Televizyonu büyük alacaktık. En azından Buse öyle istiyordu. Bir kaç mağaza dolaşıp 70 inch 102 ekran bir televizyonda karar kıldık. Bizim televizyonumuz fazla büyük değildi ve pek iyi değildi görüntüsü. Televizyonu oturma odasına yerleştirdik. Son olarak halılar ve kilimler kaldı. Bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, küçük ev eşyaları falan hepsi vardı evde. Daha önceden birinin yaşadığı belliydi.
B: Burada daha önceden kim yaşıyordu ?
Bu: Ben.
B: Nasıl yani ?
Bu: Sıkıldığım zaman buraya geliyordum. Babam izin vermiyordu ama anahtarı gizlice alıp geliyordum. O zamanlar yalnızdım sıkılıyordum.
B: Artık yalnız değilsin. Deyip sarıldık.
Halıları ve kilimleri yarın seçecektik. Akşama kadar kitap okuyup ders çalıştık tek yatakta. Ertesi gün okula gidip geldik. Bizim eve gelmemizle mobilyaların gelmesi bir oldu. içeri taşıdık ve yerleştirmek istediğimiz yerlere yerleştirdik. Koltukların altında halı olmayacaktı. O yüzden rahat rahat koyduk. Yoksa ilk önce halıları koyacaktık.
Buseyle halıları ve kilimleri mobilyalara göre seçtik, perdeler ise bir o kadar güzeldi. Sıra yatak odasındaydı ama çok yorgun düşmüştük, ben ise daha işe gidecektim.
B: Hayatım ben işe gidiyorum.
Bu: Tamam hayatım. Ama artık çalışmana gerek var mı ?
B: O nasıl söz aşkım. Benimde bir payım olması lazım artık. Biliyorsun bana annemler para yollamıyor sadece bursla para kazanabiliyorum.
Bu: Tamam.

Müşteriler ekgib olmadı hiç. Müsterilerle çok samimi ve çok muhabbetli olduğum için beni tanıyanlar burayı tercih ediyorlardı. Onlar sayesinde bahşiş falan derken biraz daha +'dan para kazanmış oluyordum.