/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Sabah artık bünyenin alışmasıyla saatimde uyandım, rutin kahvaltı-hazırlanış-evden çıkış vesaire derken Aysun'u bekliyordum köşede. Bu sefer biraz geç geldi, saçlarını örmüş o yüzden geç kalmış. Beraber okula gittik, o gün baya durgundum dün akşamki konuşmalardan dolayı. Aysun fark edip ne olduğunu sordu, önemli bir şey olmadığını falan söyledim yine de anlatmamı istedi, en son ailevi bir şey özel dedim, utanarak pardon dedi. Okula gidene kadar konuşmadık, hafiften aramızda soğuk rüzgarlar esti. Sınıfta bunu teselli ettim tabii ki espriler falan yaparak. Okul o gün baya sıkıcı bir şekilde geçti, çıktıktan sonra Oğuz'la sahilde bir çardağa gidip oturduk. O da fark etti üstümdeki kara bulutları.

    (B: Ben - O: Oğuz)

    -

    O: Anlat bakalım, ne bu suratının hali?

    B: Birşey yok be oğlum.

    O: Lan biz kardeş değil miyiz amk, nesi yok işte baksana şu suratın haline. Aysun ile birşey mi oldu yoksa?

    B: Yok ya, iyiyiz Aysun'la.

    O: Ee, ne var sende o zaman?

    B: Hani sana bi heriften bahsettim ya, annemin mesajları okudum demiştim.

    O: Ee?

    B: Bize yemeğe geldi, böyle espri yapmaya çalışmalar, bilmemneler... Şirin gözükmek için her şeyi yapmaya çalıştı huur çocuğu. Geceleyin 3 gibi de uykumdan uyandım, salona gizlice gidip bunları dinledim. Yok aga, bunlar evlenmeyi düşünüyor. Ne yapacam ben şimdi?

    Anlattıklarım karşısında Oğuz'un da yüzü düşmüştü, başka birisi olsa "boşver" diyip sallardı, bu çocuk harbi benim için üzülmüştü dıbına koyayım. Geldi elini omuzuma koyup "Her zaman ben senin yanındayım, birbirimize kardeş dediysek sahip çıkmayı biliriz. Merak etme, ne olursa olsun biz hep beraberiz." Ulan varya, utanmasam orda hüngür hüngür ağlardım. Baya da içim sıkıntılı, ne yapayım ne edelim diye kafamdaki tilkileri koştururken aklıma okulun ilk günü geldi. Tuvalette sigara içmiştim. insanlar kötü olunca ya da öyle şeylerde sigara içiyorlar diye Oğuz'a bir şey çaktırmadan doğru en yakın marketin yolunu tuttum, Oğuz'da "ne alacaz?" diye soruyordu habire, hiç cevap vermeye tenezzül etmedim.

    Markete girdiğimizde sigara rafına baktım. Ne alcağımı da bilmiyorum, bi yandan korkuyorum bi yandan istiyorum. En son gözüme çarpan Lucky Strike'yi istedim. Adam paketi tezgaha koydu, bir tane de çakmak rica ettim. Parasını ödedikten sonra paket ve çakmağı cebime koyup çıktım.

    O: Oğlum sigara niye aldın?

    B: Dertliyim dıbına koyayım napayım?

    O: içiyor muydun?

    B: Yoo?

    O: Ee?

    B: Ne ee dıbına koyayım? ilk defa alıyorum.

    O: Tamam ben de içicem

    B: Tamam

    -

    Eski yerimize gidip paketi cebimden çıkarttıp, Oğuz'a ve kendime bir dal alıp paketi cebime geri koydum. Bu sefer de bir heyecan basmıştı üstüme, acaba birisi görür mü, bizimkiler duyar mı falan diye bir sürü paranoya yapıyordum. En son cesareti toplayıp sigaraları yaktım, yine "hii babam geliyor" yapıp içime çektim ve öksürüğe boğuldum.
    Oğuz'da aynı şeyi yaptı, o da öksürdü. Güldük yeniden denedik ve öksürüğün azaldığını fark ettik.
    Yavaş yavaş öksürmeden içmeye alışmıştık.

    Sigaralarımızı bitirdik, evlere dağılmak için yola koyulduk. Bizim evin oraya yaklaştığımda Oğuz'a sigara isteyip istemediğini sordum. "Üç tane versen yeterli heralde." dedi, üç tane verdim o evine, ben evime gittim. Anneme her gün biraz daha kırılıyor ve sinirleniyordum, direkt odama çıkıp kapıyı kilitledim tek kelime etmeden.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster