Neyse başladım plan yapmaya, yemekten kalkınca ellerimizi yıkadık oturma odasına geçtik hep beraber. Çay da hazırmış koydular çayı içiyoruz derken biri bi anda nerde o eski ramazanlar tarzı bi geyik ortaya atınca herkes daldı gitti. Bi an Selin'le gözgöze geldik, sağ gözümü kırptım sinyal verir gibi, çaktı hemen geçti benim odaya, halbuki tek çakan şey o olmayacak o gece. Ben büyüklerin yanında bi 5 dakka daha oturdum işte sonra zütüm zütüm ilerleyerek odama geçtim. Selin elini belalarında gezdiriyordu o sırada. Bilmeyenler için söyleyim benim odamın bi de balkonu var, önünde de bina filan yok bariz tarlalara bakıyo aq. Neyse işte öyle odayı filan tanıttım. Sonra öpmeye kalktı yemekteki cacığı gömmüş huur çocuğu, sarımsak kokuyo ağzı, tuttum bunu attım balkondan aşağı, o gün bugündür kayıp diye biliniyor Selin. Halbuki arada balkonun altına girip ölüsünü gibiyorum ben.
Neyse hikaye bitti dinleyenlere teşekkürler