/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Hocanın adının Ersin olduğunu ve Türk Edebiyatı hocası olduğunu öğrendim. Genel gözlemlerin ardından böyle bir durum raporu çıkardım kendime;

    -En arka sağ-sol köşede tek oturan iki apaçi, çift dikiş
    -Orta sırada en önde ve onun arkasında oturan 4lü kız grubu, ilerleyen zamanlarda sınıfın kurtarıcısı olan kopya makineleri, sınıfın inekleri.
    -Sağ, en öndeki sarışın, uzun boylu, olgun kız baya güzel aq ama o da çift dikiş
    -Yanında oturduğum kızda güzel ama put gibi oturduk bi kere bile konuşmadık nasıl muhabbet açarım bunla amk

    Gözlemlerimi düşünürken zil sesiyle kendime geldim. Kutsal seçenekler önüme dizildi bir anda. "Sınıfta, özgüvensiz inek-süt gibi otur. Kantine inip masalarda otur, karı kız ortamı yapmaya çalış. Okulu gez, kafa dengi panpalar bul." ilk seçeneği zaten 8 sene kullandım, bi tak faydasını da görmedim diye onu eledim. ikinci seçenekte ilk gün için erken, ortalık ana baba günü gibi zaten. Herkes bir yerlere gidiyor, karı kız bulunur acelesi yok" diye düşünüp kafa dengi birisini bulmak için okulu gezmeye başladım.

    ilk tenefüs 15 dakika, diğer tenefüsler 10 dakika, öğle molası ise 50 dakikaymış.

    ilk 15 dakika boyunca okulu geziyordum, kızlarla muhabbet açmaya çalışanlar, çoktan grubunu kurup takılmaya başlayanlar, tuvalette samanyolu efektleri yapan cuğaracı panpalar ve eskiden tanışanlar... Amk zaten arkadaşı olmayan bir insandım, sanki benim gibi okulda başka tek gezen yok. Herkes birbiriyle tanışmış biri ile. En son boynum bükük bir şekilde sınıfa dönüp sırama oturdum, yanımdaki esmer kız daha gelmemişti. Belki de tenefüs daha bitmedi diye gelmemiştir diye pek önemsemedim, telefonumu çıkartıp kurcalamaya başladım. Hava atıcam ya tabi sınıfa amk. Telefona baksanız gerçi hiçbir tak yok. Ne bir müzik, ne bir fotoğraf, ne bir oyun. Sadece rehberimde anne-anneanne-dede üçlüsünün numarası, tam bir rezillik.

    Telefonuma yavaş yavaş alışırken, zil çaldı. Sınıf yavaştan dolmaya başladı, yanımdaki esmer kızı kapıda görünce düşünmeye başladım. Bu kızla bir şekilde muhabbet açıp ileriye dönük yatırım yapmalıydım. Onu fark etmemiş gibi yapıp telefonumla havalı bir şekilde uğraşmaya başladım, kız başıma kadar gelip kalkmamı bekliyordu ama fark etmemiş gibi yapıyordum. En son dayanamayıp kalkmayacak mısın? diye bir soru sordu ve aramızdaki ilk diyaloğa bir start vermiş oldu.

    • B:Ben E:Esmer kız*

    E:Kalkmayacak mısın?
    B: Pardon ya, telefonumun ayarlarını yapıyordum da fark etmemiştim.* Bu sırada nerdeyse telefonu kızın gözüne sokucam aq yok öyle kasılmalar falan.*
    E: iyi, müsade ette geçeyim artık. Zil çaldı, ders başlar.
    B: Tamam, pardon. *kalktımda, bunla bi gib olmaz çok egolu falan diye düşündüm*
    E: Önemli değil(nokta)

    Son cümleyi de iğneler gibi söyleyip oturdu, ben de yeniden yerime oturdum. Kız, sınıftakilerden çok farklıydı. Herkes liseye geçtiği için zütünü yırta yırta geziyor, cıvık cıvık ve çocuksu tavırlar takınıyorlar, ama bu kız oldukça sakin ve sessizdi. Aramızı sağlamlaştırmak için ders ne diye sordum, umursamaz bi tavırla "Matematik." diye cevapladı. Aq kraliyet ailesinden falan geliyor heralde, huurdaki havaya bak.

    Sınıfın kapısı açılıp içeriye 50 yaşlarında, kısa boylu, sarışın, kilolu böyle uyuz tipli bir kadın beyaz önlüğü ileri birlikte içeri girdiğinde tüm sınıf susması gerektiğini fark etti. Kadın gayet otoriter bir şekilde direkt masasına geçip oturdu, ciddi ve sert bir ifadeyle adının "Neriman" olduğunu ve kendisinin bizim "Matematik öğretmenimiz" olduğunu söyledi. Ardından kendi dersinin işleyişini anlattı. Neymiş efendim, ayağa kalkmak, soru sormak, gülmek, uyumak, camdan bakmak, not tutmamak, dersi takip etmemek, ödev yapmamak yasakmış. Nefes almakta yasak olsaydı tam olcaktı amk. Bu karıya uyuz kaptığımı yavaş yavaş fark ettim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster