cikste yaptım.
iğrenç ve gevşek ortamlarda içtim, sıçtım,kustum, yattım,kalktım.
Girmek istediğiniz ortamlara girdim ve insanların düşünülen gibi olmadığını açıkça gördüm.
Ne olursa olsun içimden birşey bana engel oldu.
Derine gidemedim.
Ve tiskinir oldum.
Güçlü gibi takılan, kendini dünyanın merkezine koymuş 'pelinsu-berkecan' veya bunların üst modeli olan üniversite modelleri, hepsinin zayıf noktasını gördüm.
Namuslu rolü yapıp benimle aynı yatakta kuduran, becer beni diye bağıran kızlar.
Belli bir inanca veya kültüre bağlı insanları dışlayan o insanlar.
Yeri geldi, huuryla sevgili oldum bilmeden.3 tane erkekle aynı evde kaldığını öğrenince kıçına tekmeyi bastım, halbuki ona göre hiçbirşeydi.
Şuan sadece onların ortamlarına girip herhangi bir dine bağlı olduğunuzu söylemeniz yeterli.
Bu sayede fazlasıyla dışlanan insanlar tanıyorum.
Açıkca söylemek gerekirse,her türden insanların mallık ve zayıf noktalarını gördüm.
Ve kendimi tanrıma verdim.
Müslüman değilim, fakat bir keşiş gibi yaşadığım söylenebilir.
Günah değilen şeylerin neden yasaklandığını daha net anladım.
Sevişmek neden mi günah ?
Son gibtiğim kızı sevgilisiyle sarılıp gezerken gördüğümde anladım bunu.
O kızın hiçbir şekilde düzgün bir aile veya ilişkiye sahip olamayacağını.
Eğer sen ciksi, sevişmeyi normal birşey haline getirir çok sık yapmaya başlarsan, öyle ya da böyle ilerde eşine karşı bağlılığın bunu onunla ilk kez yaşayan birine nazaran çok çok düşük olacak.
Sevgi ve aşk denilen şeylerin olmadığının farkındayız,en azından bu dönemde.
Eşleri birbirine bağlayan şey ne ?
Cevap çok açık.
Dinlere 'gerçekten' inanan insanlar neden hayatı ucu ucuna yaşar.
Kıtlık sınırı 0 ise,bu insanlar o civarda yaşar.
inandığım şeylerden birisi budur ki,kendini tanrıya verirsen, seni sınırda yaşatır.
Bu,senin açgözlülüğünü giderir.
insan doğasının ne kadar açgözlü olduğunun hepimiz farkındayız.
Hollywood yıldızlarının uyuşturucu ve depresyondan yıpranması buna bir örnek olabilir.. Fazlasıyla hemde.
Bana göre,bir insanın cinselliğide sınırlarda yaşaması çok önemli, eşiyle yaşaması.
Bir kere dışardan bir kadını ölümüne beceren bir adam,o kadını becermesine rağmen onunla hiçbir işi kalmadı ve birdaha görüşmeyecek.
Bunu birkere yapan adam keskin bir dönüş yapmazsa aile hayatı altüst olabilir.
O tadı alan, duramaz.
inanmayan olabilir,ama tanrı çok açık.
Bunun için bilimsel ispata gerek yok.
Günahların topluma ve özellikle 'aile'ye verdiği zarar yeterince belli.
Eğer ben şimdi gider erkek olarak birine zütümü gibtirirsem,o kişinin altında dişi görevi ben görmüş olurum.Bu benim tüm erkekliğimi törpüler.
Sizce ben bundan sonra bir aileye önderlik edebilir miyim?
Hayır.. Vereceğiniz cevap evet ise kafanızdaki aile kavgamı toplumun anasını gibecek düzeyde, uzak durun buradan.
Yeni yaşam, gençlerin yeni yaşamı.
Tamamen anı yaşamaya ve kısa vadede kazanca bağlı.
Uzun vadeli aile hayatında derin acılar ve depresyon onları bekliyor.
Ve,izleyip göreceğiz.Bu kadar çileden çıkan ilk nesil çünkü, bende onlardandım.
içimden birşey beni engelledi ve kendimi bu iğrenç sistemin dışına attım.
Şu köşede 50 kilo, fakir ve çaresiz bir biçimde ölsem bile tanrımla olacağım.
Çünkü onun yasaklarının nasıl taklara yol açtığını hepimiz gördük, görüyoruz.
Görmediğini söyleyenler yalancı, günah ve düzenin içinde kavrulup giden insanlardır.
Ve,sizin yapamayacağınız kadar yaşadım bu hayatı, bana ot gibi öleceksin deme şansınız yok çünkü hayallerinizin içindeyim.
Ama ben sizin gibi kör değilim.
içki-ciks-eğlence/ortam.
Aile-düzen-uyum.
2. seçeneğin ne kadar rutin ve sıkıcı, odun bir insana göre olduğunu söyleyeceksiniz.
ilk seçeneği yaşamış birisi olarak,ne kadar sıkıcı olduğunu söyleyebilirim 'bir süre sonra'.
tak gibi paranız varsa ilk seçenekteki gibi yaşayıp gidin. Kaç yıl sürdürebileceksiniz, doğanıza ters.
Hüloocu, züt kıllı'cılar gelmeden söyleyeyim
Hristiyanım ve dediğiniz kitleye çok ters biriyim.
Sağlıcakla.
https://i.hizliresim.com/gW87aZ.jpg 
