/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4 -1
    istanbul'un ingiliz işgâli yıllarından bir hatıra:

    Bir hanımefendi anlatıyor...

    1919 yılı idi. istanbul baştan aşağı ingilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim.
    Güzel bir kızdım.
    Görücüler gelmeye başladı.
    Biri avukatmış.
    Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim.
    Nişanlandık.
    Nişanlımı çok seviyordum.
    Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum.
    Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı.
    (Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler.
    Alt üst oldum.
    Babam zütürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…
    Yıkıldım.
    Nişanı atıp, ayrıldık.
    Aradan 5 yıl geçti.
    Evlenmiştim,
    Bir de çocuğum olmuştu.
    1924 yılıydı.
    işgâlden kurtulmuştuk.
    Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona.
    Oğlum yanımdaydı.
    Beni görünce ceketini düğmeledi.
    Saygı göstererek durdu önümde.
    Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.
    Olur, dedim.
    Bir büroya girdik.
    Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu.
    içeride yardımcıları çalışıyordu.
    Siz gerçekten avukat mısınız, dedim.
    Evet, dedi.
    Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum.
    Durdu, başı öne eğildi.
    Beni affedin, dedi.
    istanbul işgal altındaydı,
    Her taraf ingiliz askeri kaynıyordu.
    Her şeyi didik didik arıyorlardı.
    Biz de Anadolu'ya, Milli kuvvetlere ancak cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırabiliyorduk.
    Bu, ülke için hayatî bir işti.
    Bunu size bile söyleyemezdim...
    ···
   tümünü göster