/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Saatin yavaş yavaş geç olmaya başlaması ve yarın okul olduğunun gerekçesi ile vedalaşmaya başladık. Bu sefer tereddüt bile etmeden direkt Aysun'a sıkıca sarıldım, o da sıkıca sarıldı. Yine bir süre böyle kaldık, birbirimizden ayrılmak zor geldi. Zor da olsa evlere dağıldık. Eve gidene kadar Aysun ile ilgili hayallerimi düşünüyordum. Yol boyunca yüzümde aptal bir gülümseme vardı, biri görse kafam güzel sancaktı amk o derece sırıtıyorum mal mal. Zor da olsa sonunda apartmanın önüne gelip zile bastım. Bu sefer evde birisi vardı, otomata bastı. Adrenalin ve mutluluk hormonlarının etkisi ile merdivenleri koşa koşa çıktım.

    Kata geldiğimde annem kapıyı yarıya kadar açmış bana bakıyordu. Niye koştuğumu sordu, boşvermesini söyledim, içeri girerken durdurdu.

    (A: Annem B: Ben)

    -
    A: Oğlum, misafirimiz geldi. Kibar davran, benim yakın bir arkadaşım ufaklıktan beri. Tamam mı?
    B: Tamam anne(yine şu asalak, evde kalmış arkadaşlarından biri falan diye iç geçirdim)
    A: Afferin oğlum benim.

    -

    Ayakkabılarımı çıkartıp direkt odama girdim, üstümü değiştirdim ve ardından lavaboda ellerimi yıkayıp salona doğru yöneldim. Salonda, yemek masasında bir adam oturuyordu. Hatta baş köşede oturuyordu. 35-40 yaşlarında, bakımlı, italyanlara benziyen garip bir adamdı. Beni görünce gülümseyerek "Ooo Open senmişsin demek, bu ne yakışıklılık?" diye yılışık bir tanışma cabası gösterdi.
    Ben de annemin konuştuğu lavuk bu heralde diye fazla sıcak davranmadım, mesafemi gösterdim. "Evet, benim." demekle yetindim ve masaya oturdum. Adam hafiften bozulmuştu bu sert tavrıma. Annemse salona geldiğinde odadaki sıcak çatışmayı fark etmemişti. Annem; "Abinle tanıştın mı?" diye sordu. "Yok, tanışmadım." diye cevapladım.
    Kaşlarını çatıp "Tanış o zaman çocuğum, ne bekliyorsun?" dedi. Oflaya puflaya kalkıp adamın yanına gittim, sertçe elimi uzatıp. "Ben Open." dedim, adam da elimi sıkarak "Memnun oldum Open, ben de Erhan". dedi. Tehtidkar bir şekilde elimi sıkmıştı, bayağı acıtmıştı ama bozuntuya vermedim. Bu herif ileride benim başımı belaya sokacak gibiydi.

    Hep beraber yemeğe oturduk, sabahki benden bir eser yoktu. Yol boyunca salak salak gülümseyen çocuk gitmiş sanki cenazeden çıkan bir çocuk gelmiş gibiydi suratımdaki ifade. Annem neler olduğunu anlamadı, canımın neye sıkkın olduğunu sordu. "Birşey yok, yarın okul var. Pazartesi sendromu heralde." diye geçiştirdim, O Erhan muallaksi de şirin gözükmek için. "Aynen ya, bende de var. Yarın şimdi kim erkenden kalkıp şirkete gidecek, hehe." diye saçma bir espiri yaptı.

    Adam konuştukça daha da kinleniyordum, bu geceyi katil olmadan atlatmasam iyiydi. Dünyada son bir adam kalsa da bu adam bizim masanın baş köşesinde oturamazdı. Daha fazla ortam gerilip tatsızlık çıkmasın diye yemeğimi yiyip odama gittim, rahatsız edilmemek için kapımı kitleyip yatağımda telefon ile uğraşmaya başladım. Aysun'dan ve Oğuz'dan birer mesaj vardı, yine her zamanki gibi ilk Aysun'un mesajını açıp okumaya başladım;

    "Bu gün için teşekkür ederim Open, iyiki varsın, iyiki seni tanımışım.-gülümseme emojisi-"

    Mesajı tekrar tekrar gülümseyerek okudum ve; "Sen de iyiki varsın, ben de iyiki seni tanımışım." diye yanıtladım.

    -
    Oğuz'un yolladığı mesaja baktım, biz ayrıldıktan sonra bu Kader'i eve bırakmaya gitmiş. Beraber bol bol fotoğraf çekinmişler onları yollamış bana da. pekekent ilk günden sevgili yaptı, şansına sokayım ya. "Hayırlı olsun can yoldaşım" diye yanıtlayıp telefonu şarja bırakıp duşa girdim.

    Hızlıca duş aldıktan sonra yatağıma geçip Aysun ile ilgili hayal kurarken uyuya kaldım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster