/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Hoşgeldin canım dedi Buket içeri geçerken, hoşbulduk dedim. Bukette güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Kazımı aradım ders eve gideceksen ders çıkışı alayım seni dedim. Olur dedi. Buketten çıkıp Kazımı almaya gittim okulun önüne. Arabada Kazımı beklerken üzerimde garip bir ağırlık olduğunu farkettim. Havalardandır diyerek çok önemsemedim. Kazım geldi oo kardeşim hayırdır erkencisin diyerek güldü. Ya senin yüzünden sen gittikten sonra uyuyamadım sonra Bukete kahvaltıya gittim dedim. Kazımın yüzü düştü bunu söyleyince. Normalde bir şeye bozulduğunda pek belli eden biri değildi aslında. Döndüm buna bakarak yav tamam uyku senin itin olsun şaka yapıyorum kendi kendime uyandım seninle bir alakası yok dedim. Sadece gülümsedi. Ha sahi sen benim çakmağı mı aldın sabah diye sordum. Temkinli bir şekilde yoo o nerden çıktı dedi. Hiç öyle bulamadım da sabah diyerek geçiştirdim. Kazım garip davranıyordu. Hali tavrı farklıydı ama üstelemek istemedim.

    Eve vardık. Hava bir hayli kasvetliydi. Kara bulutlar yükünü almış bırakmayı bekliyor gibiydi. Hava sıkıntıydı yağsa rahatlayacak deriz ya hani tam da öyle bir hava vardı. Bulutlara uzun uzun bakıp bir sigara yapıp söylendim. Ulan bulutlar siz sıkıntılısınız diye ben de sıkıntıya giriyorum diye. içimde gerçekten nedenini bilmediğim garip bir sıkıntı vardı. Perdeyi çekip biraz yatayım dedim. Belki geçer içimdeki sıkıntı... Gözümü açtığımda karşımda simsiyah çarşaflı gibi uzun boylu bir şey duruyordu karşımda. Hissettirdiklerini anlatmamın imkanı yok. Nefes alamamaya başladım. Üzerime doğru gelmeye başladı. Gözleri insan gözü gibi değildi. Koyun gözüne benziyordu. Koyu bir sarı renkti gözleri. Yüz hatları yoktu, ya da ben o korkuyla farkedememiştim. Eli ayağı yoktu, varsa da görünmüyordu. Dua etmeye çabaladım. Sanki ezberimdeki herşey bir anda silinmişti, boğuluyordum, nefes alamıyordum. ana gadim altiyın diye bağırdı. iyice yaklaştı. Gözlerimi bile kapatamıyordum. O an sadece Allah diyebildim. Dediğim an tekrar gözlerimi açtım. Kan ter içinde kalmıştım. Soluk soluğa kalmışım, boğazımın acıdığını hissettim. Elimi telefona attım saate baktım 18 civarıydı. Kerahat vakti uyumuştum. Yatağımdan kalkıp dua ederek mutfağa doğru su içmeye giderken Kazımın odasına doğru baktığımda hiç duymadığım tarzda bir müzik çalıyordu. Neyse diyip devam ettim merdivenlerden inmeye. Bir bardak su doldurdum kendime. O an arkamda birşey olduğunu hissettim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster