içerde dizisini takip edenler önümüzdeki hafta yayınlanacak final bölümünü sabırsızlıkla bekliyor. bildiğiniz gibi dünkü bölümde sarp ve umut, celal'e tuzak kurmuş ve herşeyi itiraf ettirerek nihayet kelepçeyi yemesini sağlamışlardı. birçoğumuzun final bölümünün son sahnesi olmasını beklediği o anın ardından final bölümünün sneak peek'i yayınlandı ve umut'un yine celal'in eline düştüğünü öğrendik. peki finalde bizleri ne bekliyor?

şimdi yazacağım senaryo tamamen bana aittir...

öncelikle polis, celal ve adamlarına baskın yaparken davut'un kaçmayı başardığını gördük. bu durumda hapse düşen celal'i kurtarabilecek tek kişi davut. celal'le birlikte bir plan hazırlayacaklar ve celal hapiste öldü numarası yapacak, onu dışarıya çıkarttıklarında da polisten kurtulacaklar. polisten kurtulan celal'in ilk işi davut vasıtasıyla umut'u kaçırmak ve sarp'a karşı bir koz olarak kullanmak olacak. bunun üzerine sarp tek başına celal ve davut'un, umut'u tuttukları yere giderken füsun ve eylem de dayanamayıp sarp'ın peşine düşecek. ama yakalanacaklar ve onlar da umut gibi kaçırılacak. bunu duyan sarp iyice küplere binmiş bir şekilde ailesini kurtarmaya çalışacak. ancak füsun ve eylem'in ölmesine engel olamayacak. bunun üzerine gözü dönen sarp davut ve celal'i öldürmeye karar verecek. umut'u sakladıkları yere gittiğinde davut'la çatışacak ve davut sarp'ı yaralayacak. ancak sarp davut'u öldürecek. yaralanan sarp kendine gelmeye çalışırken arkadan ona yaklaşan celal 'sııaaaarrrppp' diye bağıracak. sarp ona dönünce de sarpa silah çekip onu vuracak ve sarpı öldürecek. bu esnada çıldıran umut kurtulmayı başaracak ve daha sonra kebapçıyı bizzat kendisi öldürecek. bir kez daha tek başına kalan umut, adam öldürmekten hapse girecek.

buraya kadar kötü sonla bitiyormuş gibi görünüyor. ancak asıl bomba bundan sonrası...

bildiğiniz gibi içerde dizisi sık sık ezel dizisiyle kıyaslanıyordu. ben senaristin de bu kıyaslamaya bir gönderme yapma açısından şöyle bir son hazırlayabileceğini düşünüyorum:

hatırlarsanız ezel'in finali de kötü sonla bitiyormuş gibi gözüküyordu. herkes ölmüş, en son eyşan da ölünce ezel zehir içip intihar etmişti. daha sonra ise zaman atlaması yaşandı ve ezel'in oğlu can, deniz fenerinin kapısını açan kişiye bakarak gülümsemişti. ama biz o kişinin kim olduğunu hiç öğrenemedik...

burda da aynı şekilde bir zaman atlaması yaşanacak ve hapisteki koğuşta bitkin ve çaresiz bir şekilde yaşamakta olan umut'a görevli biri 'umut yılmaz, ziyaretçin var' diyecek. bunu duyan umut şaşıracak ve 'benim ailem kalmadı ki, kim şimdi bu?' diye düşünecek. ağır adımlarla ve meraklı bir şekilde ziyaretçisine giderken arkada duygusal fon müziği ve yusuf müdür'ün etkileyici konuşması biz izleyicilere aktarılacak. umut'u orada bekleyen ziyaretçinin kim olduğu ise gösterilmeyecek. yalnızca bir gölge... o kişiyi gördüğü anda ise umut çok şaşıracak ve gülmeye başlayacak.

ve son... dizi burada bitecek. tıpkı ezel'deki gibi o kişinin kim olduğunu hiçbir zaman öğrenemeyeğiz. sarp mı? füsun mu? eylem mi? melek mi? hatta sarp ve umut'un babası mı? ya da bu sadece bir rüya mı? bunu izleyicinin yorumuna bırakacaklar ve böylece dizi bazılarına göre mutsuz, bazılarına göre mutlu sonla bitmiş olacak...

okumayanlar için özet: ezel'e benzer bir final bekliyorum.