Lise sondu. Okulların kapanmasında 1 ay kalmıştı havada iyiden iyiye ısınmıştı. Bir gün sınıftaki arkadaşlarımın plan yaptıklarını duydum sahile gidip mangal yapıcaklardı sonra da geziceklerdi işte. Okul çıkışı sınıftan biri bana sen de gel demişti. Belli etmedim ama çok şaşırmıştım çünkü böyle etkinliklere çağırılmazdım ben bir doğum günü partisine veya bir geziye veya bir etkinliğe çağırılmayan tek kişi bendim hep. Haftasonu oldu saat 2de sahilde oldum uzaktan tanıdım onları bana bakıp gülüştüler pek aldırmadım alışmıştım çünkü. Mangalı yaptık çimenlere oturduk benim tabağım gazetlerin dışında bırakılmıştı. Arkadaşlarım yayılırken ben makrube sofrasına sıkıştırılmış mübarek gibiydim. Okulun en güzel kızı da oradaydı. Köpeğini de getirmişti. Herkese 6 tavuk kanadı 3 köfte gibi bir paylaşıma gidildi. Bana ise 3 tavuk kanadı ve 1 köfte verdiler. Geri kalanını ise köpeğe. O günden sonra nefret ettim köpeklerden. Yemekler yendi bir anda kalkıp sahile yürüyüşe gittiler çöpler de bana toplatıldı. O kızın sevgilisi de vardı. Kardeş şunları da topla çöpe at dedi kola şişelerini göstererek. Bir şey diyemedim çünkü bana bir vursa yarısı boşa giderdi. Sahilde gezindikten sonra otobüse bindik kartımı bastım ve yetersiz bakiye dedi onlara sordum kartınız var mı diye gülüşüp duymamazlıktan geldiler. Şoföre kusura bakmayın diyip indim otobüsten. Eve kadar yürüdüm. Yolda başıma gelenleri de başka bir zaman anlatırım.

Not: Bu yazı çok önceden sözlükte yazan bir panpamızın yaşanmış bir anısıdır sizinle yad etmek istedim.