/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +19 -1
    Dikkat
    Bu bir devam entrysidir tek başına bir anlam ifade etmez.
    Okumaya ana konudan başla:

    ANA KONU: (bkz: dinlerin kökenleri 1 aydınlanmak isteyen gelsin)

    • ***
    • ***

    Değişim geçiren tek tanrı ay tanrısı olmadı. Zamanla , kültürden kültüre çoğu tanrıda küçük büyük değişiklikler meydana geldi, isimleri, görevleri değişti.

    Akadlar'dan sonra kurulan Babil Devletinde ise tarım ve hayvancılıkla ilgilenen tanrı Marduk oldu. Babil Devleti zamanında tarıma daha fazla önem verilmeye başlandı. Bu sebeple ilkin tarım tanrısı olan Marduk, MÖ 20. yüzyılda kral Hammurabi tarafından en yüce tanrı derecesine yükseltildi, daha sonra MÖ 16. yüzyılda kral Nebukadnezar tarafından Sümerlerin 50 kadar tanrısının ismi Marduk'a verildi ve bu olay tek tanrıcılık yönünde atılan tarihteki ilk adım oldu.
    (bkz: http://bit.ly/2uCWnUj)

    50 adet tanrının Marduk'ta birleşmesine rağmen, Marduk'un ay tanrısı olma özelliği ön plana çıktı, ve hilalle sembolize edildi.
    Marduk daha sonraları ise efendi, sahip, kral anlamlarına gelen "Baal" ismiyle anılmaya başlandı.

    Baal(Marduk)'ın kendi çapkınlığı yüzünden ilişkileri pek de iyi olmayan bir de sevgilisi vardı, Yıldız(Venüs) Tanrıçası iştar(Sümerlerden sonra inanna'ya verilen isim).

    (Not: Baal ile iştar önceden de Dumuzi ve inanna isimleriyle yine sevgiliydiler.)

    Baal ve iştar tapınmasının bir bölümü bunlara kurban sunulmasıyla ilgiliydi. Bu tapınmanın uygulayıcıları Baal için kurbanlar sunmak adına kendi çocuklarını Baal putuna ateşte yakıyorlardı.
    Baal'ın rahiplerine "Cahna" denirdi.

    (EK BiLGi: Günümüzde sıkça duyduğumuz "Kahin" sözü "Cahna"dan gelir: Cahna -> Kahna -> Kahin )

    (EK BiLGi 2: Sürekli filmlere konu olan "Cannibal" figürü de yine "Baal Kahini" anldıbına gelen "Cahna Baal"dan doğmuştur.)






    (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0%C5%9Ftar)

    Ancak bizi alakadar eden iştar ve Baal'dan ziyade bu tanrıların Anadolu versiyonları olan Kıbele ve Attis.

    (Not: Mezopotamya'nın aksine Anadolu' da baş tanrı Attis(Baal) değil Kıbele(iştar)'dir.

    Direk mitolojideki paragrafı buraya atıyorum:

    "Attis Kybele'nin sevgilisidir. Ancak Kybele'ye verdiği sözü unutarak Pessinus Kralı'nın kızını sever. Onunla evlendikleri gece düğüne Tanrıça Kybele de davet edilir. Ancak Kybele düğüne geldiğinde ve Attis ile karşı karşıya kaldığında Attis ne yapacağını bilemez. Kybele'ye olan sözünü unuttuğu için duyduğu pişmanlıktan ötürü cinsel organını orada keser ve kanlar içinde kıvranmaya başlar. Sevgilisinin böyle acı içinde kıvranmasına daha fazla dayanamayan Kybele Attis'i bir çam ağacına dönüştürerek ona sonsuzluğu bağışlar. Çam ağacının her mevsim yeşil kalmasının sebebi budur."

    Pessinus Mabedi'nde Tanrıça Kybele adına her sene düzenlenen şenliklerde de bu tapınakta rahip olmak isteyen erkeklerin hadım edilmesinin ve kesilen cinsel organlarının bir çam ağacı altına gömülmesinin kökeni budur. Bu inanış daha sonra sami ırkında (Arap ve Yahudiler) cinsel organı değil ama ucunu (erkeklerde prepusium, kadınlarda klitoris) kesme şeklinde günümüze kadar devam etmiştir.
    (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kibele)

    Şimdi de Mezopotamya civarındaki başka bir devlet olan israil Krallığına geçelim. Buradaki insanlar da Baal'ın bir başka versiyonu olan "Molek"e tapıyorlardı. Tapış şekilleri yine benzerdi. Söz konusu şahıslar kendi çocuklarını Güney Kudüs'te bulunan Hinnom Vadisi'ne zütürüp canlı olarak Molek putunun ortasındaki ateşe atıyorlardı. israil krallarından biri olan Yoşiya, bir gün bu uygulamaya son verdi. Daha sonra burası zamanla, ağır suç işlemiş kişilerin cesetlerinin, hayvan ölülerinin ve ayrıca her çeşit çöpün atıldığı bir yer haline geldi. Sonra da insanlar bu çöplerin yığılmasını önlemek için bunları yaktılar ve devamlı kükürt atarak ateşin devamlılığını sağladılar.

    Vadi ibranicede "Ge" demektir, yani insanlar ağır suç işlemiş kişileri attıkları o yere "Hinnom Vadisi" anlamında "Ge Hinnom" diyorlardı.

    Bu şekilde suçluların ve günahkarların cesetlerinin yakıldığı vadi olan Gehinnom, kutsal kitaplarda "Cehennem" olarak yerini aldı. Birisinin ceza olarak ateşi hiç sönmeyen cehenneme, yani Gehinnom'a, yani Hinnom Vadisi'ne atılacağına ilişkin örnekler 3 semavi dinde de bolca yer almaktadır.
    (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hristiyanl%C4%B1kta_cehennem)

    Ayrıca müslümanlıkta cehennemin yöneticisi olan melek diye bahsedilen "Mâlik" , kendisine "Gehinnom"da canlı hayvan ve çocuk kurbanların yakılarak sunulduğu tanrı olan "Molek"ten gelir.
    (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%A2lik)
    (bkz: https://tr.wikipedia.org/wiki/Molek)

    Yahudilerin diğer bir icraatlarıysa inanç sistemlerini millileştirmeleri oldu. O zamanlar başkentleri olan Kudüs şehrini kutsal kabul ettiler.
    Kendilerinin üstün ve seçilmiş olduğunu, sadece Yahudilerin tanrıyla ilişkisi olabileceğini düşündüler. Kendilerine lider figürü olarak ise "Musa" dedikleri ilk Sami Devletinin kurucusu olan "Büyük Sargon"u seçtiler (Bizdeki Mete Han gibi).

    inanç sisteminin millileşmesi insanların birbirlerine ve inançlarına karşı olan bağlarını güçlendirdi. Yahudi inanç Sisteminin diğer inanç sistemlerine göre daha güçlü ve daha yayılmacı olmasını sağladı. Yahudi dini kısa sürede bir çok toplumu etkisi altına aldı.

    • **

    DEVAMI: (bkz: dinlerin kökenleri 4 islamın doğuşu)
    ···
   tümünü göster