evet beyler anlatmaya başlıyorum. şimdi ocak ayında istanbuldan antalyaya giden bi tane gemi olcak. ama o zamana kadar yapılmış en büyük en sağlam gemi olcak. bu gemiye en zenginler biniyo olcak. sonra barbut masasında bi zengin biletini mahmut diye bi adama kaptırcak. mahmut gemide kezban adında bi kızı görcek. kız görücü usülüyle 120 yaşında urfalı bi toprak ağasına satılmış balayına gidiyolar pompaya. mahmutla kezban birbirine yakınlaşcak. kezban dicek gel beraber kaçalım. bu sırada yunan adalarına kaçmak isteyen mültecilerin kayıklarıyla gemi çarpışcak. herkes canını kurtarmaya bakarken gemideki roman müzisyenler hap koydum roman havasını çalacaklar. gemi sulara gömülürken botlara binmek için zenginler arasında muazzam bir mücadele başlayacak. kafalarına kürekle darbe alan kezbanla mahmutun hafızaları silincek. konuşmayı falan unutcaklar. sahil güvenlik hayatta kalanları kurtarcak. herkes kim olduğunu anlatcak ancak bizim ikili konuşamadığı için bunları mülteci zannedip kampa göndercekler. film burda bitcek yüksek gişe yaparsa ikincisini çekicez.