şimdi bakacağız.

bilindiği üzere ülkemizde, 1980 li, yıllarla beraber inanılmaz bir arabesk furyası başlamış, memleket, darbe dönemlerinin yıl açtığı sosyal çöküntü ile melankolik bir hal almıştır. çoğu zaman abartı seviyelerine ulaşan bu halin ardından, her türlü davranışımız ve sosyal güdülerimiz de şekillenmiştir. bunu o dönem sonrasında yaşamış nesilden örnekleyebiliriz. neyse bu kadar tarihi izahat yeter...

şimdi o yıllardan bu yana, bu melankolik gidişat seçmen tercihlerinde bile içselleştirilmiş bir yapı taşı halini almıştır. öyle ki, iktidarı belirleyecek suje artık kararlarında mağduriyetten beslenen, mağduriyet olduğunda müspet davranış sergileyebilen bir nitelik kazanmıştır. öyledir ki, bireylerin kendi hayatlarında, kişisel tercihlerinde, yaşam kriterlerinde belirleyici olan bu mağduriyet anlayışı hükümet belirleme anlayışında da geçerli kılınmıştır. günümüz akp iktidarı da bu mağduriyet hezeyanını kendi lehine çevirme konusunda oldukça etkili olmuştur.

peki bu mağduriyetler neler olmuştur;

1) 2002 seçimlerinde sözde kemalist anlayış akp liderini seçim yasaklısı ilan etmişti. chp bu lideri seçime sokmak zorunda bırakılmış ve ilk mağduriyet yaklaşımı başlamıştı. ayrıca arkasında koca bir 28 şubat masalı vardı ve türban nedeni ile de halen daha mağdurdu.

2) 2007 seçimlerinde ise akp, tarihe e-muhtıra olarak geçen askeri muhtıra sebebiyle yine mağdurdu ve 2007 seçimlerine bu mağduriyet havasında girdi. ayrıca ülkenin askeri kanadı ile sürtüşme, türban meselesinin sürekli canlı kalmasını sağlıyor ve türban mağduriyetini hala diri tutuyordu.

3) 2011 seçimleri ise akp nin barış süreci ve analar ağlamasın şeklinde bir propoganda ile kürtlerin yıllarca memlekette estirdiği (!) havadan nemalanma süreci ile eş değer bir seçim olmuştur. bu süreçte de, şehitler üzerinden mağduriyet yaratarak yıllardır şehitler verildiğinden fakat artık bunların olmayacağından dem vurulmuştur. doğrudan kendileri için bir mağduriyet içermese de, millet nezdinde kanayan bir yara olmasından ötürü farklı bir stratejidir. kaldı ki bu süreçte kürtlerin sözde mağduriyetlerinden de yararlanılmıştır.

4) Şimdi gelelim 2015 seçimlerine... bu seçimler hayli enteresan cereyan etmiştir. çünkü akp, 7 haziran 2015 yılındaki seçimlerde, %40 gibi bir oyla istediğini alamamıştır. ve ciddi bir oy kaybına uğramış ve koalisyon ihtiyacı doğmuştur. seçimlerde bu oy kaybının hemen ardından, çok ciddi terör olayları meydana gelmiş ve akp siyasi eşrafı, bakın işte bizim oylarımız azalırsa istikrarsızlık oluşu ve işte böyle terör olayları meydana gelir şeklindeki düşünceyi halka empoze etmiştir. hemen akabinde de, akp nin siyasi ortağı mhp o dönemde erken seçim önerisini gündeme getirmiş ve 1 kasım 2015 döneminde yapılan bu seçimlerde de akp, %49,5 ile iktidara tek başına geçmiştir. kısaca bu seçimlerde de akp istikrarsızlık mağduriyeti ve el altından tehdidi ile iktidarı ele geçirmiştir.

5) tüm bu iktidara geçmek için ortaya çıkan mağduriyetlere rağmen 16 nisan referandumunda ne olacağı oldukça merak konusudur. çünkü akp nin şu ana kadar elinde her hangi bir mağduriyet kalmamıştır. hollanda meselesinden ve işte avrupa hayır diyor şeklinde yaratılmaya çalışılan suni mağduriyetlerin dışında elle tutulan başka bir durum yok.

sonuç olarak bekleyip göreceğiz neyin ne olacağını.

hakkımızda hayırlısı diyorum.

TTK! Saygılar...