1. 1.
    +7
    BB (baby boomer)kuşağı dediğimiz 1944-1960 doğumlu insanların;
    – Delinen pantolonlarına yama vurmaları,
    – Yıpranan giysilerini onarmaları,
    – Sökülen ayakkabılarını dikmeleri,
    – Patlayan futbol topunu sağlamlamaları,
    – Bozulan radyoyu tamir ettirmeleri, sırf yoksulluktan değildi. Sadece tutumluluktan da değildi.
    Onlar bunları yapmakla, kendinden sonraki nesile çok önemli bir mesaj veriyorlardı. Onlara;
    – Eşleriyle araları açıldığında, alternatiflere yönelmeden aralarını düzeltmelerinin mümkün olduğuna,
    – Çocuklarıyla aralarına kara kediler girdiğinde bu durumun vakit geçirmeden telafi edilmesinin gerekliliğine,
    – Arkadaşlarıyla, komşularıyla, dostlarıyla bağları koptuğunda; yenilerini aramakla vakit kaybetmeyip, aralarındaki bağları tekrardan bağlamalarının kaçınılmaz olduğuna…müthiş bir örnek olması için, onların böyle bir yetenek geliştirmeleri için onlara “prototip” olmaya da çalışıyorlardı.
    Yani bir yandan yeni neslin;
    – Onarıcı,
    – Telafi edici,
    – Tamir edici,
    – “Arabulucu” özellik kazanmasına önayak oluyorlardı.
    Onların bu çabalarının “çaresizlikten”, yokluktan, fakirlikten, cimrilikten ileri geldiğini düşünen 1965-2000 kuşağı olan “X” ve “Y” nesli, bu sinyali alamadı. “Z” jenerasyonu da bu atıcı, değiştirici, vazgeçmeye hazır, çabuk sıkılan neslin özeti olarak hayata girdiler.
    Bu nedenle yeni kuşak nesil;
    -Aşırı alıngan
    -Aşırı özgürlükçü
    - Kendi ne kadar verdiğini değil de, ne kadar aldığını önemseyen
    – Eşiyle bozuştuğunda,
    – Arkadaşıyla atıştığında,
    – Komşusuyla kavga ettiğinde, ortamı yumuşatmayı, aralarını düzeltmeyi, barışabilmeyi düşünemediğinden, beceremediğinden onları “değiştirmeyi” seçmek gibi stratejik bir hatanın içine düşebiliyor.
    Söz gelimi;
    – Bana arkadaş mı yok?
    – Başka komşu mu yok sanki.
    – Hiç dert değil, elimi sallasam ellisi.
    – Küserse küssün…gibi “sanal efelik” taslayarak fıtratını bozabilmektedir.
    ···
   tümünü göster