunu engelliyor.

Twitter Con Sınovdan alıntıdır

Durumun ciddiyeti ortada..